07 Ocak 2024

Tesla mı, yoksa Einstein mı?

Tesla, kesinlikle ihtiyacı olmamasına rağmen yeteneklerinden ve başarılarından bahseden ve övünmekten hoşlanan bir yapıya sahipti ve saldırgan bir üslubu vardı. Ona göre, "Einstein'ın teorileri, insanları büyüleyen, göz kamaştıran ve kör eden, matematik karmaşadan" başka bir şey değildi. Görelilik Teorisi'ni, "cahillerin kral sandığı, mora bürünmüş bir dilenci" olarak tanımlıyordu. Einstein ise Tesla'nın bu saldırılarına herhangi bir yorumda bulunmaktan ve yanıt vermekten özellikle kaçınır

Dünyanın en zeki insanı olmanın nasıl bir şey olduğunu soran bir gazeteciye Einstein, "Bilmem, onu Nicola Tesla'ya sorun" der.

Einstein'ın yanıtı oldukça manidar ve yoruma açıktır. Bu yanıt, Tesla'nın Görelilik Kuramı üzerine çalışan herkesi, özellikle de Einstein'ı aptal olarak nitelendiren ifadelerine dolaylı bir gönderme gibi duruyor.

Hiç ihtiyacı olmamasına rağmen Tesla'nın sürekli yeteneklerinden bahsetmesi, zekâsı ve başarılarıyla övünüyor olması da bu yanıt için bir neden olabilir.

Biliyoruz ki Einstein ve Tesla, yukarıda değinilen türde bir IQ testine girmediler. Ama günümüzün kabul gören test standartlarına göre Nikola Tesla'nın IQ'su 187, Albert Einstein'ın 160 olarak tahmin edilmekte.

Buna göre Tesla daha mı zeki oluyor?

IQ ne ifade ediyor?

Günümüzde IQ (Intelligence quotient), zekâ katsayısı veya zekâ seviyesi, zekânın bir göstergesi olarak kullanılan bir ölçüt.

IQ, zekâyı ölçme amaçlı standartlaştırılmış testlerden elde edilen bir değer ve kişinin zihinsel yeteneğinin, muhakeme becerisinin, bilgiyi ve mantığı ne kadar iyi kullandığının bir ölçüsü olarak kabul görüyor.

Aşağıdaki grafikte insan zekâsının dağılımı yer alıyor. Biz buna "çan eğrisi" diyoruz.

IQ dağılımını gösteren grafik.

Bu grafiğe göre 100 dünya ortalamasıdır ve insanların yüzde 68,2'si, yani ortalama değerin iki yanında, 85-115 arasında IQ'ye sahipler. Genel kabule göre 90 ile 109 arası IQ puanları normal zekâyı göstermekle birlikte yetişkin bireyler genellikle 70-130 aralığında bir IQ'ya sahip bulunuyorlar.

Evrimsel açıdan bakıldığında, insanların hayatta kalacak ve türünü sürdürebilecek düzeyde bir zekâya sahip olarak evrimleştiğini söylemek mümkün.

IQ'su 115'in üzerinde olan kişilerin sayısı, artan IQ düzeyiyle birlikte hızlı bir oranda azalma gösteriyor. 115-130 arasında bir IQ'ye sahip olanlar (yüzde 13,6) ortalama düzey üzerinde bir zekâya sahipler.

Psikologlar arasında görüş birliği olmasa da, üstün zekâ IQ puanları için yaygın olarak kabul edilen eşik değer 130. IQ'su 145 üzerinde olanların sayısı çok daha az; toplumun yüzde 0,1'ini oluşturuyor ve IQ arttıkça buna sahip olanların oranı milyonda bire doğru kayıyor.

Tesla ve Einstein'ın her ikisinin de IQ'ları bu yüzdelik aralıkta bulunuyor.

Dolayısıyla bu yüksek aralıkta olanların ortalama çoğunluğa göre "tuhaf" görünmesi de çok şaşırtıcı değil.

Tesla'nın trajik sonu

Bu iki bilim insanının en önemli ortak özelliği, her ikisinin de olağanüstü yeteneklerle donatılmış harika bir zihin yapısına sahip olmaları.

Ancak Einstein Tesla'ya göre daha şanslıdır. Tesla'nın en önemli dezavantajı obsesif kompulsif bozukluğundan muzdarip olması; bu durumun onu, bir otel odasında yaşamak da dahil, takıntılı uğraşlar yapmaya zorladığı biliniyor. 

Tesla, 1856'da Hırvatistan kökenli Sırp bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş; Graz'da Avusturya Politeknik Okulu'nda elektrik mühendisliği eğitimi alırken eğitiminin üçüncü yılında okulu bırakıyor ve Thomas Edison'la çalışmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor. Burada alternatif akım üzerine çalışıyor. O dönemlerde Edison doğru akımın, Tesla da alternatif akımın savunucusudur.

Daha sonrasında bu iki isim, rakip haline geleceklerdir.

Tesla'nın doymak bilmeden okuduğu ve olağanüstü görsel bir hafızaya sahip olduğu; icatlarını hayal ettiği, bazen onları çizme zahmetine bile girmediği söylenir. Hayatının ilerleyen dönemlerinde hastalığına bağlı olarak sık sık çılgın ve mantıksız iddialarda da bulunduğu olur. 

Yedi dil konuşan Tesla hiç evlenmez; 86 yaşında, evi olarak gördüğü bir otel odasında tek başına hayata veda eder.

Einstein ve deha

Einstein ve Tesla aynı karede

1879 Almanya doğumlu bir kuramsal fizikçi olan Albert Einstein'ın "Nicola Tesla'ya sormanız gerekecek!" derken alaycı bir ifade kullandığı söylenir.

Einstein'ın bunu gerçekte söyleyip söylemediği tartışmalı olsa da, ve eğer söylediyse, bu aslında Tesla'nın zekâsına değil, egosuna karşı bir tavırdır ve haksız da sayılmaz.

Tesla, kesinlikle ihtiyacı olmamasına rağmen yeteneklerinden ve başarılarından bahseden ve övünmekten hoşlanan bir yapıya sahipti ve saldırgan bir üslubu vardı. 

Ona göre, "Einstein'ın teorileri, insanları büyüleyen, göz kamaştıran ve kör eden, matematik karmaşadan" başka bir şey değildi. Görelilik Teorisi'ni, "cahillerin kral sandığı, mora bürünmüş bir dilenci" olarak tanımlıyordu.

Einstein ise Tesla'nın bu saldırılarına herhangi bir yorumda bulunmaktan ve yanıt vermekten özellikle kaçınır. Kendinden emin, biraz da şaka yollu bir tavrı tercih eder. Onun bu sessiz doğası ile Tesla'nın gürültülü, sürekli kendi reklamını yapar tutumu çatışır.

Bu biraz da bulundukları kulvarla ilintilidir. Tesla, çok sayıda patenti olan ve sıra dışı teknolojiler yaratan 300 dolayında icadı ile 19. yüzyılın üstün nitelikli, parlak bir mühendisidir.

Einstein ise çığır açan çalışmalara sahip, yaratıcı ve çok ileri düzeyde kuramlar geliştirmiş 20. yüzyılın bilim insanıdır.

Fizikçi John Wheeler, Einstein için şöyle demişti: Nasıl olur da biri, öngörülemez bir teoriyi öngörür?

Yanıt, filozof Arthur Schopenhauer geliyor: "Yetenek ve zekâ kimsenin vuramadığı hedefi vurur; deha ise kimsenin göremediği hedefi!"


Kaynakça

https://www.sciencefocus.com/science/who-has-the-highest-iq

https://www.themarginalian.org/2016/06/29/schopenhauer-genius/

http://www.ihvo.de/202/gaussian-distribution-of-intelligence/

Nafiye Güneç Kıyak kimdir?

Nafiye Güneç Kıyak, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi (İÜ) Fizik Bölümünde ve yüksek lisans eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Nükleer Enerji Enstitüsünde tamamladı.

Çalışma hayatına Türkiye Atom Enerjisi Kurumu - Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde araştırma reaktörü radyasyon güvenliği sorumlusu olarak başladı. 

Doktora sonrası Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu bursu ile Almanya-GSF (Gesellschaft für Strahlen- und Umweltforschung-München)'de "nükleer santraller çevre analizleri, radyasyon dozimetrisi, nükleer teknikler" alanlarında çalışmalarda bulundu. 

Yurda dönüşünün hemen ardından doçent ve daha sonrasında da profesör oldu.

1996 yılında kurulan Işık Üniversitesi'nin kuruluş çalışmalarına katıldı ve çeşitli kademelerde görev alarak kurucu fizik bölüm başkanlığı, Fen Bilimleri Enstitüsü müdürlüğü görevlerinde bulundu. "Lüminesans Araştırma ve Arkeometri Laboratuvarı"nı kurdu modern fizik konularında lisans ve yüksek lisans dersleri verdi.

2010- 2015 yılları arasında Işık Üniversitesi Rektörü olarak görev yaptı. 

Rektörlük süresini tamamlamasının sonrasında Feyziye Mektepleri Vakfı okulları CEO'su görevinde bulundu. 

Prof. Kıyak'ın uluslararası bilimsel dergilerde yayımlanmış çok sayıda bilimsel makalesi, yurtiçi ve yurt dışında sunulmuş 200 dolayında bilimsel çalışması bulunmaktadır.

Ayrıca popüler bilim alanında üç kitabın yazarıdır: Aklın bilinmeyene yolculuğu: KOZMOSSırlar evrenine açılan kapı: KUANTUM ve Başlangıcın ötesi: ÇOKLU EVRENLER. 

2019'dan bu yana T24 Haftalık'ta popüler bilim konularında yazılar yazmaktadır. 

Prof. Kıyak evli ve iki çocuk sahibidir.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Varoluşun anahtarı: Higgs bozonu

Peter Higgs, 60 yıllık bekleyişinin o tarifsiz duygu seli içinde bir inanılmazı yaşıyordu. Onun kanıtlanması çok zor denilen öngörüleri nihayet doğrulanmıştı...

Kozmik Yumurta

Kozmik Yumurta ile kaosun içinde saklı ve kozmos olmayı bekleyen bir yumurtaya atıf yapılır. Bu yumurta, içinde kozmosu oluşturacak bir yaradılış tohumu barındırmaktadır

Uzay ne kadar soğuk?

Bugün evren, Büyük Patlama'dan kaynaklanan kozmik radyasyon "banyosu" içindedir ve evrenin sıcaklığı bu radyasyon ile karakterizedir