Mneimneh, Riyad'ın ABD'yi ziyaretinden önce hava saldırılarını durdurmaya teşvik etmiş olabileceğine inanıyor.

Trump ayrıca nükleer anlaşma yapmazsa İran'ı bombalamakla tehdit etti.

Trump, Mart ayında Fox News'e verdiği demeçte, "İran'la başa çıkmanın iki yolu var: askeri olarak ya da anlaşma yaparak" dedi ve "anlaşma yapmayı" tercih edeceğini ekledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı 30 Nisan'da yaptığı açıklamada, "İran rejimi Ortadoğu'da çatışmayı körüklemeye, nükleer programını ilerletmeye ve terörist ortaklarını ve vekillerini desteklemeye devam ediyor" dedi.

Ancak, her iki taraf da savaştan kaçınmaya istekli görünüyor ve Umman, Tahran'ın nükleer programı konusunda İran ile ABD arasındaki görüşmelere arabuluculuk yapıyor.

Küresel krizlerde Körfez etkisi

Suudi Arabistan, ABD, Rusya ve Ukrayna arasında önemli bir arabulucu rolü üstlendi.

Şubat ayında, ABD ve Rusya arasında Riyad'da yapılan üst düzey bir toplantıda Ukrayna savaşını sona erdirme konusu ele alındı.

Bu, Rusya'nın 2022'deki Ukrayna işgalinden bu yana yapılan ilk toplantıydı ve Batı'nın Moskova'yı izole etme yönündeki ortak çabalarının sonunu işaret ediyordu.

Suudi Arabistan Mart ayında da Ukrayna'daki savaş hakkında ayrı ayrı üç ülkeden delegasyonları ağırladı.

Cidde'deki ABD-Ukrayna görüşmeleri, Şubat ayında Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında Oval Ofis'te gergin geçen görüşmeden bu yana ilk görüşmelerdi.

Hem Suudi Arabistan hem de BAE, Rus ve Ukraynalı savaş esirlerinin takası için anlaşmalar yapmayı başardı.

Prof. Baabood, Körfez ülkelerinin "bölgesel ve küresel krizlerdeki (müzakerelerdeki) rolleri, mali güçleri ve geniş petrol ve doğalgaz rezervleri nedeniyle önemli ekonomik ve politik nüfuza sahip" olduklarını söylüyor.

Çin ve diğer ABD rakipleri Körfez'in stratejik öneminin farkında ve bu nedenle Washington, bölgesel müttefikleriyle güçlü bağları sürdürmek istiyor.

Potansiyel Suudi-İsrail normalleşmesi

Trump, ilk döneminde İsrail ile dört Arap ülkesi (BAE, Bahreyn, Fas ve Sudan) arasında normalleşme anlaşmaları için arabuluculuk yaparak tarihi bir atılım gerçekleştirdi.

Sudan'daki iç savaş süreci sekteye uğratsa da diğer üç ülke, Mısır ve Ürdün'ün yanı sıra İsrail ile diplomatik ilişkileri olan Arap ülkelerine katıldı.

Arap ve İslam dünyasının önemli liderlerinden biri olan Suudi Arabistan, henüz İsrail'i resmen tanımadı. Üst düzey bir Suudi yetkili, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği ölümcül saldırılardan önce bir anlaşmanın "yakın" olduğunu söylemişti.

Ancak Trump, Suudi Arabistan'ın anlaşmanın koşulu olarak bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını talep edemeyeceğini ima etti.

Suudi yetkililer ise "bu olmaksızın İsrail ile diplomatik ilişki olmayacağını" yineledi.

Gözlemciler, İsrail ile normalleşmenin Riyad için giderek daha tartışmalı hale geldiğine inanıyor.

Profesör Baabood'a göre, Gazze'de hala devam eden bir savaşla birlikte, Suudi Arabistan ziyaret sırasında bu konuyu tartışmaya hazır görünmüyor.

Trump'ın İsrail ile diğer Körfez ülkeleri arasında normalleşme anlaşmalarını sürdürmesinin beklendiğini, ancak İsrail ile Suudi Arabistan arasında gelecekteki herhangi bir anlaşmanın çok daha önemli bir dönüm noktası anlamına geleceğini söyledi.