Gerçek Gridir

Sevgililer Günü: Herkesin avcı olduğu yerde kimse âşık olmaz

Seden Mestan sordu, Tayfun Atay yorumladı

13 Şubat 2020 17:00

-Arap dünyasında Türk dizileri; rağbetten yasağa...

-Sevgililer Günü aşka davet mi, aşka ağıt mı?

-Survivor başlıyor, kazananı Gerçek Gridir açıklıyor!

Gerçek Gridir'de Seden Mestan sordu, Tayfun Atay yorumladı. 

"Türk dizilerine Arap ambargosu"

Tayfun Atay, Mısır'da en üst İslam hukuku resmi kurumunun Daru'l İfta Fıkıh Konseyi'nin Türkiye'den ithal edilen dizilere karşı 'izlemeyin' fetvası yayınlamasının sebeplerini ele aldı. Seden Mestan'ın söz konusu fetvada, Diriliş Ertuğrul ve Kurtlar Vadisi dizilerinin 'Erdoğan'ın Osmanlı İmparatorluğu'nu geri getirme hayaline hizmet ettiğini' belirtildiğini söylemesi üzerine Atay, seküler dizilerden Osmanlıcılığın öne çıkan süreçteki dizilerin değişimini yorumladı. 

2005 yılında yayınlanan Gümüş dizisi üzerinden geçmişten bugüne Türkiye'deki dizi pratiklerini yorumlayan Atay, "Bu diziyi Arap dünyasında parlatan sır, dozunda dindarlık, dozunda modernlikti. Ataerkilliğin, İslami motiflerle buluşturularak sunulduğu ülkelerde insanlar -özellikle kadınlar-, Türk dizilerinde muhafazakârlığın hâlâ kendini göstermesi söz konusu olsa da kadının söz söyleyebildiği örnekleri gördüler. Böylece Türkiye'nin seküler İslam konusunda model haline geldi ve kurgularla da Türk dizilerinin revaçta olduğu bir dönem söz konusuydu" diye konuştu. 

Seküler dizilerin iktidar tarafından 'içeride lanetlendiğini' belirten Atay, "'Bu diziler bizim ahlâkımızı bozuyor' sözleriyle dizilerin önü kesildi. Artık Türkiye'de diziler seküler orta sınıfın kurgu arayışına göre değil, muhafazakâr kesimlerin kurgu arayışına hitap etmeye başladı. Seküler İslam ihraç eden Türkiye'den neo-Osmanlıcılık ihraç eden Türkiye noktasına geldik. Bu da Arap dünyasında aynı etkiyi yaratmıyor" dedi.  

"Sevgililer Günü bir illüzyondur"

Atay, 14 Şubat Sevgililer Günü'nden yola çıkarak geçmişten bugüne 'aşkın dinamiklerini' de yorumladı. Atay, "Geleneksel dönemde aşkın tasviri cinsellik olmadan yapılırdı. Modern zamanlar, aşkın cinsellikle tasvir edilebilmesine fırsat verdi. Pos-modern zamanlarda ise aşksız cinsellikler ön plana çıkmaya başladı" yorumunu yaptı. 

'Aşk'ı, 'duygu ve tutukunun buluştuğu nokta' olarak tanımlayan Atay, "Aşk, kendinden vazgeçerek ötekinde kendini var kılmaktır, bağımlılık demektir, bile isteye av olmayı kabul etmektir. Ancak bugünün ekonomi-politik işleyişinin insanlarda oluşturduğu psiko-kültürel motivasyon, 'avcı değilsen av olursun' motivasyonu. Herkesin avcı olduğu bir dönemde Sevgililer Günü bir illüzyondur" dedi. 

"Survivor'ın kazananı liberalizmdir"

Seden Mestan'ın TV8 ekranlarında yayınlanan Survivor programının başlayacağını hatırlatması üzerine Atay, "Survivor'da insan doğayla mücadele etmiyor, doğa yalnızca bir fon. Orada insanın insanla mücadelesini izliyoruz. 'Birimiz hepimize karşı, her birimiz her birimize karşı' anlayışının hakim olduğunu görüyoruz" diye konuştu. 

Survivor'ı 'kültürel bir pornografi' olarak tasvir eden Atay, "Gönüllüler takımının ünlüleri alt etmesi, seyirciye haz verir. Aşağıdakinin yukarıdakini alaşağı etme halinin Survivor'da da geçici olarak karşımızda olduğunu görüyoruz. Survivor, yanlış hayatımızın içinde pek çok yönden işlevseldir; o yanlışı çok fazla hatırlamamak ve ruhsal rahatsızlık içine düşmemek için" şeklinde konuştu.