22 Mayıs 2025 15:00
Güncelleme: 22 Mayıs 2025 15:41
T24 yazarı Tolga Şardan'ın kamuoyunda 'Sansür Yasası' olarak nitelendirilen 'Dezenformasyon Yasası' kapsamında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “devletin yargı organlarını alenen aşağılama”suçlamalarıyla beş yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada üçüncü duruşma görüldü. Duruşma, yazıda bahsi geçen hâkim ve savcılar hakkında yürütülen soruşturmanın akıbetinin sorulmasına karar verilerek 20 Kasım saat 14:00'e ertelendi.
"MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı sonrası hakkında resen başlatılan soruşturma kapsamında 1 Kasım 2023’te tutuklanan ve beş günlük tutukluluk sonrası Sincan Hapishanesi’nden tahliye edilen Şardan'ın duruşması, bugün (22 Mayıs 2024) İstanbul Adalet Sarayı 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Şardan'ın katılmadığı duruşmada avukatları Mustafa Gökhan Tekşen ve Özlem Günel Tekşen hazır bulundu. RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu duruşmayı takip etti.
Şardan'ın avukatı Mustafa Gökhan Tekşen savunmasında şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye’deki ikili hukuk sistemi aynen uygulanıyor. Cem Küçük’ün TGRT’de teğmenler hakkında yayımladığı rapor benzer bir durum olarak karşımızda ancak bir yargılamaya tabi olmadı. O günden bu güne Cem Küçük’ün 'Ünlüler ifadeye çağırılacak' demesi üzerine de soruşturma başlatılmadı. Küçük'ün Berkay Gezgin hakkında yaptığı hedef gösteren açıklamalar üzerinden de bir soruşturma ya da yargılama yapılmadı.
Levent Gültekin’in ‘Devletin elinde ciddi belgeler var’ demesi de cezaya tabi olmadı. İsmail Küçükkaya, Erdoğan’ın Abdullah Öcalan ile görüştüğüne dair bir iyi bir haber yaptı ancak o da herhangi bir yargılamaya tabi tutulmadı.
Müvekkilin haber kaynağını açık etme gibi bir zorunluluğu yoktur. Müvekkil hakkında MİT hukuk müşavirinin bir cevap vermesi de mümkün değildir. Haber kaynağı açıklanamaz. Haber kaynağını göstermemek bir tür 'kaçış' değil uluslararası olarak tanınmış bir haktır.
MİT’in adliye içerisinde yürütülen soruşturmalarda rapor hazırlaması üzerine yazılan bir yazı hiçbir şekilde iddia edilen suç unsurlarını oluşturmamıştır."
Kamuoyunda 'Sansür yasarı' olarak bilinen Dezenformasyon Yasası hakkında Şardan'ın avukatı Özlem Günel Tekşen de şu ifadeleri kullandı:
“MLSA raporunda açıkça belirtildiği üzere, Anayasa Mahkemesi'nin kararında da olduğu üzere sansür yasası olarak bilinen dezenformasyon yasası çok muğlaktır. Bu madde muhalif gazetecilere karşı adeta bir sopa olarak kullanılmaktadır. Maddenin uygulanamazlığı nedeniyle birçok kişi hakkında beraat kararları verilmiştir. Müvekkilin yapmış olduğu haberin de adliyeye karşı güvenliğinin sarsılması değil güvenin yeniden artırılması gerektiğine yönelik bir yazı olduğu açıktır. Suçun unsurlarının oluşmamasından dolayı beraatini talep ediyoruz."
Duruşma, dava konusu yazıda bahsi geçen hâkim ve savcılar hakkında yürütülen soruşturmanın akıbetinin sorulmasına karar verilerek davayı 20 Kasım saat 14:00’a erteledi.
Ne olmuştu?T24 yazarı Tolga Şardan, "MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yargıdaki usulsüzlük iddialarını kaleme aldığı yazısı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın re'sen başlattığı soruşturma kapsamında savcılık ifadesinin ardından 1 Kasım 2023’te sevk edildiği İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği’nce Dezenformasyon Yasası kapsamında tutuklanmıştı. T24 yazarı Şardan, evinde yapılan arama sonrası gözaltına alındığında çıkarıldığı savcılıktaki ifadesinde "Sayın Uçar'ın dilekçesinin ardından HSK'ya yine Anadolu’nun değişik köşelerinde görev yapan yargı mensupları tarafından ihbarlar yapılmaktadır. Ve HSK tarafından görevlendirilen müfettişler söz konusu iddialar çerçevesinde aralarında üst düzey yargı mensupları da olmak üzere birçok kişinin bilgi sahibi konumunda ifadelerini almışlardır. Görüleceği üzere devletin en saygın kurumlarından olan MİT Başkanlığı da söz konusu iddialar çerçevesinde bilhassa Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen talimat sonrasında, adı geçen yargı mensupları üzerinde de detaylı araştırma yapmıştır. Dolayısıyla kulislerden elde ettiğim bilgileri söz konusu yazıda kaleme alırken tarafıma yönelttiğiniz TCK 217/A maddesi hükümlerine aykırı herhangi bir girişimim olmamıştır" diye belirtmişti. İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklamaya gerekçe olarak, "işlendiği iddia edilen suçun önemli ve ciddi sayılan katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklama nedenin ‘kanun gereğince’ var sayıldığı, kaçma şüphesi ile delilleri yok etme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphesinin bulunduğunu” öne sürmüştü. Şardan, gönderildiği Sincan Hapishanesi’ndeki 5 günlük tutukluluk sürecinin ardından tahliye edilmişti. Şardan hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 16 Şubat’ta bir iddianame hazırlanmış ve dezenformasyon düzenlemesi kapsamında yer alan “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “Devletin yargı organlarını aşağılama” suçlarını işlediği iddiasıyla 5 yıla kadar hapis istemişti. DOĞAN AKIN YAZDI - Tolga’yla birlikte bütün hayal kırıklıklarının en güzelini yaşıyoruz!GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI - Tolga Şardan’ın tutuklanması ve hakikatler: Yargı bir sopa mıdır?
|
© Tüm hakları saklıdır.