Dünya
Deutsche Welle

Sürgündeki prens: Kaşıkçı için bir günah keçisi bulurlar

Almanya'da sürgünde yaşayan Suudi kraliyet ailesi mensubu Prens Halid bin Farhan el Suud DW ile söyleşisinde, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ortadan kaybolmasıyla ilgili Veliaht Prens Selman'ı suçladı.

18 Ekim 2018 19:42

DW: Öldürüldüğü iddia edilen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ortadan kaybolması olayını yakından takip ediyorsunuz. Olaydaki son gelişmelerden ne anlam çıkarıyorsunuz?

Halid bin Farhan el Suud: Kaşıkçı'nın kraliyet ailesiyle bağları olduğunu ve muhalif figür gibi gösterilmesine karşı çıktığını söyleyebilirim. Kraliyet ailesine karşı herhangi bir siyasi tehlike arz etmiyordu. Eleştirilerinde bile dikkatliydi. Onu Suudi hükümetine doğrudan tehdit oluşturmuş birisi olarak görmüyorum.

Sizdeki bilgiler tam olarak nedir?

Suudi Arabistan'ın siyasi liderinin, yani Kral Selman'ın zihniyetini biliyorum. Riyad vilayetini 50 yıl yönetti. Herhangi bir siyasi tecrübesi olmamasına rağmen kendisine büyük yetkiler bahşedildiğinden dolayı şiddete başvurdu. Şimdi kral olduktan sonra da aynı siyasi yöntemle yönetmeye devam ediyor, uluslararası ilişkilerde de.

Bu ölüm emirlerinin her zaman en tepeden geldiği anlamına mı geliyor, yani Kral Selman'dan?

Doğrudur. Avrupa'da kaçırılan muhalif kişilerin kaderinin kralın emriyle belirlendiği bilinen bir durum. Ön planda olan muhalifler kralın emriyle kişisel olarak cezalandırılıyor. Emri veren kral yani. Washington Post'ta çalışan dünyaca ünlü gazeteci Cemal Kaşıkçı'da da aynısı söz konusu. Böyle bir eylemin gerçekleşmesi hükümetin başının onayını gerektirir. Kral Selman doğrudan müdahildir diyemem ama karar ve cinayetin uygulanması bizi oğluna, Muhammed'e (Veliaht Prens Selman) götürüyor.

Bu olay krailyet ailesindeki mevcut çatlakları ne ölçüde derinleştirir?

Kaşıkçı cinayeti ve olayın medyada ele alınış biçimi Suudi kraliyet ailesini eşi benzeri görüşmemiş şekilde afişe etti. Bir devlet vatandaşlarından birini kaçırıyor, öldürüyor ve cesedini parçalıyorsa karşımızda bir mafya örgütü var demektir, meşru bir yönetim değil.

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Riyad ve Ankara temaslarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Önce şunu söylemek gerekir ki, Muhammed bin Selman Trump yönetimi için ekonomik ve askeri bakımlardan büyük önem taşıyor. Öncelikle de Filistinlilerin özerk bölgeden Sina yarımadasına sürülüp, Filistin topraklarının İsrail’e verilmesini öngören proje açısından. Washington yönetimi Muhammed bin Selman gibi kolay etkilenebilen ve yönlendirilebilen bir liderden vazgeçemez. Bu nedenle Pompeo’nun temaslarının bölgeyle ilgili planları gerçekleştirebilmek için veliaht prensi iktidarda kalmasını sağlama amacını taşıdığını tahmin ediyorum.

Peki bunu nasıl yapabilirler?

Tabii ki dünyaya bir günah keçisi göstermeye, belki de operasyonun sorumluluğunu bir gizli servis mensubuna yüklemeye çalışacaklardır. Örneğin suçu İstanbul Konsolosuna ve suça doğrudan iştirak eden 15 kişiye atabilirler. Bu yoldan Kral Selman ve veliaht prens bin Selman’ın suçlanmasını önlemeye çalışabilirler.

Kaşıkçı olayından sonra Almanya'da kendinizi daha güvende mi hissediyorsunuz, yoksa kişisel güvenliğinizden endişeli misiniz?

Ben uzun süre zulme uğradım ve tehdit edildim. Başka birisi bunun sonucunda korkuya kapılabilir, ama ben şu anda Suudi hükümetinin kamuoyunun radarında olduğunu düşünüyorum. Bunun ötesinde Alman polisiyle sürekli irtibattayım, elimde polise her zaman ulaşabileceğim bir kişisel numara var. Evimin etrafında her zaman bir polis aracı bulunuyor. Güvende hissediyorum. Ama Suudi hükümdarının pervasız zihniyetinin korkutmadığı anlamına gelmiyor. Yaptıklarının sonuçlarını umursamıyor, bu beni zaman zaman endişelendiriyor. Makul birisi olsaydı ve yaptıklarının sonuçlarını düşünseydi daha rahat hissederdim.

Kaşıkçı olayından sonra uluslararası toplumun Suudi Arabistan'a yaklaşımı değişir mi?

ABD, Suudi Arabistan'la doğrudan işi olan diğer devletler gibi, kendi çıkarlarını kovalamaya devam edecek. Ama Kongre (ABD Kongresi), Riyad'a yaptırım uygularsa bunu Donald Trump bile durduramaz.

Suudi kraliyet ailesine karşı çıkan Prens Halid bin Farhan el Suud Almanya'da sürgünde yaşıyor. Kendisi ve ailesi Almanya devletinin koruması altında. Halid bin Farhan uzun yıllardır Suudi Arabistan'a reform getirme çabalarıyla tanınıyor.

Dima Tarhini

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle