Üniversite öğrencilerinden Maçka Parkı’nda “Sanatla Direniş Sahnesi”: Sanat, gerçeğin üstünü örten perdeyi yırtar

Üniversite öğrencileri “Sanatla Direniş Sahnesi” için Maçka Parkı’nda toplandı. Sahne Sanatarı Öğrencileri Dayanışması’nın düzenlediği protestoya farklı üniversitelerden yüzlerce öğrenci katıldı. Kurulan sahnede öğrenciler Şebnem Ferah, Selda Bağcan, Moğollar ve Barış Manço gibi sanatçıların şarkılarını seslendirildi. Farklı sanat türlerinin yansıtıldığı parkta öğrenciler; resim çizdi, dans etti, şarkılar söyledi. Sahneye çağrılan Anne-Baba Dayanışma Ağı’ndan veliler öğrenci protestoları hakkında, “. Sizlerden en büyük isteğim lütfen onların sesi olmaya devam edin” diye konuştu. Sahnede tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması için çağrı yapıldı. 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacaklarını söyleyen öğrenciler sendika ve partileri kendilerine detek vermeye çağırdı. Sahnede konuşan bir öğrenci “Hukuksuzluklar bitene, zulüm sona erene kadar direnişimiz devam edecek” dedi. 19 Mart’tan günümüze protestolara  katıldığını söyleyen bir öğrenci “Bu zulme dur demenin bütün meşru yollarını kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla İstanbul Üniversitesi’nin başlattığı protestolar, İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla ivme kazanarak devam etti. Ekonomik boykotton yürüşlere farklı şekillerde protestolarını sürdüren öğrenciler, Kadıköy’deki Öğrenci Dayanışma Sahnesi’nin ardından Maçka Parkı’nda “Sanatla Direniş Sahnesi”ni kurdu. Farklı türlerde performansların sergilendiği sahne için yüzlerce öğrenci parka geldi.

“Direniş Sahnesi”nde Şebnem Ferah, Moğollar, Barış Manço şarkıları

Sahnedeki performanslar çeşitli okullardan gelip performansları için bir araya gelen öğrencilerin performansları Moğollar’ın “Bir şey yapmalı” şarkısı ile başladı. Sahnede farklı öğrenciler Şebnem Ferah, Selda Bağcan, Moğollar, Barış Manço ve Paptircem gibi sanatçıların şarkılarını seslendirdi. Dans ve performans sanatları gösterilerinin de yapıldığı sahnede öğrenciler arkadaşları için “özgürlük çağrısı” yaptı, protestolarına devam edeceklerini söyledi.

İstanbul Üniversitesi öğrencisi: Bize bu ülkenin gelecekleri diyenler geleceğimizi karartmaktan başka bir şey yapmadı

Performansları izlemeye gelen bir öğrenci şöyle konuştu: 

“19 Mart’ta Ekrem Başkan’ın gözaltına alındığından günümüze eylemlere katılıyorum. Bizlerden büyükler yıllardır böyle büyük bir öğrenci direnişi ve aslında uyanışı görmediklerini söylüyorlar. Onlara ve tüm Türkiye’ye umut oluyoruz aslına. Bize 'Bu ülkenin geleceği' diyenler geleceğimizi karartmaktan başka bir şey yapmadılar. Bizse artık ‘yetti’ diyerek onlara başkaldırıyoruz. Bu zulme dur demenin bütün meşru yollarını kullanıyoruz. Anayasal hakkımız olan protesto hakkını kullanmak için bu sahneyi kurduk. Direnişimiz farklı yollarda sürüyor.”

Anne-Baba Dayanışma Ağı’nda öğrenci protestolarına destek: Onların sesi olmaya devam edin

Sahnede konuşma Anne-Baba Dayanışma Ağı’ndan bir anne şöyle konuştu: 

“Sizlere tutuklu çocuklarımızın selamını getirdim, bunlardan biri de benim evladım. Otuz beş gündür tutuklu olarak Silivri Cezaevi'nde yatmaktalardır. Bu çocuklara ses olmaya çalışıyoruz. İnanın bana içerideki çocuklar pırıl pırıl, milliyetçi, devletine bağlı, başarılı, eğitimli çocuklardır. Ben bir anne olarak onlar için çok endişeleniyorum. Biz anne babalar olarak tek istediğimiz şey çocuklarımızın tutuksuz yargılanması. Bunun için direniyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. Yalnız bu çocukların sizlerden istediği bir şey var. Lütfen bizi unutmasınlar. Her alanda, her mecrada, her yerde bizi dillendirsinler. Unutulmaktan korkuyorlar. Sizlerden en büyük isteğim lütfen onların sesi olmaya devam edin. Ben buradan sizleri çok sevdiğimi ve sizlere çok güvendiğimi söylemek istiyorum.”

Kızı tutuklanıp tahliye edilen bir öğrencinin babası sahnede şu ifadeleri kullandı:

“Benim kızım üç gününü vatanda geçirdi. 17 gün Silivri'de tutsak kaldı. 17. günün sonunda tutuksuz yargılanmaya karar verildi. Zaten bir gün bile yatarı olmayan bir suçtan dolayı tam 20 gününü çaldılar. 14 tane genç arkadaş hala bugün içeride. Hala bugün tutsak olanların unutulmaması bu gençlerin içeriden çıkartılabilmesi için bir şeyler yapmalıyız. Biraz önce arkadaş da şarkısını söyledi. Moğollar'ın bir şarkısı. “Bir şeyler yapmalıHep beraber bir şeyler yapmalıyız. Onları içeride unutmamalıyız. Onlar da bugün sizin aranızda olabilirdi.

Benim çocuğum bugün serbest. Biz hiçbir çocuğu geride bırakmamak için bir araya gelmiştik. Geri kalan on dört çocuk için bugün mücadele veriyoruz. Lütfen onları unutmayın. Sizi çok seviyoruz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.” 

Sahne’de protesto sürecini yansıtan “Hak, Hukuk, Adalet” belgeselinin fragmanı gösterildi

Sahnede, yönetmen İzem Ayşegül Topal’ın yönettiği  “Hak, Hukuk, Adalet” belgeselinin fragmanı gösterildi. Düzeneleyenlerin yaptığı açıklamada, belgeselin “Hak”, “Hukuk” ve “Adalet” bölümlerinden oluşacağı ve Saraçhane’de düzenlenen protestoları yansıtmak için yapıldığı söylendi. İşte belgeselin fragmanı

1 Mayıs için Taksim’e çağrı: Herkesi barikatlarda direnmeye devam etmeye çağırıyoruz

Tutuklanıp tahliye edilen Galatasaray Üniversitesi’nden bir öğrencinin sahnede yaptığı konuşma şöyle:

“Dün Ankara’da 30 genci işkence ile gözaltına aldılar. Bütün engellemelere ve baskılara rağmen 1 Mayıs için Taksim’i diretmeye devam edeceğiz. Liselileri üniversitelileri ve tüm halkımızı 1 Mayıs’ta herkesi Taksim’e barikatlarda direnmeye devam etmeye çağırıyoruz”

Sahne Sanatları Öğrencileri Dayanışması: Biliyoruz ki sanat, gerçeğin üstünü örten perdeyi yırtar 

Sahne Sanatları Öğrencileri Dayanışması’ndan bir öğrenci performansların ardından şu sözleri kullandı:

“Bizler; sesi bastırılmışların, görünmez kılınanların, unutturulmak istenenlerin ezilenlerin yankısıyız. Bizler yasaklar karşısında her daim özgürlüğü savunan sahne sanatları öğrencileriyiz. Bizler bugünün sanat öğrencileri yarının sanatçı ve eğitmenleri olarak gerek üniversitelerimizde, gerek sokaklarda, gerek sosyal medyada sanatımızla barışçıl bir protesto dill oluşturarak, demokrasi ve özgürlük mücadelemizi geniş kitlelere yaymak için bir aradayız. Biliyoruz ki sanat, gerçeğin üstünü örten perdeyi yırtar. Biliyoruz ki Sanat, iktidarın çizdiği sınırları aşar. Biliyoruz ki sanat bir direniş pratiğidir, tüm baskılara karşı özgürlük çağrısını yayan ve halkın iradesini yankılayan bir güçtür. Bu güç baskının karşısında bir ateş gibi yanan direniş ruhuna umut olacaktır. Bu güç bizimdir. Biz, kalbinde isyan taşıyan sanatçılar, birlikte daha güçlü olduğunu bilen üreticiler, yarının bugünden daha güzel olacağına inanan düşçüleriz. Biz, Sahne Sanatları Öğrencileri Dayanışmasıyız.”