Dünya
Deutsche Welle

Yorum: Olimpiyatlar dünyayı kurtarmayacak

Pyeongchang'daki Kış Olimpiyatlarından bir beklenti de Kuzey ve Güney Kore arasındaki buzları eritmesi. DW spor editörü Stefan Nestler beklentilerde çıtanın çok yüksek tutulmaması uyarısında bulunuyor.

09 Şubat 2018 17:24

Pierre de Coubertin'in "Spora Gazel" şiirinde "Ey spor, sen barışsın!" dizesi geçiyor. Modern olimpiyatların kurucusu Coubertin, bir takma isim kullanarak 1912 Stockholm yaz oyunları kapsamında düzenlenen sanat yarışmalarına şiiriyle katılmış ve edebiyat kategorisinde altın madalya kazanmıştı.

Coubertin'in halkların spor vasıtasıyla bir araya getirilmesi fikri, Olimpiyat İlkeleri'nde de yer alıyor. Bu metinde Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), "sporu insanlığın hizmetine sunmak ve böylece barışı desteklemek" yükümlülüğünü üstleniyor. Yani spor için çıta yükseltiliyor. Ama gereğinden fazla yükseltiliyor.

Küçük bir köprü

Pyeongchang'daki oyunlarla ilgili olarak IOC Başkanı Thomas Bach, "Umarım bu kış oyunları Kore yarımadasında daha iyi bir geleceğin kapısını açar" şeklinde konuştu, Olimpiyat oyunlarının yeni bir başlangıcı mümkün kıldığını söyledi. 1976 oyunlarında eskrim dalında olimpiyat şampiyonu olan Bach, bu demeciyle oyunlara katılan 22 Kuzey Koreli sporcuya, Güney ve Kuzey Korelilerin açılış törenine birlikte katılmasına ve oyunlarda birlikte mücadele edecek olan Kore kadın hokey ortak takımına atıfta bulundu.

Spor bu sefer gerçekten de küçük bir köprü inşa etti. Ama daha fazlasını değil. Kore anlaşmazlığı bugün hala etkisiz hale getirilmekten uzak olan bir barut fıçısı niteliğinde. ABD Başkanı Donald Trump'ın attığı bir tweet, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un bir provokasyonu, ilişkilerdeki yatışmaya dair umut çekirdeğinin yeniden ayaklar altında ezilmesine yetiyor.

Spor her zaman barışın garantörü değil

Spor bir yandan ülke ve kültür sınırlarının ötesinde konuşulan ve anlaşılan evrensel bir dil sunuyor. Böylece arabuluculuk etme potansiyeli bulunuyor. Diğer yandansa sporun bir barış modeli olma noktasında sınırları var. Nihayetinde spor sıkça bir milliyetçilik platformu olarak kullanılıyor. Örneğin, bu alanda tek olmamakla birlikte, Rusya gibi bir doping anlayışına sahip ülkeler için, mümkün olduğunca fazla başarıyı garanti etmek adına her yol mübah.

Spor bugüne kadar silahlı çatışmalara bile yol açtı. 1969'da Honduras ile El Salvador arasındaki "Futbol Savaşı" gibi. Dünya Kupası eleme turunda karşı karşıya gelen iki ülkenin arasındaki maçın öncesinde kargaşa çıkmış, insanlar hayatını kaybetmişti. Maç, 100 saat süren ve 2 bin kişinin hayatına mal olan askeri çatışmanın nedeni olmasa da tetikleyicisi olmuştu.

Birazcık barış

Spora haddinden fazla sorumluluk yüklenmemeli. Pyeongchang'daki kış oyunları dünyayı kurtarmayacak. Eğer her şey yolunda giderse, oyunlar heyecanlı geçecek ve umarız fair play çerçevesinde yarışmalara ve insanın yüreğine dokunan bir ya da iki ana sahneye evsahipliği yapacak. Ki bu da zaten büyük bir kazanç olacak. Belki birazcık barış bile kazanılacak hatta. Bu da elbette büyük bir başarı olacak.

Stefan Nestler

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle