16 Şubat 2020

Uzaylı "Kirpi Sonic"

Film, dinamik sinematografik anlatımı ve masalsı karakterleriyle öncelikle küçük seyircilerin ilgisine mazhar olabilecek keyifli bir seyirlik

"Kirpi Sonic" Amerikan sinemasının "dream factory" ürünlerinin teknolojiyle iyi harmanlamış son örneklerinden biri. Yeni kuşakların dünyayı bir video oyunu olarak algılaması bir yana, "Kirpi Sonic" gerçekten bir oyundan, Sega Video Game'in "Sonic The Hedgehog" isimli dünya çapında meşhur olan ve yok satan video oyunundan uyarlanmış. Kirpi Sonic'in daha önce, animasyon versiyonunun ve televizyon dizi filminin de yapıldığını anımsatalım.

Amerikan sineması, değişik kanallar aracılığıyla-bu kanalların en etkili olanlarından birisi sinema-arkadaşlık, dostluk gibi kavramlar üzerine güzellemeler yapmayı sever. İnsanların arkadaşlık ilişkileri çıkar zeminine oturup çıkmaza girdiğinden beri, en azından filmlerde "yalnız uzaylılarla", "yalnız dünyalıların" arkadaşlık güzellemeleri bu süreci devam ettiriyor; yeni değil kısacası... 

Daha önce yönetmen Steven Spielberg, kült bilimkurgu filmi E.T. (The Extra-Terrestrial, 1982) ile sevimli uzaylı yavrusuyla, dünyalının (Amerikalının) yavrusunu bir araya getirmiş ve sevimli uzaylı yaratığın insanüstü yetenekleriyle çocuklara gökyüzünde bisiklet turu da attırmıştı. Anlaşılan insanoğlunun uzayla ve uzaylıyla imtihanı bitecek gibi görünmüyor. Bu sürecin son örneği "Kirpi Sonic" de uzaylı anime bir karakter. Şüphesiz E.T. de bir bilgisayar üretimiydi. Ama nedense insanoğlunun, Star Wars'dan beri içselleştirdiği uzaylı görünümündeydi. Onu düşsel bir karakter olmasına karşın, insanoğlu küresel ölçekte kalbine basmış, hele E.T., alem-i semavat'ı elektrik fenerine benzeyen parmaklarıyla "home" diye işaret ettiğinde göz yaşlarını tutamamıştı... "Kirpi Sonic" (Ben Schwartz), E.T.'nin tersine Mickey Mouse gibi şirin bir karakter ve nice zamandır dünyayı, yani Amerika'yı ev bellemiş, Green Hill isimli küçük ve sıkıcı ABD kasabasının kırsalında bir mağaraya yerleşmiştir. Tuhaf görünümü ve uzaylı yetenekleri nedeniyle insanlardan uzak durmakta ve büyük bir yalnızlık çekmektedir. Ne zaman ki baseball'a merak sarıp gizlice sahalara sokulmaya başlar, o zaman olanlar olur ve gece yarısı kendi başına inanılmaz hızıyla hem hücum hem de savunma oyuncusu olarak baseball oynarken, aşırı ısınma nedeniyle kısa devre yapar; ABD'nin hatırı sayılır bir bölümünde elektrik kesintisine neden olur.

Şüphesiz derhal ABD askeri yetkilileri derin ilişkiler bağlamında devreye girerek belirgin bir nedeni olmayan bu durumu çözmesi için kimsenin sevmediği dünyanın en sevimsiz zeki bilim adamı Dr. Ivo Robotnik'i (Jim Carrey) devreye sokarlar. Artık uzay yarışında iddialı Amerika'nın, bu belirsiz yabancıyı yakalamak ve incelemek amacıyla tüm teknolojik robot fantezileri de devreye girer. Ama Dr. Robotnik, deşifre olan Kirpi Sonic'i korumayı kendisine takıntı yapan Green Hill kasabasının şerifi Tom Wachowski'nin (James Marsden) direncini hesap edememiştir.

Kirpi Sonic, dinamik sinematografik anlatımı ve masalsı karakterleriyle öncelikle küçük seyircilerin ilgisine mazhar olabilecek keyifli bir seyirlik. Şüphesiz bilimkurgu türü filmlerin beylik klişesi zaman makinası, bu kez yüzüklü versiyonuyla karşımıza çıkıyor ve sadece şehirler ya da ülkeler arasında değil gezegenler arasında da geçiş yapma olanağı sunarak dijital çağın alameti farikasına dönüşüyor.

Kirpi Sonic, spoiler ipuçlarının dışında arkadaşlık, dostluk, ait olma, ötekileştirme gibi insanoğlunun temel hasletleri ve zaaflarıyla ilgili yansıtmalar da içeriyor. Binbir surat Jim Carey, olgunlaşmış yüz çizgilerine karşın canlandırmasına alışkın olduğumuz aykırı karakterler bağlamında "kaçık" bilim adamı Dr. Ivo Robotnik'i alışkın olduğumuz mimiklerine karşın, alışkın olmadığımız kaytan bıyığıyla filmin öne çıkan oyunculuk performansını sergiliyor.

Kirpi Sonic'in içerdiği mizah dozu, filmin seyirlik boyutunu eğlenceli bir çerçeveye oturturken; özellikle ABD sinemasının sahip olduğu teknolojik olanaklar ve yetkinlik ise, filmin anlattığı öykünün seyirciyle buluşmasında temel itici güç oluyor. Diğer yandan düzeyli ama fazla klasik, hatta beylik sayılabilecek film müzikleriyse, ses tasarımının en vasat ögesi olarak dikkati çekiyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Burası cennet olmalı

Filistin’in anayurdu ile gittiği yerler arasında beklenmedik benzerlikler olduğunu gözlemleyen ana karakter, bumerang gibi ülkesine geri dönerken nerenin gurbet, nerenin ise memleket olduğu sorusunu da tartışmaya açıyor

92. Oscar Ödülleri'nde geri sayım başladı

Oscar töreninde kimlerin şansı olduğu hakkında görüşlerimizi paylaşmadan önce, adayları ve kategorilerini okuyucularımıza anımsatalım

Lozan Mübadilleri Vakfı Korosu konseriyle güzel buluşma: "Aşk Tesadüfleri Sever 2"

Yönetmen Sorak çifti, 1963’de başlayan öykülerini 2010’lu yıllara taşıyarak dönemsel gelgitler arasında sinema dilinin olanaklarını başarıyla kullanarak anlatıyor