11 Mayıs 2025

Bazen yenen yerden yere vurulur!

4-1 galip gelip üçüncü basamağa yükselen ve taraftarının yüzünü güldüren takım eleştirilir mi? Objektifsen yerden yere bile vurulur!

beşiktaş

Beşiktaş’ın ligden düşmesi haftalar önce kesinleşen Adana Demirspor’u İnönü Stadı’nda farklı yenmesi hiç önem arz etmiyor ancak bu galibiyet ile üçüncü basamağa yerleşmesini de yabana atmak olası değil. İzlediğiniz maçı bir daha aktarmanın anlamı yok, Beşiktaş 4 - Adana Demirspor 1 ancak!

Beşiktaş bu kadar çok top kaybıyla oynamayı sürdürürse gelecek sezon da benzer hüsranı yaşaması kaçınılmaz. Bir diğer, ki kanımca en önemlisi, beceri yoksunu (hızlı düşünme yetisi) futbolcu sayısının fazlalığı. Buna bir de kafasını kaldırmadan (topun nereye gideceğini bilmeden) vuran genç oyuncuları eklersek tablo daha da vahimleşiyor. 4-1 galip gelip üçüncü basamağa yükselen ve taraftarının yüzünü güldüren takım eleştirilir mi? Objektifsen yerden yere bile vurulur!

Örneğin genç Mustafa Hekimoğlu, mükemmel fiziği onu benzerlerinden farklı kılıyor ancak o söz konusu farkı kullanamadığının bilince değil. Paşam, topa sert vurabiliyorsun ama vurmadan önce kafanı yerden kaldırıp topu nereye göndereceğine bakmıyorsun. Sadece vurmuş olmak için vuruyorsun top da rakip defans elemanlarının ayağına ya da tribünlere gidiyor. Bu yaşta kendini geliştirdin, geliştirdin şayet bunu beceremezsen bir bakmışsın Anadolu ekiplerinden birisinde forma giyiyorsun. Beşiktaş 4 gol attı tamam ama çok rahat hatta zorlanmadan 10 tane daha atabilirdi…

Beşiktaş’ın Milot Rashica gibi hiçbir özelliğine sahip olmayan ‘sıradan’ futbolcularla ligin üçüncü basamağına yerleşmesi tartışmasız başarıdır. Buna Alex Oxlade-Chamberlain ile Joao Mario ve Ciro Immobile’yi de eklersek başarının ne denli önemli olduğu belirginleşir. Beşiktaş iki sezondan bu yana sahada organize olmayı beceremiyor. Takımın en istikrarlısı ve neredeyse tüm yükünü çeken Rafael Silva ile Gedson Fernandes’in top kayıplarını genelde görmezden geliyoruz, başarılı oyunlarını gölgelememek için ve tabii hata yapıyoruz. Fenerbahçe derbisi için ayrı parantez açılır ama lig mücadelesi derbilerden oluşmuyor, uzun ve soluksuz yarış devamlılık ile disiplin gerektiriyor…

Beşiktaş bu sezon neredeyse oynadığı tüm maçlarda topa rakiplerinden daha fazla sahip oldu ancak bu avantajı skor tabelasına yansıtmayı bir türlü beceremedi. Adana Demirspor maçında bu gerçek daha da sırıtıverdi. Karşında, ligden düşen, motivasyonunu yitiren, prosedür maçları oynayan bir rakip var. Orta alanı çok rahat geçip Adana Demirspor ceza alanına konuşlanan bir Beşiktaşlı futbolcu topluluğu mevcut. Ancak ya top kaybı yapıyorlar ya da organize olmayı beceremiyorlar. Aynı pozisyonları bir Anadolu ekibi yakaladığında ise golü veya golleri buluyor. Beşiktaş’ın gerçek sorunu bundan ibaret…

Karşılaşmanın hakeminin Kazak futbolcu Abat Aymbetov’a kırmızı kart göstermesi için Gabriel Paulista’nın ambulans ile hastaneye mi kardırılması gerekiyordu? Maçın en güzel yanı ise bitiş düdüğü ile yaşandı. Skor ne olursa olsun maçın bitiminde birbirlerine sarılan iki takım futbolcularını görmeyi çok özlemişiz. Kutuplaşmanın en üst düzeyini yaşadığımız şu günlerde!

Yazarın Diğer Yazıları

Turistik seyahat!

Sezon bitti Beşiktaş’ın sorunları bitmedi üstüne üstlük bitecek gibi de gözükmüyor. Dostunu ve başkanını seçerken dikkatli olacaksın!

Bu Beşiktaş’tan bir halt olmaz!

Kafası atan bir fanatik köprüye çıkar da ‘Yeter artık’ pankartı asarsa şaşırmam!

Ali Koç ve Jose Mourinho’ya kim dur diyecek?

Pirincin taşını kim ayıklayacak Ali Koç mu yoksa eylül ayında seçilecek yeni başkan mı? Bekleyip göreceğiz!

"
"