25 Aralık 2022

Estetik tavır ve duygular birlikteliği

Doğada bu derece egemen olan ve doğa güzelliklerinin oluşmasında bu derece etkili olan simetri, sanatta da estetikte de etkili olur

Kişilerin beğenileri ile kurumsal yapıların beğenileri arasında doğal bir bağ olduğu çok açık. Çünkü yapılan seçimler bu paralelde yürüyor.

Kişisel estetik algı ve beğeni yükseldikçe veya bir başka anlatımla ''yalınlaştıkça, rafine oldukça'' açı daralıyor ve seçimler azalıyor. Minimalizme yaklaşmak da bir anlamda bu açıdan geliyor. Tabii ki her minimal yaşam estetik üzerine kurulmuyor ve farklı anlamlar taşısalar da zaman zaman kesişen tanımlamalar var. Minimal yaşam için sanırım 40 birimi geçmeyen eşya ile yaşamak, ama estetik sadeleşme içinde bir sayı ile sınırlanmadan, seçimlerle yalınlaşmak var.

Seçimler süje, obje, duygu, zamanı iyi kullanma, yapılacaklar listesinde en üste yazılanların değeri gibi birçok vazgeçişi veya eklemeyi ve duyguyu içeriyor.

Algı dediğimiz şey, estetik tavır için çok temelli bir öge.

Buralara neden geldik yine, çünkü AKM'de yaptığım Tasarım Dükkanı'na yeniden gittim ve eklenen ürünleri gördüm.

Gördüğüm ürünler de beni yine aynı konular etrafında gezinmeye çağırdı.

Kale Seramik bazı objeler yapmış, sır rengi ile bizim ilk ürünlerin sır renkleri arasında ciddi farklar vardı.

Formların ne olduğunu anlamakta zorlandım. Çünkü küre bir obje vardı ve kapak kısmı ortadan kesilmiş, ama tutacak yeri yoktu. İki elinizle tutup kaldırmanız gerekiyordu.

Bu bir ürün mü? Evet. Bazıları için ürün. 

Benim için ve benim gibi bakanlar için defolu ürün.

Ama?

Bu detaylara bakan var mı? Hayır.

Buradan "estetik tavır ve duygu" diye, yine İsmail Tunalı'nın kitabına döndüm. Her zaman baktığım yerlere yeniden göz gezdirdim. Der ki:

Estetik tavır alan bir kişi, belli bir estetik obje ile, doğa parçası ile veya sanat yapıtı ile, resim heykel şiir olabilir. Sübjektif bir ilgi içine girer.

Böyle bir süje, ilgi kurduğu estetik objeden hoşlanır, ondan haz duyar.

Bu duygusal bağ, estetik tavır sergileyen bir kategori olarak da görülebilir.

Algıladığımız tüm objelerle ilişki kurarız.

Orantılar, simetriler önem taşır. Malzeme insan ilişkisi dediğimiz dokunmak, malzemenin saflığı ve iyi koşullarda üretilmiş olması, duygusal bağ kurmamızda önem taşır.

Doğada bu derece egemen olan ve doğa güzelliklerinin oluşmasında bu derece etkili olan simetri, sanatta da estetikte de etkili olur. Özellikle antik sanat ve İtalyan Rönesans Sanatı, mimarlık ve süsleme sanatlarında simetriye dayanır. Giderek, simetriye karşı sanatta yeni biçimler geliştirme eğilimi güçlenir. Özellikle günümüzde sanat, asimetrik biçim güzellikleri aramakta.

Simetriye başkaldırı gibi de algılanabilecek olan bu egemen görüşün nedeni de insanın özgürleşmesi, sınırlara başkaldırması, kısıtlamalara tavır koyması, kurallara baskılara, dikte ettirilenlere boyun eğmemesi. Yani ''varoluşundaki gücü'' ortaya koyup, çeşitli formlarda ifade etme arayışı olarak nitelendirebiliriz.

Simetri aslında her alanda yasal bir zorunluluk gibi, her alanda hayatımızın tam ortasında, dışsal bir kuralın tutsaklığı gibi.

Özgür hayal gücü, özgür yaratı sınırlara mahkum oluyor. Bu nedenledir ki, günümüz insanı ve sanatçısı, tüm sanat dallarında, mimarlıkta ve diğer alanlarda özgür bir güzellik, estetik ifadesine kavuşmak için, simetrik olmayan biçimler arama yolunda.

Uyum dediğimiz, güzelliğin objektif niteliklerinden birisi. Harmoni, uyum. Objektij bir ilke. Yani, çok sayıda ögenin birlikte kullanılmasından doğan, bu birleşmelerin birbiri içinde erimesinden doğan, bütün güzellikler için var olan temel ilke.

Çağdaş estetikçinin harmoni anlayışına değinirsek, bu estetikçi E. Landmann'dır ve Platon'un harmoni kavramından hareket eder.

T"üm güzellikler harmoniye dayanır!" ilkesi ile ele alır.

Müzikte seslerin uyumu, mimaride görsel estetik ve fonksiyon ve oran, sanatta estetik ve altın oran, renklerin uyumu, objede en baştaki giriş konumuz olan kullanım, malzeme, oran gibi birçok parametresi olan aritmetik yapılar dizisi.

Bugün artık biliyoruz ki, estetik beğeni salt bireysel bir fenomen olmadığı gibi, salt birey üstü, toplumsal bir fenomen de değildir.

Beğeni, bireysel ve toplumsal niteliklerden oluşan bir örgüye sahiptir. Toplum ise katmanlardan ve kültürden oluşur.

Marx'ın şu sözlerini yeniden anımsadım.

''Aç bir insan için yenecek şeyin insansal biçimi değil, onun soyut varlığı vardır. Acılı, muhtaç bir insan için, en güzel tiyatrodan haz duyma duygusu yoktur."

Madenci madene indiğinde, sadece ticari değeri görür. Madenin asıl doğasını kavrayacak bir duyum taşımaz.

Bu guyular, ancak belli bir estetik eğitim ve bir estetik kültürle beslenmiş ve belirli kültürel kodlarla gelişmiş toplumsal koşullar oluştuğunda meydana gelir.

Marksist estetik için, klasik estetikin temel sorularından birisi ''beğeni doğuştan mıdır, değil midir?" gibi bir sorun söz konusu değildir. Daha önemlisi, insanın en çocukluktan beri bir beğeniye sahip olmasıdır.

Bu da toplumsal kültür değil midir?

Esmer Erdem kimdir?

Esmer Erdem, sanat tarihçi bir anne ile ressam bir babanın kızı olarak Ankara'da doğdu.

Sanatsal projeler ve sanatsal üretim alanında yoğunlaştı.

Hayatında iz bırakan en önemli dönemi, “Urart Okulu” denilebilecek sistem ve Mehmet Kabaş'a borçlu olduğunu vurgular.

Müze replikaları ve özel tasarım ürünlerle markaların üretiminde çalıştı, uzun süre DÖSİMM (Kültür Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü) için heykel, takı ve sanatsal obje üretti; dünya turizm fuarlarında 300 parçalık Eski Hitit'den günümüze kadar gelen Anadolu Uygarlıkları Replika Koleksiyonu'nu sergiledi.

Armaggan mağazalarının kuruluş, markalaşma ve konsept sürecinin belirlenmesinde yer aldı, "luxury handcraft" akımının Türkiye'de başlatılmasının öncülerinden oldu. Tüm atölye ve tasarım-üretim ekibinin oluşumu, Hereke tezgâhlarında Osmanlı kumaşları dokumasına kadar giden kültürel süreci kurdu. Gaziantep Tasarım Mağazası ile ‘kutnu kumaş'ın kullanım alanlarını genişleterek dünyaya tanıtılmasında rol üstlendi.

Edirne Tasarım, Zeugma Müzesi koleksiyonu, Cumhurbaşkanlığı özel hediyeleri, Ankara CSO tasarım mağazası, Atatürk Kültür Merkezi tasarım mağazası ile birçok kurum ve kuruluşta statü hediyeleri üretimi gibi iş ve sanat projelerinde yer aldı.

Esmer Erdem Sanat Tasarım Üretim Şirketini kurdu, çalışmalarına İstanbul ve Bodrum'da sürdürüyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Semboller ve renkler

Has yaratıcılık budur bence.. Renkler ve sembollerle oynayanların ilkesi ile yaşanacaklar.. Bir anlamda duyguları, duyarlılıkları, hazları, umutları öznel biçimde kurgulamak.. 

'Günlük!' diye başlayan yazılar..

Anılar gelir, aslında kendi kalakalmışlığına ağlarsın; varken hiç düşünmediğin olayları, birlikte geçirilen zamanları anımsarsın..

Özgürlük üzerine..

Acıdan, ayıplardan, baskılardan, hayata dayatılan engellerden ne zaman korkulmaz ve özgürleşilir?