06 Temmuz 2020

"Faiz düşünce enflasyon da düşer" demiştiniz, tersi oldu Sayın Erdoğan

Koskoca Cumhurbaşkanı’nın sahibinden.com’da fiyat kovalayacak hali yok, birinin kendisine başta konut ve oto, pek çok şeye fahiş zamlar geldiğini, enflasyonda tek hanenin suya düştüğünü haber vermesi gerek. Ekonomi danışmanlarının görevi de bu değil mi?

Konut ve ikinci el otomobil fiyatları uçtu gidiyor… Mart-Haziran arasında ikinci el araç fiyatları ortalama yüzde 23 arttı. Konuta yapılan fahiş zamlar yüzde 30’ları buldu

Otomobil ve konuta fahiş zamlar gelirken enflasyonun artmasında şaşıracak bir şey var mı? Haziranda enflasyon beklentilerin çok üzerine çıkarak aylık bazda yüzde 1.13 arttı, yıllık enflasyon yüzde 13’e yaklaştı. Enflasyondaki artışın ana nedenlerinden biri, konuta gelen zamlardı. Buyrun, TÜİK verisi:

Zamların sebebi ne? Faiz lobisi yine iş başında mı? "İngiliz derin devleti" Türkiye’ye tuzak mı kuruyor? Illuminati perde arkasından dolaplar mı çeviriyor?

Hayır, zamların basit bir sebebi var: Talepteki patlama. İktisatın alfabesi: Bir mal veya hizmete talep artarken arzı artmıyorsa, fiyatı artar. Ankara Üniversitesi’nin "Arz, talep ve piyasa dengesi" başlıklı iktisat dersinden alıntılıyorum:

Konutta ve ikinci el otomobilde olan işte bu: İkisinin de talebi arttı ve piyasa dengesi değişti. Yani Türkçesi, zam geldi.

Peki konut ve otomobile talep neden arttı? Cevap: Kamu bankaları damping yaparak kredi faizlerini yüzde 0.64-0.74’e çektiği için. Cebinde biraz para olanlar, bu fırsatın bir daha gelmeyeceği düşüncesiyle konut ve otomobile hücum etti. Ve iktisat derslerinde öğretilen şey oldu: Talep artınca piyasadaki fiyat dengesi değişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz düşünce enflasyonun da düşeceğine inanıyor. Bunu defalarca söyledi. Örneğin iki yıl önce şöyle demişti: "Faiz düşerse enflasyon düşer."

Faizlerin düşmesi için neler yapılmadı ki? Merkez Bankası’nın eski Başkanı Murat Çetinkaya görevden alındı, yerine geçen yaz şimdiki Başkan Murat Uysal getirildi, o da faizleri indirmeye başladı… Dile kolay, faizler bir yılda yüzde 24’ten yüzde 8.25’e çekildi.

Bir ara sahiden de enflasyon düşer gibi oldu. Daha doğrusu, enflasyon düşüş eğilimindeydi, o esnada Merkez Bankası Başkanı değişip faizler indirilmeye başlayınca, aynı anda hem faiz hem enflasyon düşüyor görüntüsü doğdu. Erdoğan, haklı çıkmanın gururuyla geçen sonbaharda AKP’nin grup toplantısında şöyle demişti:

"'Faizi düşürdükçe enflasyon düşer' dedim. Demedim mi? Bakın şimdi, sistem değişince Merkez Bankası'nı da görevden aldık. Çünkü laf dinlemiyor adam. Ve yeni arkadaşımızla yola devam ettik. Dedik, 'Bak böyle böyle, bunu düşüreceğiz.' Şimdi enflasyonda tek haneye düştük, buyurun."

Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla faiz indirimleri devam etti, devam etti ve… Yukarıda gördüğümüz gibi talep patlayınca konut ve otomobile fahiş zamlar geldi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz-enflasyon ilişkisi konusundaki görüşünden vazgeçmiş değil, hafta sonu şöyle diyordu:

"Faizlerdeki düşüş, otomobilden konuta, tüm piyasalarda belirgin bir canlandırmayı da beraberinde getirdi. Bakın şu anda özellikle konut satışlarında ciddi bir patlama var. Otomotiv sektöründe ciddi bir patlama var… Şu anda da yıllık yüzde 12,6 seviyesinde olan enflasyonu, en kısa sürede tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız ve bunu da başaracağız."

Koskoca Cumhurbaşkanı’nın sahibinden.com’da fiyat kovalayacak hali yok, birinin kendisine başta konut ve oto, pek çok şeye fahiş zamlar geldiğini, enflasyonda tek hanenin suya düştüğünü haber vermesi gerek. Ekonomi danışmanlarının görevi de bu değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?