Seçim 2023

Yeşil Sol Parti adayı Selma Gürkan: Biz kazanacağız, halk kazanacak

Selma Gürkan

09 Mayıs 2023 12:23

T24 Ankara

Yeşil Sol Parti Ankara 1. Bölge 2. sıra adayı, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, seçimler için, “Biz kazanacağız, halk kazanacak” dedi.

Emekçi bir aileden ve emek mücadelesinden gelen Selma Gürkan, 17 yaşında idam sehpasına gönderilen Erdal Eren’in de mücadele arkadaşı.

Tek adam rejiminin artık değişmesi gerektiğini belirten Gürkan, “Bir oy Kılıçdaroğlu’na, bir oy Yeşil  Sol Parti”ye derken, kazanacaklarına inancını da dile getirip, “Biz kazanacağız, halk kazanacak” görüşünde…

- Selma Gürkan kimdir?

(Gülerek) sıradan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı.

1961 Ankara doğumluyum. İşçi bir babanın, ev emekçisi bir annenin ikinci çocuğuyum. Dört kardeşiz.

Emekçi bir ailenin yaşadığı tüm zorlukları yaşayarak büyüdüm. Hem ailemin sınıfsal konumunun etkisi, hem gençliğim dönemindeki siyasal koşulların etkisiyle genç yaşta sosyalist mücadelenin içerisinde yer aldım. O günden bu yana da bu mücadelemi sürdürüyorum.

- Erdal Eren ile tanışıklığınız, yoldaşlığınız nasıldı?

Bu soru beni, “sanki Erdal’ı siyaset malzemesi yapıyormuş gibi üzüyor” ama yanıt da vermek isterim çünkü Erdal Eren benim yoldaşım. Gencecik yaşında, başı dimdik idam sehpasına giden ve bu açıdan örnek olan bir yoldaşım, yoldaşımız.

Erdal Eren ile tanışmamıza gelince… Ankara Orta Öğrenimliler Derneği (ANOD) yöneticisi olarak benim de okuduğum Dikmen Lisesi’ni de takip ediyordu. O dönem boykot ve forumlar dahil, mücadeleyi birlikte örgütlüyorduk. Benim hem çok öğrendiğim hem de onur duyduğum bir yoldaşımdır.

Yolumuz Mamak Cezaevi’nde de kesişti. 1980 -1981 arası Mamak’ta kaldım. Orada Erdal’ın gördüğü zulme de direncine de tanıklık ettik. O dönem Mamak Cezaevi’nde kalan kadın arkadaşlarla yıllar sonra “Kaktüsler Susuz da Yaşar” adlı kitapta da o dönemi anlattık.

- İdam edildiğinde nasıl duydunuz ve neler hissettiniz?

İdam edildiğini, o gün akşama kadar öğrenemedik. Yanlış hatırlamıyorsam, akşamüzeri verilen o günün gazetelerinden öğrendik. O günü yıllarca konuşamadım, ama hatırladığım, hissettiğim çok derin bir acı, çok derin bir öfke. Bugün bile aynı acı ve öfkeyi taşıyorum.

- Neden adaysınız ve neden Yeşil Sol Parti?

Ülkede bir rejim tartışması sürüyor. 2001 krizinden sonra halkın dönemin hükümetine öfkesini siyasi fırsata çeviren AKP, sermayenin has partisi olarak 21 yıldır ülkeyi yönetiyor. Ekonomide yağma, rant, üretimde sömürü, politikada baskı, yasak, tehdit ve kutuplaşma, dış politikada ise yeni Osmanlıcı, yayılmacı bir politika… AKP’nin ve bugün birlikte seçimlere girdiği Cumhur İttifakı’nın fotoğrafı budur.

Bu ittifakın politikalarının sonuçları halkı bir soğana bile muhtaç eden yoksulluk, yüzde 30’lara dayanan işsizlik, işçilerin canı pahasına süren üretim, grev yasakları, yeni cezaevleri inşası ve binlerce muhalif ve politik tutuklu…

Basın ve ifade özgürlüğü dahil demokratik hak ve özgürlüklerde keyfi yasaklar, baskılar… Kadın ve çocuklara yönelik şiddet, istismar, taciz ve tecavüz suçlarında artış, her alanda derinleşen eşitsizlik ve ayrımcılık…

Türkiye’nin getirildiği durum bu…

Artık bu düzenin değişmesi gerekiyor. Bu değişimin öznesi olarak işçi ve emekçiler başta olmak üzere, halkın örgütlü gücünü önemsiyoruz. Halkın siyasetin öznesi, parlamentonun da halkın kürsünü haline gelmesi için mücadele ediyoruz. Bunun için de yönetiminde olduğum Emek Partisi’nin Yeşil Sol Parti listelerinden aday oldum.

Bu düzen değişecek. Tek adam düzenine son vermek için, ‘Bir oy Kılıçdaroğlu’na, emek, demokrasi ve özgürlükler için de bir oy Yeşil Sol’a diyoruz. Son söz olarak şunu söyleyeyim, “Birlikte kazanacağız, halk kazanacak.”