29 Mart 2021

İki film: Yumuşak biçimde verilmiş önemli hayat dersleri ve yalnız yaşlıları hedef alan bir örgütün hikâyesi

Atilla Dorsay The Secret: Dare to Dream ve I Care A Lot filmlerini değerlendirdi

SIR: HAYAL ETMEKTEN KORKMA

X X X

(The Secret: Dare to Dream)

Yönetmen: Andy Tennant
Senaryo: Bekah Brunsetter, A. Tennant, Rick Parks
Görüntü: Andrew Dunn
Müzik: George Fenton
Oyuncular: Katie Holmes, Josh Lucas, Celia Weston, Jerry O'Connell, Aidan Pierce Brennan, Chloe Lee

Lionsgate yapımı, 2020

İşte bir diğer Netflix filmi. Bu bir büyük aile filmi; bir modern masal; kadın-erkek ilişkilerine en duygusal açıdan yaklaşan ve hikâye boyunca bir avuç hayat dersi ve mutluluk reçetesi sunmaya çalışan sempatik bir yapım...

Rhonda Byrne'ın 2006'da yayınlandığında büyük sükse yapan romanı, bize Miranda Wells ve üç çocuğunu tanıtıyor: Missy, Greg ve Bess. Babaları beş yıl önce bir uçak kazasında ölmüştür. Garsonlukla hayatını zar-zor kazanan Miranda büyük bir mali sıkıntı içindedir.

O sırada ABD'nin özel ad vermeyi pek sevdiği o büyük fırtınalardan biri olan Hazel kasırgası yaklaşmaktadır. Böylece o gergin coğrafyada, kendi dertlerine yoğunlaşmış Miranda aileyi de korumaya çabalar. Tek umudu kendisine özel bir ilgi gösteren patronu Tucker ve onun uzattığı eldir.

Tam o günlerde, Bray adlı bir genç adam evlerine gelir ve orada tek başına olan oğlan çocuk Greg'le konuşur. Annesine bir zarf getirmiştir ve bizzat elden vermesi gereklidir. Çocuğa emanet etmek istemez ve çekip gider. Ama yolda arabası bir başka arabayla çarpışır. Tesadüfe bakınız ki, Miranda'nın kullandığı araba değil midir bu?

O andan itibaren ikisi arasında sanki büyülü bir ilişki başlar. Bray derinden derine tutulduğu genç kadının yalnız göçmüş arabasını değil, kasırgada çöken evinin damını da tamir eder; elinden her şey gelen bir gizli dehadır o... Bu arada ilişki de kurarlar. Ama Miranda iki erkek arasında kalmıştır ve bu aşk üçgeninin dramatik sonuçları olması kaçınılmazdır.

1955 doğumlu yapımcı-yönetmen Andy Tennant, 1990 yılında TV filmleri, 1995'den başlayarak da sinema filmleri imzalamış. İt Takes Two- Tıpatıp, Sweet Home Alabama- Beni Unutma, Hitch- Aşk Doktoru, Fool's Gold- Altın Şans, The Bounty Hunter- Ödül Peşinde, Wild Oats gibi filmleri var. Zirveye tırmanmayan ama çoğu kitleye seslenen yapımlar.

Sır filmi buna yeni bir örnek. Hayatımızda rastlantıların önemi, aile kavramı, en çok da insanın doğru ve yerinde davranışlar ve kararlarla kendi kaderi üzerinde nasıl etkili olabileceği gösteriliyor. Hepsi çok derin olmasa da sempatik karakterler çizen oyuncularıyla; yerinde bir müzikle... Çok şey beklemeden, rahatça izlenecek bir film...


KADINLAR ÇETESİ

X X

(I Care A Lot)

Yönetim ve senaryo: J. Blakeson
Görüntü: Doug Emmett
Müzik: Marc Canham
Oyuncular: Rosamund Pike, Peter Dinklage, Eliza Gonzalez, Dianne Wiest, Chris Messina, İsias Whitlock Jr, Alicia Witt, Damian Young

Netflix yapımı, 2020 yapımı.

İşte polisiye film meraklılarının bir ölçüde sevecekleri bir film. Hayli farklı bir konusu, tümüyle irkiltici bir hikâyesi ve en azından bir-iki başroldeki oyunculuk gösterileriyle izlenebilecek bir film. Ama pek zirvelere tırmandığı da söylenemez.

Bir yanıyla bir kara-komedi olarak nitelenebilecek hikâye, Marla Grayson adlı kurnaz bir dolandırıcının macerasını anlatıyor. Ailesi, mirasçısı veya dostu olmayan yalnız yaşlıların peşine düşerek, bir avuç doktor, hemşire ve kanun adamıyla oluşturduğu bir çetenin de yardımıyla, onların tüm malk-mülküne el koymaya çalışan ve büyük ölçüde de başaran bir kadın, Marla Grayson...

Baş yardımcısı olan Fran'la aynı zamanda lezbiyen bir ilişkiyi de sürdürüyor. Bir gün yine çeteden kadın doktor Karen'in uyarısıyla, bunama alametleri gösteren Jennifer adlı yaşlı bir kadını hedef alıyor. Sahte raporlarla mahkemeden gerekli izni alarak onu bir hastaneye kaldırıyorlar; telefonunu elinden alarak, dostlarına erişmesini engelleyerek, onu adeta dört duvar arasına hapsederek...

Ama Jennifer'in tam olarak sandıkları kişi olmadığı ve kimilerinin onu kurtarmak için çok şeyi göze alabilecekleri ortaya çıkıyor. Özellikle de azılı bir suç örgütünün başında bulunan ve cüce boyuna rağmen çok güçlü olan Roman Lunyov. Ama Marla da kolay kolay pes edecek biri değildir. Böylece bu savaşım gerçekten de son derece acımasız yollara sapacaktır.

Bu kendine özgü ve birçok türü bir araya getiren film, tümüyle çok inandırıcı değil. Ama özgün bir hikâyenin ardında, çağdaş toplumlardaki yasal eksikleri, hukuki boşlukları dile getirmesiyle dikkat çekiyor. Ve özellikle yaşlıları hedef alan düzenbazlıkları ve bunların arkasındaki örgütlenmeleri hatırlatıyor. Ki daha şu günlerde, amacı bundan pek farklı olmayan bir telefona muhatap olmuş bir "yaşlı" olarak, konuya ilgi duyduğumu söylemeliyim!..

Marla'da hep iyi kompozisyonlarıyla hatırladığımız Rosamund Pike, cüce gangster Roman'da Game of Thrones'la ün yapan Peter Dinklage, Fran'da Eliza Gonzalez, doktor Karen'de Alicia Witt ikna edici duruyorlar. Ama yaşlı Jennifer'de olgun yaşında zirveye çıkan Dianne Wiest'in katkısı da büyük.

Dediğim gibi, çok şey beklemeden izlenebilecek bir film. Netflix'te oynadığını ve (İngilizce adını bize çevirmenin güçlüğü yüzünden) Türkçe adını benim yakıştırdığımı da eklemeliyim.

Yazarın Diğer Yazıları

Sinemanın unutulmuş bir yan dalına görkemli dalış

Dublör, belki biraz fazla uzun; ama görmeye değer bir yapım

Hıristiyanlık temeli üzerine bir gerilim

Immaculate'nin ilginç oyuncuları ve kimi kolay unutulmayacak birkaç sahnesi de var

Afyon'da müzik, dostluk ve siyaset günleri

Hepsi artık benim kolay unutulmaz anılarım arasında girdiler ve öyle kalacaklar