Kültür-Sanat

Netflix'in CEO'sundan 'Minnoşlar' açıklaması: 2020'de sansürü tartışmamız şaşırtıcı

minnoşlar

13 Ekim 2020 22:18

T24 Haber Merkezi

CHP lideri Özgür Özel, DEM Parti milletvekili Cengiz Çandar'ın Cansu Çamlıbel'e verdiği söyleşide "Abdullah Öcalan, Özgür Özel ile görüşmek istiyor" sorusu hakkında yorum yapmadı. Özel, Çandar'ın "Sırrı Süreyya, İmralı’dan gelir gelmez Özgür Özel’i arıyor. 'İmralı’dan şimdi geldik, sizden çok bahsetti' diyor. Özgür Özel de tam o noktada DEM Parti heyetini kabul etmekte kararsız, bunun üzerine kendisi kabul etmeye karar veriyor" sözlerine yanıt verdi. Zamanlama konusunda bazı yanlış hatırlamalar olduğunu söyleyen Özel, DEM Parti-CHP görüşmesi hakkında "O konudaki hassasiyetimiz (DEM Parti'nin) Erdoğan ile görüşmeyip, Erdoğan’ın kendisini bu sürecin dışında tutup, diğer partilerden randevu istenmesi sürecindeki tereddütü MYK’mızda değerlendirmiştik. Bu tereddüt, bahsedilen telefon konuşmasından 20 gün sonradır. ‘O gün öyle bir şey duyuldu da ondan sonra randevu verildi’ şeklindeki değerlendirme, yanlış hatırlamadır" dedi

İyi Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, Özgür Özel ile görüşmek üzere CHP Genel Merkezi'ne gitti. İki genel başkan ortak yaptığı basın açıklamasında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. 

Özel'e T24'ten Cansu Çamlıbel'in Cengiz Çandar röportajı hakkında, "Cengiz Çandar, 'Öcalan, Özel ve Sezgin Tanrıkulu ile görüşmek istiyor, CHP'yi önemsiyor' ifadesini kullandı, yorumunuz ne olur?" sorusu soruldu. 

Özel, şu yanıtı verdi: 

"Cengiz Çandar’ın röportajını dikkatle okudum. Ona ilişkin söyleyebileceğim tek şey; Sayın Sırrı Süreyya Önder’in beni aradığı ve bir takım bu ifadeleri söylediği, benim de DEM heyetine randevu verip vermemek konusunda mütereddit olduğum, bu ifadeler üzerine kararımızı değiştirdiğimiz noktasındaki yaklaşımda bir hatırlama, bir zamanlama hatası var. Şöyle ki biz DEM Parti heyetine randevu vereceğimizi zaten söylemiştik. Ama onlar bütün partileri ziyaret edeceklerini söylemişlerdi. Daha sonra Sayın Erdoğan’a gitmeyecekleri, Sayın Erdoğan’ın heyeti kabul etmeyeceğine ilişkin söylemler gelişince, biz durumu yeniden değerlendirdik.

Daha sonrasında DEM Parti heyetini kabul ettik. Çünkü onlar turun sonunda Erdoğan ile de görüşeceklerini söylemişlerdi. Malumunuz o görüşme de gerçekleşti zaten. O konudaki hassasiyetimiz Erdoğan ile görüşmeyip, Erdoğan’ın kendisini bu sürecin dışında tutup, diğer partilerden randevu istenmesi sürecindeki tereddütü MYK’mızda değerlendirmiştik. Bu değerlendirme, bu tereddüt, bahsedilen telefon konuşmasından 20 gün sonradır.

‘O gün öyle bir şey duyuldu da ondan sonra randevu verildi’ şeklindeki değerlendirme, bir takım yanlış hatırlamalar oluyor. Keşke Sırrı Süreyya Önder burada olsaydı da o süreci an an yaşamış kişi olarak bunu hatırlatsaydı. Onun dışındaki değerlendirmeler benim ilgi alanımda değil.”

TIKLAYIN- CANSU ÇALIBEL'İN SÖYLEŞİSİ: Cengiz Çandar: PKK Türk solunun içinden çıktı, Öcalan’ın İsrail’e mesafesinin arkasında bu arka plan var; Öcalan Özgür Özel ile görüşmek istiyor çünkü CHP’nin rolünü önemsiyor


Çandar, Cansu Çamlıbel'e verdiği söyleşide konu hakkında şunları söylemişti:

"Kasım ayında Sırrı Süreyya (Önder) ve Pervin’in (Buldan) İmralı’ya yaptığı ilk ziyarette Öcalan o kadar çok CHP’den söz ediyor ki. “CHP olmadan çözüm olmaz. Mutlaka mecliste komisyon kurulmalı ve CHP aktif olmalı” diyor. Bunun üzerine Sırrı Süreyya İmralı’dan gelir gelmez Özgür Özel’i arıyor. “İmralı’dan şimdi geldik, sizden çok bahsetti” diyor. Özgür Özel de tam o noktada DEM Parti heyetini kabul etmekte kararsız, bunun üzerine kendisi kabul etmeye karar veriyor. Yani Öcalan en başından beri Cumhuriyet Halk Partisi’nin sürecin çok önemli bir aktörü olmasını talep ediyor."

İyi Parti lideri Dervişoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Çok sevgili dostum Ferdi Zeyrek Bey'in vefatında telefon konuşması yaptık ama bizzat taziye dileğinde bulunmak için görüşme talebinde bulunmuştuk Ama ülke gündeminden dolayı ertelenmişti. Biliyorsunuz, CHP ile olan temasımız kamuoyunun malumu. Ayrıca sayın genel Başkan ile dostluğumuz var. Meclis'te olan gelişmelerle ilgili fikir alışverişinde bulunuyoruz. 

Bu kapsam içerisinde 18 Haziran günü TBMM'de yaşanan iş kazası ile ilgili bir müracatımız oldu. Kendisine bilgi verdim Aynı hassasiyeti kendisi de hissediyorlar. Hem bu konuyu konuştuk hem de Türkiye'nin adalet alanında yaşadığı sıkıntıları konuştuk. CHP bütün olup bitenlerden daha fazla etkileniyor. Haksızlığın hukuksuzluğun olduğu bir Türkiye kimsenin arayışına beklentisine cevap verebilecek Türkiye değildir. Ne tür bir Türkiye arayışında olduğumuza ilişkin de fikir alışverişinde bulunduk. Hem zati alilerine hem de heyetine teşekkür ediyorum. Bu görüşmeler devam edecek. Türkiye hepimizin."

Özgür Özel'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Bizim arka odada Müsavat Başkan ile birlikte ve diğer genel başkanlarla birlikte çözmediğimiz sıkıntı yok. Her türlü kazayı birlikte aşarız. Birbimize verdiğimiz güvenle aşamayacığımız bir şey yok. Tam bir mutabakat halinde tutumumuzu netleştirdik."

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, İBB ve Ekrem İmamoğlu'na yönelik yürütülen soruşturmada gündeme gelen 'etkin pişmanlık' ile ilgili değerlendirmesinde 'masumiyet karinesi' vurgusu yapmıştı. "İtibar, saygınlık, dürüstlük, güvenirlik, itimat edilebilirlik gibi kimi değerlerin korunması adına geliştirilmiş en önemli müessese şüphesiz ki masumiyet karinesidir" diyen Yıldız, "Bu karine, şüpheden sanığın yaralanması, delillerin serbestçe değerlendirilmesi gibi ispat hukukuna ilişkin önemli ilkeleri de bünyesinde barındırmaktadır" ifadelerini kullandı.

MHP'li Yıldız,"Maddi gerçeğe, hukuka uygun delillerle ulaşılması gerekir. Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller yok hükmündedir" şeklinde konuşmuştu.

MHP'li Yıldız'dan 'etkin pişmanlık' konusunda 'masumiyet karinesi' vurgusu: Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller yok hükmündedir

Özel, Feti Yıldız'ın etkin pişmanlığa ilişkin olarak, "Hukuka aykırı deliler, yok hükmündedir" ifadesinin İBB davasına gönderme mi olduğuna ilişkin sorulan soruya şu şekilde yanıt verdi:

"Bunlar uygulanıyor olsa kimsenin yargılanmaktan kaçmak gibi bir pozisyonu olmaz. Ortaya atılan iftiraların sanki somut delile ulaşılıyor gibi olması, aslında ilk gün elde olmayan kanıtların, kazıyarak kanırtarak ifadeye zorlama yönteminin ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Sayın Yıldız'ın dediği gibi olsa buna niye itiraz edilsin? Bizim korkacak bir şeyimiz yok. Her soruya verilecek bir yanıtımız var. biz Ekrem Başkanın namusuna kefalet koymuşuz.

Numan Bey'in değerlendirmesi ise biz 400 milletvekili de olsa Anayasa değişikliğini millete sunarız demesiyle çelişkili bir durumdur. Anayasa Mahkemesinin kapatılmasının ortaya atılması ve anayasa ihlallerinin söz konusu olduğu süreçler yaşanmışken, 400 milletvekiliyle Anayasa değiştirelim tavrı doğru değildir."

“Trump’ı kınamayan Erdoğan’ı da kınıyorum”

Genel Başkan Özel, ABD’nin İran’a yönelik saldırısına Erdoğan’ın doğrudan tepki göstermemesine yönelik soruyu şöyle yanıtladı:

"Partisinin olay olduğu andan itibaren koyduğu tepkilerle uyumlu, gizli özne kullanmış yine. Bu saldırıyı yapıyorlar, saldırıyı doğru bulmuyorlar. ‘Kim yapıyor bu saldırıyı?’ Gizli özne. Hatta Ömer Çelik’e sorarsan, ne oluyorsa İsrail yapıyor.

 İsrail yüzünden oluyor. Amerika’dan uçaklar kalktı B-2’ler, 6 bin mili havada yakıt ikmali yaparak geldiler. Uluslararası hukuka aykırı biçimde bombalama yaptılar ve döndüler. Yapan Amerika. Kınanacaksa Amerika ve Trump kınanacak. Trump’ı kınıyorum. Trump’ı kınamayan Erdoğan’ı da kınıyorum.”