08 Temmuz 2025 09:55
Güncelleme: 08 Temmuz 2025 12:14
Gazeteci-yazar Nihat Genç'in cenaze töreni öncesinde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Tutuklama tehdidiyle insanları ifade vermeye zorlarsanız kurtulmak için mutlaka başkalarını suçlayacaktır. Onlara iftira atacaktır. Bunun bir yerde adı atfı cürümdür. Bunlar delil kabul edilemez" dedi.
Gazeteci-yazar Nihat Genç'in cenaze töreni öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yavaş, CHP'li belediyelere yönelik soruşturma ve operasyonları değerlendirdi.
"Bir hukukçu olarak da şunu söyleyebilirim. Yani tutuklama tehdidiyle insanları eğer ifade vermeye zorlarsanız kurtulmak için mutlaka başkalarını suçlayacaktır. Onlara iftira atacaktır. Bunun bir yerde adı atfı cürümdür" sözlerine dikkati çeken Yavaş şöyle konuştu:
"Bunlar delil kabul edilemez. Yargıtayın da bu konuda kararı var. Sadece bir kişinin sözüyle bunlar tutuklanamaz. Yan delillerle ispat edilmesi lazım. Savcıların her şeyden önce sanıkların lehine ve aleyhine olan bütün delilleri toplaması lazım. Bundan da sarfınazar edildiğini görüyoruz. Alnımız açık, hiç korktuğumuz bir şey yok."
Ceza yargılamasında sanıkların en sık başvurduğu savunma yöntemlerinden biri olan atfı cürüm, yani "suçu başkasına atma" ya da "başkasını suça dahil etme" yönündeki beyanlar, adli sürecin seyrini doğrudan etkileyebiliyor. Ancak Yargıtay, bu tür beyanların mahkumiyet için tek başına yeterli olmadığını, mutlaka başka somut ve inandırıcı delillerle desteklenmesi gerektiğini vurgulayan emsal kararlar verdi.
Hukuk literatüründe atfı cürüm, bir kişinin suçu bir başkasına atması ya da kendisinin de işlediğini ileri sürerek başka kişileri suçla ilişkilendirmesi anlamına geliyor. Ceza yargılamalarında iki temel biçimde karşımıza çıkıyor:
Halk TV'nin derlediği haberde, Yargıtayın emsal kararları örneklendirildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi – 2013/18682 E., 2014/9951 K.
Konu: Hırsızlık suçlamasıyla yargılanan sanık, diğer sanıkların beyanları dışında aleyhine hiçbir delil bulunmadan mahkûm edildi.
Yargıtay’ın Gerekçesi:
“Sanık hakkında, diğer sanıkların atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında, cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı hâlde mahkûmiyet hükmü kurulması, hukuka aykırıdır.”
Sonuç: Yerel mahkemenin kararı bozuldu.
Değerlendirme: Yargıtay, atfı cürüm içeren beyanların tek başına yeterli olmayacağını açık şekilde vurguladı. Suç isnadının kabul edilebilmesi için bağımsız ve destekleyici delil şartı arandı.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi – 2020/20648 E., 2020/16017 K.
Konu: Silahlı kavga olayında sanıklardan biri, olay sırasında ateş edenin diğer sanık olduğunu ileri sürdü. Bu ifade dışında, olay yerinde bulunmayan sanığın ateş ettiğine dair başka bir delil bulunmuyordu.
Yargıtay’ın Gerekçesi:
“Sanığın atılı suçu işlemediği yönündeki savunmasının aksini gösterir, diğer sanığın atfı cürüm niteliğindeki beyanlarından başka, mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi bozmayı gerektirir.”
Sonuç: Yerel mahkeme kararı bozuldu.
Değerlendirme: Tanıklık yapan diğer sanığın ifadesinin taraflı ve savunma amaçlı olabileceği, bu nedenle tek başına mahkûmiyet için yeterli görülemeyeceği ifade edildi.
|
© Tüm hakları saklıdır.