Gündem

Yargıtay'dan dönen Büyükada davasında mahkeme bozma kararına uydu

Duruşma, 6 Haziran'a ertelendi

08 Mart 2023 12:52

İstanbul Büyükada'da 5 Temmuz 2017'de yaptıkları toplantıya ilişkin insan hakları örgütlerinin temsilcisi aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç'ın da bulunduğu dört sanığın ceza aldığı dava, Yargıtay bozmasının ardından yeniden görüldü. Mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararına uyarak dosyanın mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine hükmetti.

İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Taner Kılıç ve Günal Kurşun ile sanık avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan Kılıç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin hakkında ihlal kararı verdiğini bu kararın mahkemece dikkate alınmasını istedi. Kılıç, "Altıncı yılını dolduran bir yargılamada hâlâ hakkımda delil toplanmaya çalışılıyor. Toplam 14,5 ay hapis yattım. Cezam neredeyse infaz oldu, ancak hâlâ 'Şuraya da bakalım, buraya da bakalım' deniliyor. Mahkemenizden, 6 yıllık yargılama sürecinde hakkımdaki deliller neyse ona göre karar vermenizi ve talep ediyorum" dedi.

"Ben hiç Türkçe yazmadım"

Sanık Günal Kurşun ise iddianameyi hazırlayan savcının Today's Zaman gazetesinde yazı yazmayı, örgüt üyeliğiyle ilişkilendirdiğini belirterek o dönem Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü dahil pek çok ismin gazetede köşe yazdığını savundu. Kurşun, "Ben hiç Türkçe yazmadım. Ancak başka gazetelerde ceza hukukçusu olmam nedeniyle hukuki görüşüm sorulduğunda ben de hukuki değerlendirmelerde bulundum. Bunlar sadece hukuki görüşlerdir ve arkasındayım" dedi. Son 20 yıllık bütün eylem ve işlemlerinin didik didik edildiğini ve KHK'lı olduğu gerekçesiyle avukatlık ve akademisyenlik de yapamadığını belirten Kurşun beraatini talep etti.

Diğer sanık avukatları da Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasını talep etti.

Duruşma 6 Haziran'a ertelendi

Mahkeme heyeti, Yargıtay'ın bozma kararına oy birliğiyle uyulmasına karar verdi. Heyet, Kılıç hakkındaki yurtdışı yasağının devamına ve Bylock kullanıp kullanmadığının tespitinin  beklenmesine hükmetti. Bu konuyla ilgili bilirkişi raporu gelir gelmez de dosyanın mütalaaya gönderilmesine karar verildi. Bir sonraki duruşma 6 Haziran'da yapılacak.

"Sabırla beklemeye devam ediyoruz"

Duruşma sonrasında gazetecilerin soruları üzerine kararı değerlendiren Kılıç, "Şimdiye kadar haksız verilen bir karardı. Yargıtay'ın aslında direk beraat talep etmesi gerekir, ancak bu tür davalarda bu tip şekilde karar veriliyor. 6 Haziran'da inşallah olumlu bir şekilde sonuçlanacağını düşünüyoruz" dedi.

Günal Kurşun ise "İnsan hakları savunucularının üstündeki baskıların bir an önce kalkmasını diliyorum. Bir müddet daha bunun devam edeceği öngörülüyor ama sabırla beklemeye devam ediyoruz, dayanmaya devam" diye konuştu.

Davanın geçmişi

İddianamede, o dönem Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı Taner Kılıç hakkında, "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla, diğer sanıklar hakkında ise "Silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlamasıyla 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede, sanıkların Adalet Yürüyüşü'nü kaosa çevirmeye çalışmak istedikleri, PKK, DHKP-C ve FETÖ terör örgütleriyle irtibatlarının bulunduğu ve bu örgütlere yardım kastıyla hareket ettikleri ileri sürüldü. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç, aralarında yabancı uyrukluların da bulunduğu 11 sanığın yargılandığı Büyükada davasının tek tutuklu sanığıydı.

İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 31 Ocak 2018 tarihli duruşmada tahliye edilen Kılıç'ın, savcılığın tahliyeye itiraz etmesi üzerine 1 Şubat 2018'de tekrar tutuklanmasına hükmedildi. Kılıç, 15 Ağustos 2018'de mahkemenin yaptığı aylık tutukluluk incelemesi sonucunda tahliye edildi.

Mahkeme heyeti, oy çokluğuyla verdiği 3 Temmuz 2020'de verdiği kararda, Kılıç'ı, "Silahlı terör örgütüne (FETÖ/PDY) üye olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanıklar Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran'ın "Örgüt hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne (FETÖ/PDY) yardım etme" suçundan 2 yıl 1'er ay hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme heyeti, yedi sanığın ise, "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan beraatlerine beraatlerine hükmetti.