15 Temmuz 2025 22:28
Güncelleme: 15 Temmuz 2025 22:37
T24 Haber Merkezi
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, "Yaşananları bir yargılama süreci olarak değil, siyasi baskı ve algı operasyonlarının yansıması olarak değerlendiriyorum. Ancak şunu net şekilde ifade etmeliyim: Vicdanım da görev anlayışım da son derece rahattır" dedi.
"Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "rüşvet", "irtikap" ve "ihaleye fesat karıştırma" iddiasıyla 10 Temmuz'da gözaltına alınan ve CHP'li Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı’nın aralarında bulunduğu toplamda 6 şüpheliden, Başkan Kabadayı ile eski Özel Kalem Müdürü Oğuz Kaçmaz, Belediye Başkan Yardımcısı Tuncay Tolga Özçakmak, Belediye Hukuk İşlerinden Sorumlu avukat Ali Şafak ve Ruhsat Şefi Evren Buçhan 14 Temmuz'da tutuklandı. Savcılığın tutuklama talebine ilişkin sevk yazısında, şüphelilerin serbest kalması halinde diğer şüphelilere bilgi verip yakalanmalarını önleyecekleri, aynı zamanda iştirakli şüphelilerin dijital verilerini ve suç unsurlarını yok etmelerini sağlayacakları iddia edildi.
Tutuklanan Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Kabadayı, gözaltına alınış sürecinden itibaren yaşananları siyasi baskı ve algı operasyonu olarak değerlendirdi. Adil yargılanma talebinde bulunan Kabadayı, yürütülen soruşturmayı sadece şahsına yönelik değil, temsil ettiği yönetim anlayışına ve halkın iradesine karşı bir hamle olarak gördüğünü ifade etti.
Kabadayı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bir gece yarısı, evimden gözaltına alınarak yürütülen bir soruşturma kapsamında hukuki bir sürecin içine dahil edildim. Göreve geldiğimiz günden bu yana, Şile halkı için şeffaf, adil ve kamu yararını esas alan bir anlayışla çalıştık. Attığımız her adımda halkımızın çıkarını gözetmeye, kamu kaynaklarını en doğru şekilde kullanmaya gayret ettik. Bugün içine çekildiğim bu süreç, yalnızca şahsıma yönelik değil; temsil ettiğimiz yönetim anlayışına ve halkın iradesine karşı yürütülen bir çabanın parçası gibi görünmektedir. Yaşananları bir yargılama süreci olarak değil, siyasi baskı ve algı operasyonlarının yansıması olarak değerlendiriyorum.
Ancak şunu net şekilde ifade etmeliyim: Vicdanım da görev anlayışım da son derece rahattır. Gerçeklerin er ya da geç gün yüzüne çıkacağına, adaletin hakkaniyetli bir biçimde tecelli edeceğine inancım tamdır. Bu süreçte tek talebim siyasi amaçlarla ya da yönlendirmelerle değil, hukuk devleti ve evrensel hukuk ilkelerine uygun olarak adil yargılanmam ve tüm süreçlerin hakkaniyete uygun yürütülmesidir. Yargılama sonucunda gerçeğe ancak bu şekilde ulaşılabilir.
Şilemizin daha adil, daha yaşanabilir bir kent olması için verdiğimiz mücadele sürecektir. Destek veren, dayanışma gösteren tüm hemşehrilerime yürekten teşekkür ederim. Bu zorlu günler elbet geçecek. Biz yine halkımızla, yine Şile sokaklarında umutla ve inançla olacağız."
Tan Sağtürk: Bale seyretmemiş çocuklara Fındıkkıran izlettik; birinin ilk kez deniz görmesi gibiydi |
© Tüm hakları saklıdır.