30 Haziran 2025
"Üç Virgül Kulübü"nün en popüler üyelerinden, Amazon'un kurucusu Jeff Bezos, 26-27 haziran arasında, ikinci evliliğini eski TV spikeri Lauren Sánchez ile Venedik'te gerçekleştirdi. Silikon Vadisi jargonu olan ve Forbes dergisi tarafından popüler hale getirilen "Üç Virgül Kulübü" adı, 1 milyar dolardan fazla parası olanları (bir milyarda üç virgül var) anlatıyor. Gerçi kendisini, şimdilik yalnızca 15 kişinin yer aldığı "CentiBillionaire" grubu içinde değerlendirmek daha doğru olacak.
Jeff Bezos'un bu hafta sonu evlendiği Sánchez ile ilişkisi, ilk kez 2019'da Amerikan magazin dergisi National Inquirer'da yazılmış, cevaben Bezos'un sahibi olduğu Washington Post, derginin Trump ile ilişkili olduğunu belirtmişti. Bir sonraki olay ise, bu haberin kaldırılmaması durumunda, dergide çıplak resimlerinin basılmasıyla tehdit edilen Bezos'un "National Inquirer" dergisine yazdığı "No Thank You Mr.Pecker" başlıklı açık mektubu olmuştu.
Bezos açık mektubunda çıplak resimlerini kendisi tarif ederek meydan okumuş, tehditlere boyun eğmeyeceğini yazmıştı. Çünkü çok zengindi, çıplak resimleri basılsa bile kimin göreceği umurunda değildi.
Bir yandan da, Bezos’un resimlerinin derginin eline nasıl geçtiği konusu başlı başına muamma oldu. O günlerde devamlı kavga içinde olduğu zamanın ABD Başkanı Trump'ın yönlendirmesiyle, Suudilerin gazeteci Kaşıkçı'yı da takip etmek için kullandığı ünlü casus yazılım Pegasus'u kullandırdığı ve telefonunun hacklendiği iddia edilmişti.
Bu olayların sonucunda, Bezos 25 yıllık eşi McKenzie Scott'dan boşandı ve biri evlatlık olmak üzere 4 çocukları olan eski karısına 35 milyar dolar verdi.
Jeff Bezos ve Lauren Sánchez'in 56 milyon dolara mâl olduğu duyulan evlilik töreni İtalya'da yasal olarak tanınmadı, bu da ABD'de daha erken yasal bir evlilik yaptıklarını gösteriyor. Çift, 26 Haziran'da başlayıp 27 Haziran 2025'te MatteoBocelli (Andrea Bocelli'nin oğlu) tarafından gerçekleştirilen smokinli bir törenle sona eren, SanGiorgioMaggiore adasında ve çevresinde çeşitli etkinliklere sahne olan ve yıldızlarla dolu bir kutlama düzenledi.
Lauren, Sophia Loren'in Houseboat (1958) filmindeki görünümünden esinlenerek dantel, yüksek yaka ve balık kuyruğu silüeti içeren özel bir Dolce & Gabbana elbisesi giydi. Hafta sonu boyunca, pijama temalı parti için Oscar de la Renta kokteyl elbisesi ve Atelier Versace dahil olmak üzere birden fazla kıyafet değiştirdi.
Bezos, etkinlikler sırasında klasik smokinlerle göründü. Yaklaşık 200-250 konuk arasında Oprah Winfrey, Leonardo DiCaprio, Tom Brady, Kim ve Khloé Kardashian, Ivanka Trump ve Jared Kushner, Bill Gates ve diğerleri vardı.
Törenin ardından, Matteo Bocelli'nin performansları, Gatsby temalı bir parti, köpük partisi ve Arsenale'de sabahın erken saatlerine kadar süren pijama temalı bir geceyle kutlama yaptılar. Pijama partisinde konuklar tasarımcı pijamaları giydi ve çiftten özel terlikler hediye aldı.
Anlayacağınız tam bir sosyete etkinliği yaşandı.
Ancak düğün yerel muhalefeti harekete geçirdi. Malum son zamanlarda, Avrupa'nın Venedik, Barcelona gibi çeşitli şehirleri turist istemediğini söylüyor. Bu nedenle Venedik de bir ayak bastı parası almaya başladı. Çiftin, davetiyelerinde belirtildiği üzere, hediyeler yerine Venedik'in kültürel ve çevresel amaçlarına bağışta bulunuldu (yaklaşık 2-3 milyon avro).
Venedik sakinleri, kalabalıktan rahatsız oldukları ve ticarileşme ile ilgili endişelerini dile getirerek "Bezos'a Yer Yok" pankartı altında protesto düzenledi. Venedik halihazırda kitle turizmi ve elit etkinliklerle boğuşuyor ve bu da şunlara yol açıyor:
Sakinler, Bezos'un düğününü "Venedik'i yaşayan bir şehir" olarak göstermek yerine "ultra zenginler için bir platform" olarak göstermenin bir başka örneği olarak gördüler. Güvenlik yoğundu. Yollar kapalıydı, çevik kuvvet polisi ve hatta Ivanka Trump gibi yüksek profilli konuklarla ilgili endişeler nedeniyle keskin nişancılar konuşlandırıldı.
İnsanlarda, Teknoloji milyarderlerinin özel gösteriler için kültürel ve ekonomik alanları "sömürgeleştirdiği" hissi giderek artıyor. Protestocular Bezos'u şunlarla suçladı:
Venedik iklim değişikliğine ve yükselen deniz seviyelerine karşı oldukça savunmasız durumda. Eleştirmenler, özel jetler uçuran ve uzay turizmini finanse eden Bezos gibi bir milyarderin tehdit altındaki kırılgan bir şehirde milyonlarca dolarlık bir düğün yapmasını ikiyüzlülük olarak değerlendirdiler.
Protestolara, “Coalizione Civica” ve “Fridays for Future Venice” gibi gruplardan aktivistler katıldı. Pankartlarda şunlar yer aldı: "Venedik sizin oyun alanınız değil", "Boğuluyoruz, kutlamıyoruz" ve "Zenginlere vergi koyun, şehri kurtarın". Başka deyişle Venedikliler, erken "teknofeodalism protesto"larından birini gerçekleştirdiler.
Venedik belediye başkanı ise etkinliği savundu ve yerel ekonomiye prestij ve para kazandırdığını söyledi. Ancak yerel halk, "kültür turizminin" sakinlere ya da küçük işletmelere değil, öncelikli olarak lüks otellere ve küresel firmalara fayda sağladığını savunuyor.
Tabii ki bu bir magazin haberi değil. Artık ayak seslerini daha fazla duyduğumuz "Teknofeodalizm"in bir örneği olarak verdik. Yeni güç sahiplerinin yaklaşımını gösteren bir etkinlikti çünkü.
Teknofeodalism, gücün geleneksel toprak ağalarında veya devletlerde değil, teknoloji şirketlerinde ve platform imparatorluklarında yoğunlaştığı yeni bir ekonomik ve politik egemenlik biçimini tanımlamak için kullanılan bir kavram. Bu varlıkların, kontrolün ve değer yaratmanın nasıl organize edildiğine dair derin bir değişim ve içinde bulunduğumuz çağın ilk çeyreği bunun hazırlık evresi olarak geçti. Eleştirmenlerde, erken evrelerini yaşadığımızı, geçiş aşamasında olduğumuzu belirtiyorlar.
Feodalizm Orta Çağ'daydı ve güç sahipleri toprağa sahipti. Teknofeodalizmde ise güç sahipleri dijital altyapıya (bulutlar, platformlar) sahip.
İlkinde köylüler kira ödüyor veya çalışıyorlardı. Şimdi kullanıcılar ve yaratıcılar ücretsiz veri ve içerik üretiyor. İkisinde de parayı kazananlar üretenler değil, kontrol edenler yani güç sahipleri oluyor. İlkinde soylular güçlüydü, hükümetler zayıftı. Değişen bir şey yok, günümüzde de hükümetler teknoloji tekelini düzenlemeye çalışıyor ama başaramıyor.
Özellikle yapay zeka konusunda bu çok tartışılan ve endişe duyulan bir konu. Geçen sene İsrail Gazze'deki hedefleri tek tek seçmek için yapay zeka kullandığını yazmıştık. Bu sene aynı yapay zekanın ABD’de sınır dışı edilecekleri tespit ettiği ortaya çıktı. Kendi elinizle oraya buraya verdiğiniz kişisel veriler, giderek boynunuza geçirilen boyunduruklar haline geliyor gibi gözüküyor.
Eski Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, bu terimi 2023 tarihli Teknofeodalizm: Kapitalizmi Ne Öldürdü? adlı kitabı ile ortaya koydu. Kapitalizmin, yani piyasaların hüküm sürdüğü yerin ötesinde, platformların dijital toprak sahipleri gibi egemen olduğu ve rant elde ettiği bir sisteme geçtiğimizi savunuyor. Evgeny Morozov ve Shoshana Zuboff da bu fikre, platform kapitalizmi ve gözetim kapitalizmi gibi fikirlerle katkıda bulundu.
Durumu göstermek için başka yönden bakalım. Bu hikâyenin bizi ilgilendiren esas yönü, "Bezos"un şahsında, "big tech" dediğimiz, sınırlar ötesi çalışan, tüm parayı ve verileri toplayan ama vergi ödemeyen firmaların sahiplerinin geldiği durum. Dünyadaki 8,5 milyar kişinin sadece 15 tanesinin varlığı 100 milyar $'ın üstünde. Bunlara "Santimilyarderler" deniliyor.
Bir fikir vermesi için şunu söyleyelim; Forbes'ın nisan başında yayınladığı makalesine göre, bu ultra elit tabaka sekiz yıl önce yoktu.
Toplamda, bu 15 "centibillionaire" 2,4 trilyon dolar değerinde, bir yıl öncesine göre yaklaşık 400 milyar dolar daha fazla ve gezegenin 1500 "en fakir" milyarderinin toplamından daha fazla. Başka bir deyişle, dünyanın 3 bin 28 milyarderinin sadece yüzde 0,5'inden oluşan bu grup, tüm milyarder servetinin inanılmaz bir yüzde 15'ini elinde tutuyor.
Bunlar kim ve servetlerinin temelinin ne olduğuna yakından bakalım; (Forbes'ın 7 Mart 2025 değerlendirmesine göre)
Bu arada, Nvidia'nın Jensen Huang'ı (98,7 milyar dolar), teknoloji kralı Michael Dell (97,7 milyar dolar) de sıralamaya neredeyse girmek üzereler.
Füsun Nebil kimdir?Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan). Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu. 1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir. 1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir. Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı. (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST) 2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. 2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı. Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor. 2014 yılından beri T24'te yazıyor. Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı. Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz. |
BTK, geçen yıl bir devlet kurumundan gelen şikâyete kadar, e-imza konusunda, 2 faktörlü korumayı geliştirememiş. Hatta onu bile ancak 5-6 ay sonra değerlendirip, karar yayınlamış, bu teknoloji çağında SMS olayının uygulanması neredeyse 1 yılı bulmuş...
“Olay sadece dolandırıcılık ya da bir ‘bilişim suçu’ değil; adeta dijital devletin sanal olarak ele geçirilmesi niteliğinde. Bu sahtekârlığın fiziksel karşılığı, devlet matbaasının organize suç örgütleri tarafından kullanılması, toplu kimlik üretimi ve kamu sistemlerine sızma şeklinde düşünülebilir”
Çip fiyatlarının muhtemel artışı, bilgisayar, akıllı telefon, otomobil, veri merkezi donanımı gibi ürünlerde birim maliyet artışına ve dolayısıyla da nihai ürün fiyatlarının yükselmesine neden olacaktır. Yapay zekâ, otomotiv ve savunma sanayii çip talebini artırıyor. Zaten talep arttıkça ve arz sınırlı oldukça, fiyatlar da yukarı yönlü olur
© Tüm hakları saklıdır.