25 Nisan 2025 09:44
Güncelleme: 25 Nisan 2025 09:51
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyonlar sonrası başlayan protestolara katıldığı gerekçesiyle evinden gözaltına alınıp tutuklanan üniversite öğrencisi Esila Ayık, 17gündür Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Kalp ve böbrek rahatsızlıkları bulunan Ayık, İstanbul’da yaşanan depremler sonrasında fenalaştı ve hastaneye kaldırıldı.
Edinilen bilgiye göre, fenalaşan Ayık kısa süreli bilinç kaybı yaşadı, yürümekte zorlandığı için tekerlekli sandalye ile ambulansa bindirildi. Nefes darlığı ve istifra şikayetleri de bulunan Ayık, serum tedavisi almasının ardından EKG ve EKO testleri yapılarak, yeniden cezaevine gönderildi. Kurul raporu için nefroloji servisine sevk edilmesi beklenen Ayık’ın, son gelişmelerin ardından kardiyoloji servisine de sevk edilmesine karar verildi.
Konuyla ilgili Cumhuriyet’e konuşan Ayık’ın avukatı Ümit Özkan, İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimliği’ne gittiğini ancak itirazlarına ilişkin henüz bir karar verilmediğini söyledi. Av. Özkan, itiraz süreciyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Ana dosyamızın izin alınmak üzere Adalet Bakanlığı'na gönderildiğini öğrendim ancak itirazımız nedeniyle dosyanın suretini bugün çıkarttılar ve incelenmek üzere 7. Sulh Ceza Hâkimliği’ne gönderdiler. Zira bizim itirazımız üzerine 7. Sulh Ceza Hâkimliği dosyayı istemiş. Şu anda dosyamız sulh cezada. İtirazımız reddedilirse bugün nöbetçi 55. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gidecek. Her geçen an daha da endişeli biçimde bekliyoruz. Çünkü kızımız gözümüzün önünde eriyor. Esila’dan hem özgürlüğü, hem eğitim hakkı hem de sağlığı çalınıyor. Artık sesimizi duyun.”
Berkay Gezgin'den böbrek ve kalp hastası Esila Ayık için özgürlük çağrısı
Av. Özkan, 15 gündür iki adliye arasında adalet aradıklarını ve Esila’nın sağlık durumunun giderek kötüleştiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Hastalıklarla mücadele eden, hayatı hep mücadeleyle ve sıkıntılarla geçmiş olan bir gencimizi sağlık olarak kaybetmek üzereyiz. Bu sadece bir sağlık kaybı olmayacak. Ülkesine bağlı bir gencin umutlarını yok etme, ülke olarak başarılı bir beyni kaybetme ihtimalimiz var. Sahip çıkıp bu mağduriyetini sonlandırmak zorundayız.”
Deprem yasını bilimle iyileştiren bir öğretmenin hikâyesi |
© Tüm hakları saklıdır.