Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Türkiye'nin, ABD'nin İran'daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine yönelik saldırısıyla ilgili olarak kınama yayımlamadığına dikkat çekerek Türkiye'nin kolaylaştırıcı role talip olduğunu ve savaşın sürmesinin "Terörsüz Türkiye" süreciyle ilgili olarak riskler barındırdığını; açıklamada "kınama" ifadeleri bulunmasının bu iki nedenle bağlantılı olabileceğine işaret etti.
Yetkin, Dışişleri Bakanlığı'nın saldırıdan "neredeyse yarım gün sonra" yayımladığı açıklamada ABD “saldırısının”, İsrail’in 13 Haziran’da başlattığı saldırılarla tırmanan “ihtilafın küresel düzeye taşınması” riskini “en üst düzeye çıkardığı” gibi "keskin ifadeler" olsa da bir "kınama" ifadesi bulunmadığını yazdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail-İran çatışmasının başlangıcından bu yana diplomatik temaslarını hatırlatan Yetkin, iki şer kez ABD Başkanı Donald Trump ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile görüştüğünün altını çizdi. Her iki görüşmede de Erdoğan'ın "Türkiye'nin kolaylaştırıcı rolünün" altını çizdiğini aktaran Yetkin, Dışişleri Bakanlığı açıklamasının "politik bir tutum" olduğunu savundu.
"Gerekçesine dair ipucunu her iki açıklamada bulmak mümkün," diyen Yetkin, şu ifadeleri kullandı:
"İran bugünlerde iç gelişmelere de gebe. Halkta bir karşılığı bulunmadığı görülen, İsrail destekli, devrik Şah’ın oğlu Reza Pehlevi’yi kast etmiyorum. Ama Hamaney’in yetkilerinin bir kısmını devretmesi durumunda Pezeşkiyan ile bir yol bulunabileceği kanısı var diplomatik camiada. Trump’la Türkiye’de buluşmalarıysa bonus sayılacak. Erdoğan’ın vazgeçmek istemediği ihtimal işte bu"
Türkiye'nin hem ekonomik olarak hem de siyasî olarak bir çıkarı bulunmadığını ifade eden Yetkin, "Öte yandan Türkiye’nin nükleer müzakerelere dönüşte ısrarı sadece Netanyahu saldırganlığının şimdiki hedefinin İran olmasından kaynaklanmıyor. İran’ın nükleer enerjiye değil ama nükleer silaha sahip olması Türkiye’yi de rahatsız edecek bir ihtimal," dedi.
Yetkin'e göre İsrail-İran savaşının uzaması, PKK’nın silah bırakma, resmi adıyla “terörsüz Türkiye” sürecini sekteye uğratabilir ve bu ihtimal de "Erdoğan'ın istemediği bir risk".
Yazının tamamı için tıklayın.
