24 Mayıs 2025 15:46
Güncelleme: 24 Mayıs 2025 16:08
T24 Haber Merkezi
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, CHP'nin ev sahipliğinde düzenlenen Sosyalist Enternasyonal toplantısında kendisinin ve DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli'nin 'Free İmamoğlu' dövizi kaldırmamasına ilişkin olarak, "Sayımız biraz fazlaydı oturduğumuz sırada, ve birkaç sandalye daha eklenmiş oldu. Dolayısıyla masaya bırakılan dosya sayısı azdı" dedi ve DEM Parti'den iki ismin dövizi tuttuğunu aktardı. Hatimoğulları, dün yaptığı konuşmada kayyım konusunu eleştirdiğini, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının tutukluluğunu kınadığını söyleyen Hatimoğulları, "Bütün bunların hiçbirini görmeyen ve teknik sebeple gerçekleşmiş olan bu olayın üzerine gidilmesini doğru bulmadığımı belirtmek isterim" diye konuştu.
81 ülkeden 89 partinin üyesi olduğu Sosyalist Enternasyonal, CHP ev sahipliğinde İstanbul’da toplandı. İspanya Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Pedro Sanchez, CHP Genel Başkanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Özgür Özel tarafından ağırlandı. Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı, Beşiktaş’taki bir otelde gerçekleştirildi. 23 Mart'tan beri tutuklu olan İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da toplantıya, Silivri'den bir mesaj gönderdi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de toplantıya katıldı.
İmamoğlu'nun mesajının okunmasının ardından salonda 'Free İmamoğlu' (İmamoğlu'na özgürlük) yazılı döviz kaldırıldı. DEM Parti milletvekili Temelli ve Eş Genel Başkanı Hatimoğulları'nın dövizi kaldırmaması sosyal medyada tartışma yaratırken, toplantı sonrasında Hatimoğulları konu hakkında gazetecilere açıklama yaptı.
Hatimoğulları, şunları söyledi:
"Parti olarak hem eş başkanlık düzeyinde, hem de bütün temsilcilerimiz, bütün milletvekillerimiz ve aynı zamanda yerel örgütlerimiz de dahil bu konuda çok net bir tutum ortaya koydu. Bugün üçüncü kez belediyelerine kayyım atanmış bir siyasi partiyiz. Kayyım atamanın, seçilmişlerin gözaltına alınmasının, tutuklanmasının ne anlama geldiğini en çok bilen siyasi partiyiz ve bu anlamıyla en çok bu konuda acısını çekmiş bir siyasi partiyiz.
Biz öylesi bir süreçten geçiyoruz ki barışı konuşuyoruz, yaklaşık 100 yıldır devam eden Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için tarihi bir an içindeyiz. Çünkü Sayın Öcalan bir çağrı yapmış, kendi örgütü olan PKK bu çağrıya uygun bir kongre gerçekleştirmiş ve bu konuda yol almamız gereken bir süreç... Bu anlamıyla biz başka programlarda da ifade ettik, hakikaten hepimize çok büyük görev ve sorumluluk düşüyor.
Bugün olan şey çok net olarak şuydu: Sayımız biraz fazlaydı oturduğumuz sırada, ve birkaç sandalye daha eklenmiş oldu. Dolayısıyla masaya bırakılan dosya sayısı azdı. Dolayısıyla da Sayın İmamoğlu'nun fotoğrafları azdı. Benim hemen yanımda duran her iki arkadaşım da, hem Ceylan vekilimiz, hem de yanı başımda duran Ebru Günay arkadaşımızın önünde dosya vardı. Ebru arkadaşım dosyayı açarken zorlandığı için ben ona yardım edip fotoğrafı vermiş oldum. Elbetteki ben de taşıyabilirdim, her iki arkadaşım taşıdı.
Dün bizim Diyarbakır'da yerel yönetimleri değerlendirme ara toplantımız vardı. Dün yaptığım konuşmada da -ki canlı yayında da yayınlandı- bizim üzerinde durduğumuz en temel konulardan birisi kayyım meselesidir ve seçilmişlerin gözaltına alınıp tutuklanmasıdır. Daha dünkü konuşmamda Sayın İmamoğlu'nun tutuklanması, arkadaşlarının tutuklanması ve İBB üzerinde gerçekleşen dördüncü beşinci etap operasyonları kınadık. Bütün bunların hiçbirini görmeyen ve teknik sebeple gerçekleşmiş olan bu olayın üzerine basın emekçilerinin bir kısmının bu şekilde gitmesini doğru bulmadığımı belirtmek isterim. Ümit ediyorum yaptıkları bu haberi düzeltme ihtiyacı hissederler.
DEM Parti’den 4. dalga İBB operasyonuna tepki: Seçilmişi hapse koyamazsınız!
Biz kendimizden eminiz. Ne yaptığımızı biliyoruz. Ne yaptığımızdan da çok eminiz. Biraz önce süreci izah ederken bu konuda bu süreci bozma ihtimali olan, bu süreci sarsıcı ihtimali olan bu tür küçük yaklaşımlara inanın hiç ihtiyacımız yok.
Türkiye'nin ihtiyacı olan ve her birimizin ihtiyacı olan; bu süreci ileriye nasıl taşıyabiliriz, nasıl ilerletebiliriz?
Şundan da bütün Türkiye kamuoyu çok net emin olsun ki DEM Parti olarak bizler barış sürecinin demokratik bir zeminde gelişmesi için ısrarımızı ve mücadelemizi sürdüreceğiz. Demokrasisiz barış olmaz. İnsan hakları ihlalinin, gözaltıların, tutuklamaların, seçilmişlere yapılan operasyonlar ve tutuklamalar devam ettiği sürece bizler kalıcı bir barışı tesis edemeyeceğimizin gayet farkında olan bir bilince sahibiz. Kendi niyetimizden, duygumuzdan, düşüncemizden, fikrimizden, hattımızdan çok çok eminiz. Bu konuda da bütün Türkiye halklarının böyle bir güvenle bize yaklaşacağına canı gönülden inanıyorum. Pratiğimiz ortada, söylediklerimiz ortadadır."
© Tüm hakları saklıdır.