17 Kasım 2019

Karımın kocası benim neyim olur?

Bu yıl Enis Fosforoğlu anısına düzenlenen Kadıköy Tiyatro Festivali kapsamında Tiyatro Ak'la Kara'da Karımın Kocası oyunu sahneleniyor

Hırvat yazar Miro Gavran'ın yazdığı iki perdelik komedi Karımın Kocası'nın oyuncu kadrosunda Yavuz Pekman, Kerem Kobanbay ve Aslı Kobanbay yer alıyor. Çevirisi Nazlı Gözde Yolcu'ya, ses-ışık tasarımı Mehmet Erbay'a, emanet edilen oyunun dekoru Zafer Yardımcı'ya ait.

Luka, Eve ve Tony arasındaki saklı ikili evli ilişkiyi anlatan oyunda Luka ve Tony aynı kadınla evlidir. Eve, Hırvatistan-Slovenya arasında çalışan bir tren hostesidir. İki ülkede de kendisine birer eş edinen kadının kocalarının bu gerçekle yüzleşmeleri, bu gerçeğe sarılmaları, bu gerçeği reddetmeye çalışmaları ve iki kocanın eşleri ile ilgili ne düşündükleri üzerinden ilerleyen oyun, trajedinin komik tarafını yorumluyor. Oyunun göze çarpan en önemli öğesi, "durumu bozmaya korkmak". Bir fizik kuralı olmaktan çıkan eylemsizlik durumu, oyunun özellikle ilk perdesinde hızlanarak artıyor.

Eski bir denizci olan Luka, işten gelecek olan eşi Eve için yemek yaparken, eve gelen karısının saklı kocası ile tanışır. Bu iki adam birbirlerinden habersizce yıllar geçirmişlerdir. Aynı yastığa baş koydukları kadının bu büyük  ihanetini kaldıramazlar başta, ona söverler de. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde muhabbet ve dostlukları gelişir. Bir plan yaparak Eve'e hiçbir şey söylememeye, bu ilişkiye olduğu gibi devam etmeye karar verirler. İki erkeğin hayatlarındaki tek kadını konumlandırdıkları yer de ilk perdede ortaya çıkar. Seyirci olarak biz de Eve'i oldukça merak etmeye başlıyoruz bu perdede. Çünkü onu hiç görmedik. Belki çapkın biri. Ya da "canı öyle istediği için iki adamla birden evlendi iki başka ülkede"...

Farklı sınıflardan geldikleri çokça belli olan, oturup kalkmaları birbirleriyle alakasız, üstelik yetenek ve becerileri de bambaşka olan bu iki adamla evli olan Eve için "mükemmeli böyle tamamlamış" bile diyebiliriz.

Her zaman yoruma, matematiğe, üstelik gülmeye de açık bir oyun bu.

Sırlar sırları kovalıyor

Metin, basit çözümlerle bitebilecekken yazar Gavan işin içine vazgeçememe, yaşlanmak, verilen emekten vazgeçme eşiği gibi kavramları katmış. Belli bir yaştan sonra birine kendini anlatma derdi, başkasının çocuğuna babalık etmek, aile olmak, özlem ve emek evrensel bütünlükte bir gerçekle komediye dönüşüyor. Çünkü Luka'nın hiç haberdar olmadığı bir çocuğu var Eve'in ve o çocuk Tony'den de değil!..

İlişki biçimleri giderek iç içe geçen metnin nabzı yükseldikçe seyirci daha çok sır istiyor ve hatta sırrın ne olduğundan çok, Pekman ve Kobanbay'ın canlandırdığı Luka ve Tony'nin her bir sırdan sonra ona nasıl tepki vereceklerini merak ediyor. Sarhoşluklar, dostluklar, anlaşmasız başlayan fakat anlaşmalı devam eden hayat ve eş ortaklığı arasında iyi ve "sabit" olmaya çalışan iki erkeğin dramı çok da akıllıca olmayan çözümlerle sunuluyor.

İkinci perdede de değişmeyen mekânda yıllar geçmiştir. Luka yine mutfakta yemek hazırlarken yıllar önce suskunluk yemini ettiği karısının kocası gelir. Bu şaşkınlıkla açılan perdede artık çok merak ettiğimiz Eve karakterini görürüz. Eve her seyircinin kafasında canlanan farklı bir görüşe uygundur, belirsiz ve akışkan bir karakterdir. Kimine göre yalancı, kimine göre dominant, kimine göre güzel, kimine göre de acımasızdır. Çünkü aslında hepsinden birazdır. Sert, azarlayan, anne, korkak, yalancı, kaçaktır; aldatan, ısrara dayanamayandır.

Her şeyden önce iyi bir yalancıdır ve bu becerisi bile seyirci için ana merak konusu olmaya yeter.

Ak'la Kara yapımı "Karımın Kocası" sezon boyunca Bodrum ve İstanbul'da sahnelenecek. Pekman'dan Luka, Kobanbay'lardan Eve ve Tony yorumu izlemek; ilişkilere bir de ihanet ve masumiyet çelişkisinden bakmak isterseniz, ajandanıza ekleyin!..

Yazarın Diğer Yazıları

Diyalog karmaşası: Yeterince dinlersen anlaşılır!

Biraderler Yapım, sezon ortasına "Anlaşılmaz Konuşmalar" ile yeni bir giriş yaptı. Andrew Bovell'in yazdığı metnin çevirisi Ekin Tunçay Turan'a ait. Ali Altuğ'un yönettiği oyunun yönetmen yardımcıları ise Melissa Benice ve Jehat Kaplan.

Herkesin bir orijinal günahı var, kimininki katil olmak!

Gestus’un yeni yapımı olan 'Orijinal Günahlar', dört farklı karakter gözünden seyirciyi hâkim konumuna yerleştirerek bir anlatı sunuyor

İyilik mutlaka kazanır ve Ağaçlar Ayakta Ölür

Tiyatrokare'nin prömiyerini Profilo'da gerçekleştirdiği "Ağaçlar Ayakta Ölür" sezonun ortasına hızlı bir giriş yaptı