Spor

Türkiye'nin ilk devşirme atleti Ömer Beşim Koşalay'ın ışığında 'devşirme' sporcular

Londra'da dün başlayan ve 13 Ağustos'ta sona erecek şampiyonaya Türkiye 10'u devşirme olmak üzere 27 atletle katılıyor

06 Ağustos 2017 18:12

Habertürk yazarı Ece Ulusum, Türkiye'nin ilk Afrika kökenli devşirme atleti Ömer Besim Koşalay'ın hikayesini yazdı.

Londra'da düzenlenecek ve 13 Ağustos'a kadar sürecek olan Dünya Atletizm Şampiyonası'na dair Türkiye'nin aklındaki soru 'devşirme sporcular'. Ay-yıldızlılar'ın 27 atletle katılım sağladığı şampiyonada 10 sporcusu 'devşirme' statüsünde. Bu tartışmaların ışığında Ece Ulusum'un 6 Ağustos 2017'de Habertürk'te "İlk devşirme atletimiz: Ömer Besim Koşalay" başlığıyla yayımlanan yazısının bir kısmı şöyle:

"Sultan Abdülmecid, Yıldız Sarayı’nda dolaşırken bir at tarafından ansızın ısırılır. Yaralıya serum verilmesi gerekmektedir ancak sarayda bulunamaz. Saray tabibi, Nişantaşı’nda bir eczane söyleyip etrafındakilere “Koşun, hemen yetiştirin” der. Faytonlar yola çıkar ama sarayda kâtiplik yapan Ömer Besim fırlayıp herkesten önce getirir... Koşarak!

Ben bu satırları yazarken, Kenyalı milli atletimiz Polat Kemboi Arıkan, Londra’da erkekler 10 bin metre final koşusuna hazırlanıyor. Dünya Atletizm Şampiyonası’ndaki milli sporcularımızın kadınlarda 7’de 2’si, erkeklerde 20’de 8’i devşirme. Türkiye’nin ilk devşirme atletiyse tam bir efsane.

Bir de vaktinde yürüseydi!

1980’lerde yayımlanan Popüler Tarih Dergisi’nde yazılana göre, Sultan Abdülmecid bu olay üzerine Ömer Besim’e bir madalya verir. O genç kâtip, daha sonra Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülkemizi dünyada temsil eden ilk devşirme atlet Ömer Besim Koşalay’dır. Ömer Besim’e bu soyadını da hızından hareketle dönemin TBMM Başkanı Kazım Özalp verir. Hayatında da bunun gibi daha ne acayip olaylar vardır...

Ailesi Afrika kökenli olan Ömer Besim, 1899’da İstanbul’un Aksaray semtinde dünyaya gelmiş. Bırakın koşmayı, 6 yaşına kadar yürüyememiş. Yani Forrest Gump’ın çocukluğu gibi... Ayakları açıldıktan sonraysa yerinde hiç durmamış. Gerçekten! Her yere koşarak gidiyormuş. Hatta babasının bir gün “Ya vaktinde yürüseydi, neler olurdu?” dediği bile rivayet edilir.

Son durak atletizm

Hatırlayan, bilen var mı emin değilim ama Meydan Larousse Ansiklopedisi’nde adına ayrılan sayfada Ömer Besim Koşalay’ın birçok spor dalında kazandığı başarılar uzun uzun anlatılıyor. Atlet olmadan önce çok sayıda spor dalıyla ilgilenmiş. Başta ‘A milli’ sporumuz güreşi denemiş, dahası 1917’de 52 kiloda İstanbul Şampiyonu olmuş. Güreşten sonra da ‘B milli’ futbola meraklanmış. Önce Vefa, ardından da Galatasaray’da sol açık olmuş, ki şu anda da Sarı-Kırmızılılar’da o mevkiye adam aranıyor galiba... (Ve Londra’dan sonra Usain Bolt’un bonservisi elinde!)

Ancak Ömer Besim’i bu da kesmemiş, Galatasaray’da 23 yaşında atletizme başlamış. Daha ilk yılında, 1922’de 1500 metrede Türkiye rekorunu kırmış. Sonraki 13 yılda pistte ve krosta 6 branş, 29 rekor.... Bu rekorlardan 4’ü Milli Takım forması altında... O vakit gazeteler “Rekor kırma rekorunu da kırdı” diye başlıklar atmış.

Haberin tamamına erişmek için burayı tıklayın.