Ekonomi
BBC Türkçe

Ukrayna savaşı ve ülkelerin tartışmalı kararları: Madencilik izinleri, nükleer enerji, 'kelepir' petrol

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, dünyada birçok ülkeyi çeşitli tartışmalı politikalara yöneltti. Bunlardan bazılarını derledik

26 Nisan 2022 14:31

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, 2019'da iktidara geldiğinden bu yana ülkenin yerli rezervlerinde maden araması yapılmasının önünü açan bir yasayı geçirmeye çalışıyor. Ancak planları Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle büyük bir ivme kazandı.

Mart ayı sonunda Bolsonaro yönetimi, Brezilya'nın gübre ithalatı konusunda Rusya'ya bağımlılığını azaltması gerektiğini savunarak parlamentoda acil bir oylama talep etti.

Brezilya Tarım Bakanlığı, bazı yerli toprakların gübre yapımında kullanılan potasyum açısından çok zengin olabileceğine inanıyor.

Ancak bu planın fizibilitesi - ve arkasındaki nedenler - bazı uzmanlar tarafından sorgulanıyor.

2018'de Kongre'ye oy veren ilk Brezilyalı yerli kadın politikacı Joenia Wapichana, bunun "Brezilyalıları yanıltmaya yönelik bir söylem" olduğunu belirtiyor ve "rezervlerin sadece yüzde 11'inin yerli topraklarda olduğunu" ekliyor.

Brasilia Üniversitesi Jeoloji Profesörü Suzi Huff, herhangi bir madencilik faliyetinin sonuçlarını görmenin 7 ila 10 yıl süreceğini belirtiyor ve bu eylemin siyasi fırsatçılık olarak nitelenebileceğini öne sürüyor.

Prof. Huff, "Bu çok açık bir şantaj. Bolsonaro, madencilik faaliyetlerine yerli toprakları da açan bu projeye devam etme fırsatı gördü ve Brezilya'daki gübre yetersizliğini bunun için kullandı" diyor.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, dünyada birçok ülkeyi çeşitli tartışmalı politikalara yöneltti. Bunlardan bazılarını derledik.

Güçlenen Çin-Rusya ilişkileri

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Rus meslektaşı Vladimir Putin

Çin'in Moskova'ya karşı yaptırım uygulamayı reddetmesi Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği tarafından eleştirildi. Bununla kalmayan Çin Moskova ila bağlarını daha da güçlendirdi.

Ukrayna'nın işgalinden sadece bir hafta önce iki ülke tutarı 20 milyar doları geçen bir kömür anlaşması yaptı.

Putin Rusya'dan Çin'e petrol ve gaz ticareti hacminin yaklaşık 117,5 milyar dolar olduğunu açıkladı.

Bununla birlikte Çin, Rusya'dan buğday ve arpa ithalatı sınırlamalarını kaldırdı. Bundan önce bu iki gıda maddesi de sağlık endişeleri nedeniyle Rusya'nın sadece belirli bölgelerinden ithal ediliyordu.

BBC Reality Check ekibinin incelediği Çin gümrük verileri, yılın ilk çeyreğinde Rusya ile ticaret hacminin br önceki yıla göre yüzde 28 arttığını gösteriyor. Ve bu trendin sürmesi bekleniyor.

Çin 2021'de 147 milyar dolarla Rusya'nın tüm dış ticaretinin yüzde 18'inin gerçekleştiği ülkeydi. Putin'in Kış Olimpiyatları'nın yapıldığı Şubat ayında Pekin'i ziyareti sırasında iki ülkenin 2024'e kadar bu ticaret hacmini 250 milyar dolara çıkaracakları açıklandı.

İngiltere'nin nükleer enerji yatırımı

Boris Johnson
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Nisan ayı başında İngiltere'nin nükleer enerjiye büyük yatırım yapacağını duyurdu.

Rusya'nın işgaline bağlı yükselen enerji fiyatları İngiltere'yi ateşin üstünde oturmaya zorluyor.

İngiltere Başbakan Boris Johnson, ülkenin petrol ve gaza bağımlılığını azaltmak üzere 7 Nisan'da bir "nükleeri güçlendirme" planını açıkladı.

Johnson, sosyal medyada bu planı tanıttığı videoda, "Her 10 yılda bir reaktör inşa etmek yerine her yıl yeni bir reaktör yapacağız" dedi.

Planı eleştirenler enerji stratejisinin İngiltere'de yükselen enerji fiyatlarıyla baş etmek konusunda etkili olmadığını söylüyor.

BBC Enerji ve Çevre Analisti Roger Harrabin çevre odaklı hak savunucuları ve birçok enerji uzmanının stratejideki önlemlerin bazılarına inanamadığını ve plana öfkeli olduğunu söylüyor:

"Nükleere yatırım kararı karışık bir tepki yarattı. Bazı çevre odaklı hak savunucuları bunun çok değerli olduğunu söyerken bazıları çok tehlikeli olduğunu söylüyor. Bazı politikacılar her şehrin kendi mini reaktörüne sahip olabileceği fikriyle alay ediyor. Ancak nükleerin enerji üretim çeşitliliğinin bir parçası olması gerektiğine inananlar da var."

Johnson'ın enerji stratejiside tartışmalı bir gaz ve petrol çıkarma yöntemi olan ve "fracking" olarak bilinen ve kaya gazı çıkarımında da kullanılan hidrolik kırma tekniği de yer aldı. Yöntem 2019'da güvenlik endişeleri nedeniyle İngiltere hükümeti tarafından durdurulmuştu.

Hindistan'ın satın aldığı 'kelepir' Rus petrolü

Hindistan'da bir petrol istasyonu
Ticaret rakamlarına göre Hindistan, Rus petrolünü indirimli fiyatlarla satın alabildi

Hindistan, Ukrayna savaşında tarafsız kaldı ve Rusya'dan petrol tüketimini önemli ölçüde artırdı.

Reuters haber ajansının verilerine göre, Moskova'nın Batı'nın ekonomik yaptırımlarına tepki olarak sunduğu indirimli fiyatlar sayesinde Hindistan, çatışmanın başlangıcından 4 Nisan tarihine kadar Rusya'dan en az 14 milyon varil petrol satın aldı.

BBC Reality Check ekibine göre 2021 yılı Hindistan Rusya'dan 12 milyon varil petro satın aldı.

Hindistan'ın "kelepir" petrolü, işgali açıkça kınayan ülkeler tarafından hoş karşılanmadı. Beyaz Saray Basın Sekreteri Jen Psaki Mart ayı sonlarında Hindistan'ın Moskova'yı izole etme çabalarını baltaladığını söyledi.

Psaki, "Tarih kitapları şu anı yazdığında nerede anılmak istediğinizi bir düşünün. Rus liderliğine destek vermek açıkça işgale destektir" dedi.

Buna karşılık, Hindistan Dışişleri Bakanı Dr. Jaishankar, ülkenin petrolü daha ucuza tedarik etme hakkını şu sözlerle savundu:

"Rusya'nın petrol ve gazının ana alıcılarına bakarsanız, çoğunun Avrupa'da olduğunu göreceksiniz. Petrol fiyatları yükseldiğinde, ülkelerin daha avantajlı anlaşmalar yapmak istemesinin doğal olduğunu düşünüyorum."

Hindistan, tükettiği petrolün yüzde 80'inden fazlasını ithal ediyor ancak Rusya, ülkenin en büyük tedarikçilerden biri değil. Resmi rakamlar petrol ithalatının yüzde 60'ından fazlasının Körfez ülkelerinden geldiğini gösteriyor. Hintli yetkililer, Hindistan petrol ithalatının "yüzde 1'den azının" Rusya'dan geldiğini söylüyor.

Rus petrolünü indirimli fiyatlara satın almak isteyen bir diğer ülke de Endonezya. Hindistan gibi Endonezya'nın da ana petrol tedarikçisi Rusya değil.

Mısır'ın ekmeksizlik korkusu

Kahire'deki bir ekmek satıcısı
Mısır'da yükselen eklemk fiyatlarına hükümet müdahale etmek zorunda kaldı

Ukrayna savaşı tahıl ve gübre fiyatları üzerinde büyük bir etki yaptı.

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı, 30 Mart'ta çatışmanın "2. Dünya Savaşından bu yana görülen en büyük küresel gıda krizine" sebep olduğunu söyledi.

Dünyanın en büyük buğday ithalatçısı olan Mısır'da ekmek fiyatları kısmen sübvanse ediliyor. Mısır'da ekmek fiyatları 1970'lerden bu yana ülke çapında çeşitli sebeplerle protestolara neden olan oldukça politik bir konu.

17 Mart'ta Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, ülkedeki fırınlarda ekmek fiyatlarının yüzde 25 artmasından sonra, sübvanse edilmeyen ekmek fiyatlarında da üç ay süreli bir tavan fiyatı uygulamasına gitti. Bu, 2013'te iktidara geldiğinden bu yana yapılan ilk uygulamaydı.

Piyasaya müdahale etmenin yanında Mısırlı otoriteler tavan fiyatına uymayanları ağır cezalara çarptırdı. Ancak uygulama, zarar eden fırınların durumunu iyileştirecek önlemleri içermediğinden tartışmalara neden oldu.

BBC Arapça Servisi'ne konuşan Kahire Ticaret Odası Fırın ve Fırıncılar İş Kolu Başkanı Attia Hamad, ekmek yapımında kullanılan elektirk ve gaz gibi ham maddelerin de fiyatlarının arttığını ancak hükümetin sabit fiyat uygulamasıyla buna yanıt vermeye çalıştığını söylüyor.

Tahıl fiyatlarındaki artış Mısır dışındaki Afrika ülkelerini de etkiliyor.

20 Nisan'da Nijerya hükümeti, ülkenin stratejik rezervlerinden 40 bin ton tahılın gıda enflasyonuyla mücadele eden yoksul Nijeryalılara dağıtılacağını duyurdu.

Mülteci sorunu

Meksika-ABD sınırındaki Ukraynalı mülteci kadın
Meksika-ABD sınırındaki Ukraynalı mültecilerin sayısı bir süredir artıyor

Ukrayna savaşının neden olduğu mülteci akını Avrupa ile sınır olmayan ülkeleri de etkiledi.

ABD Başkanı Joe Biden'in Mart ayı sonlarında ülkesinin 100 bin Ukraynalıyı kabul edeceğini açıklamasının ardından Meksika sınırından mültecilerin geçişinde bir artış yaşandı. ABD'nin aksine Meksika, Ukraynalılardan vize istemiyor.

Ancak Biden, sürecin ayrıntılarını açıklamadı ve Amerikan makamları şu anda zor durumda: ABD, acil durum Covid-19 sınır protokollerinin Mayıs sonunda kaldırılmasını planlıyor. Yetkililer Latin Amerika ülkelerinden bir göçmen akını bekliyorlar.

Göç uzmanları, Ukraynalıları, kendi ülkelerindeki şiddet ve güvensizlikten kaçan diğer ülkelerden gelen insanlara göre öncelik kazandığına dair endişelerini dile getirdiler.

Resmi rakamlara göre, acil durum protokollerinin uygulamaya konduğu Mart 2020 ile Şubat 2022 arasında 1,7 milyondan fazla göçmen ve sığınmacı ABD makamları tarafından sınır dışı edildi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir