10 Nisan 2022

Statüsünü kaybeden gezegen: Plüton 

Plüton'un gezegenlikten çıkarılmasının gerisinde Uluslararası Astronomi Birliği‘nin daha önce düzenlediği "Gezegen kriterleri" yatıyor

Sovyetler Birliği kozmonutu Yuri Alekseyeviç Gagarin, 12 Nisan 1961 tarihinde Vostok uzay aracıyla uzaya çıkan ilk insan olarak bilim tarihine geçti ve onun bu başarısı beraberinde uzay çağını da başlatmış oldu. 

Sonrasında uzayı keşfetmeyi kendimize görev edindik; uzay programlarının "mission" olarak adlandırılmasının nedeni de bu görev anlayışı. 

Bununla birlikte Ay dışında bir gök cismine henüz ayak basabilmiş değiliz, ancak aklımızla yarattığımız cihazlarla bugün yıldız sistemimizin sınırlarını aşarak uzayın derinliklerine doğru yolculuk hayalleri kuruyoruz.

Biliyorsunuz Güneş Sistemi'miz, Kuiper Kuşağı olarak adlandırılan bir bariyerle çevrili. Adını astronom Gerard Kuiper'den alan bu kuşak, Neptün gezegeninin ötesinde, Güneş Sistemi'ni çevreleyen ve bir simiti andıran şekliyle Mars ile Jüpiter'in yörüngeleri arasında bulunan Asteroit Kuşağı'nın bir benzeri. Burası kaya parçaları, kuyruklu yıldızlar ve cüce gezegenlerden oluşan bir tür hapishane duvarı gibi. 

Güneş Sistemi'nin oluşumu sonrasında gezegenlerden arta kalan kaya parçaları ve molozların Kuiper Kuşağı'nı oluşturmuş olduğu öngörüsü, bu kuşağın yaşının 3.5 milyar yıl dolayında olduğu fikrini veriyor. 

Çok geniş bir alanı kaplayan bu bariyerin kıyısında bir zamanlar Güneş Sistemi'nin en uzak gezegeni olarak kabul edilen "Plüton" bulunuyor. 

Ölü ruhlar diyarı

Plüton, Güneş Sistemi'nin etrafında dönen ve Ay boyutunda bir gök cismi olup Güneş'ten 6 milyar km uzaklıkta bulunuyor. Plüton'un Güneş etrafındaki yörüngesi diğer gezegenlere kıyasla sıra dışı, hem eliptik hem de eğik. Güneş çevresinde bir dönüşü 248 Dünya yılı, kendi ekseni etrafında dönüş süresinin ise Dünya zamanı ile 6 gün 9,5 saat olduğu biliniyor.

Bu uzak ve soğuk bölgede bildiğimiz şekliyle yaşamın desteklenip desteklenmediği konusunda ise henüz bir bilgi edinilebilmiş değiliz.

Diğer gezegenlerde olduğu gibi Plüton (Pluto) da adını mitolojiden alıyor: Plüton, Yunan mitolojisinde yeraltı tanrısı olan Hades'in karşılığı olan Roma tanrısıdır.

Gökbilimciler, 1978 yılında Plüton'un yörüngesinde bir uydu keşfettiler ve ona Charon adını verdiler. 

Charon adını, ölü ruhları kayıkla ölüler ülkesine taşıyan kayıkçıdan alıyor.

Charon, Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının gizemli kayıkçısıdır. Ölü ruhları Hades'in ölüler ülkesine götürürken Acheron ırmağından geçirmek için onlardan para alır. Para alamazsa ölü ruhları kovar ve efsaneye göre toprağa gömülmeyen ruhlar da Hades bataklığında kalırlar. O nedenle bazı kültürlerde ölülerin ağzına ve gözlerine para konulur. 

Bilim insanları Charon ve Plüton'un Güneş Sistemi'nde gezegensel ikili bir sistem oluşturduğunu fark etmekte gecikmediler. Daha sonra Charon'un yanı sıra Plüton'un dört uydusu daha olduğu belirlendi: Hydra (P3), Kerberos (P4), Nix (P2), Styx (P5)

Bu uydular da yeraltı dünyasıyla ilişkili mitolojik figürlerden adlarını alıyorlar.

Uluslararası Astronomi Birliği (IAU), Ağustos 2006'da Plüton'u bir cüce gezegen olarak değerlendiren tartışmalı bir karar aldı. 

Plüton'un gezegenlikten çıkarılmasının gerisinde Uluslararası Astronomi Birliği‘nin daha önce düzenlediği "Gezegen kriterleri" yatıyor. Bu kriterlere göre bir gezegenin öncelikle Güneş’in etrafında bir yörüngede dönüyor olması, küresel bir yapıya sahip olması ve son olarak da yörüngesindeki ve çevresindeki küçük gök cisimlerinden temizlenmiş olması gerekiyordu. 

Plüton, Güneş'in etrafında dönüyor ve küresel yapıda; ancak son kriter nedeniyle Plüton, 2006 yılında gezegenlikten çıkarılarak "cüce gezegen" statüsüne indiriliyor. Bir zamanlar Güneş Sistemi'nin dokuzuncu ve en uzak gezegeni olarak kabul gören Plüton, artık Güneş Sistemi'nin en büyük cüce gezegeni statüsündedir.

New Horizons

Ekim 1991'de ABD Posta Servisi, Güneş Sistemi'nin keşfinde görev alan uzay araçlarıyla birlikte dokuz gezegen ve Ay'ın görüntülerini içeren bir dizi pul bastırdı. Bu sırada gezegen statüsünde olan Plüton'un resminin altında "henüz keşfedilmedi" yazıyordu. 

Oysa Plüton, 13 Mart 1930'da Astronom Clyde Tombaugh tarafından keşfedilmişti. Burada "henüz keşfedilmedi" ile Plüton'un bir uzay aracı tarafından ziyaret edilmemiş olması kastediliyordu. 

Ve NASA, 2001 yılında, bu uzak gezegene ve onun büyük uydusu Charon'a ilk ziyaretini gerçekleştirmek için New Horizons (Yeni Ufuklar) misyonunu onayladı. Bu sırada Plüton cüce gezegen statüsüne indirilmemişti.

 

New Horizons, NASA tarafından yürütülen bir insansız uzay uçuşu görevi olup Plüton ve onun biraz ilerisinde uzanan Kuiper Kuşağı'nı keşfetmeyi amaçlamaktadır.

Görev onayından beş yıl sonra, 19 Ocak 2006'da, uzay aracı fırlatılıyor. 

New Horizons, o zamana değin uzaya fırlatılmış en hızlı uzay aracıdır. Tasarımında Apollo astronotlarının hızıyla 14 yılda gidilecek yolun 10 yılda alınması amaçlanmış ve 28 Şubat 2007 de dev gezegen Jüpiter'in yanından geçerken hız kazanmak için onun yerçekiminden yararlanılmış.

14 Temmuz 2015'te, Plüton'a yaklaşarak yüzlerce fotoğraf çekip bu az bilinen cüce gezegenin atmosferi, yapısı ve uyduları hakkında Dünya'ya önemli bilgiler ulaştırıyor. 

Plüton görevini tamamladıktan sonra, New Horizons 2019 tarihinde Kuiper Kuşağı'na ulaşmış ve halen saatte yaklaşık 53.000 kilometre hızla bu geniş bölgede yoluna devam etmektedir. Kuiper Kuşağı ile ilgili çekeceği resimlerin ve diğer verilerin hepsini Dünya'ya gönderdikten sonra Kuiper Kuşağı'nı geçecek ve uzayın derinliklerine doğru yoluna devam edecek.

New Horizons, Plüton ve uydularına uçuş yapan ilk uzay aracı olarak bu önemli görevi yerine getirirken yalnız değildir; Plüton'un kaşifi Clyde Tombaugh'un külleri de bu önemli görevinde ona eşlik ediyor. 

Bu şüphesiz 17 Ocak 1997'de vefat eden Clyde Tombaugh için çok büyük bir onurlandırma; keşfettiği ve yaşamını adadığı uzayın bu bölgesinde New Horizon'un tarih yazan uçuşuna tanıklık etmeye devam edecek. 



Kaynakça

Yazarın Diğer Yazıları

Varoluşun anahtarı: Higgs bozonu

Peter Higgs, 60 yıllık bekleyişinin o tarifsiz duygu seli içinde bir inanılmazı yaşıyordu. Onun kanıtlanması çok zor denilen öngörüleri nihayet doğrulanmıştı...

Kozmik Yumurta

Kozmik Yumurta ile kaosun içinde saklı ve kozmos olmayı bekleyen bir yumurtaya atıf yapılır. Bu yumurta, içinde kozmosu oluşturacak bir yaradılış tohumu barındırmaktadır

Uzay ne kadar soğuk?

Bugün evren, Büyük Patlama'dan kaynaklanan kozmik radyasyon "banyosu" içindedir ve evrenin sıcaklığı bu radyasyon ile karakterizedir