Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Sırp mevkiidaşı Aleksandar Vuçiç Belgrad'da ortak basın toplantısı düzenledi. Sırp Başabakan, Rus uçağının düşürülmesine ilişkin krize farklı bir yorum getirerek, "Biz küçük bir ülkeyiz, ben sıradan bir adamım. Büyük ülkelerin sorunlarından ziyade kendi sorunlarımızla ilgileniyoruz. Biz her iki ülke ile ilişkileri geliştirmeye devam edeceğiz" dedi.
Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Biz bundan sonraki iki ülke arasındaki ilişkilerin ne yönde gelişeceğinde anlaşmaya vardık.Karalar alındı ve adımlar atılacak.En önemli alanlar bakanların yürüteceği alanlardır.Yunanistan ve Bulgaristan'da olduğu gibi Türkiye ile de aynı ilişkiyi yürüteceğiz.Bizim isteğimiz Türk iş adamlarını ve tarımcılarını da Sırbistan da çekmekti.Ticaret hacminin çok daha yüksekte olmasını istiyoruz.Sırbistan en iyi şartları sunacaktır. Biz küçük bir ülkeyiz, ben sıradan bir adamım. Büyük ülkelerin sorunlarından ziyade kendi sorunlarımızla ilgileniyoruz. Biz her iki ülke ile ilişkileri geliştirmeye devam edeceğiz."
Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Sırbistan'da Türk yatırımları süratle artıyor. Sayın Vucic'e teşekkür ediyorum. İş adamlarımıza birçok kolaylık göstereceklerini ifade ettiler. Bu çok önemli bir vaat.
Az önce sayın Vucic’in değerlendirmelerini nasıl değerlendirirsiniz? İkinci sorum, Fırat Nehri üzerindeki Teşrin Barajı’nın ele geçirildiği bilgisi var. Türkiye’nin kırmızı çizgisi?
Sayın Vucic’in söylediği bütün hususları saygıyla karşılıyorum. Bir hususta farklı düşünüyorum. Sırbistan küçük değil, çok önemli bir ülke. Biz Sırbistan’ı önemli bir ortak olarak görüyoruz. Türkiye Rusya arasındaki gerilim konusunda da tutumumuz zaten gayet açık. Türkiye Suriye sınırında hava ihlalleri konusundaki tutumunu açık bir şekilde bildirmiştir. Ve çok açık bilinen bir husustur. Bu hiçbir zaman saldırgan bir tutum değil, hava sahamızı savunmaya yönelik bir sorundur.
Suriye’de pozisyonumuz açıktır. Yakından takip ediyoruz. Türkiye, hasmane tutum içinde olan hiçbir ulusun baıya geçmesine olumlu bakmayacağımızı dile getirdik. Şu anda bütün o kuşak üzerinde Halep’in kuzeyinde Cerablus’a kadar dinamik bir durum mevcuttur. Şu ana kadar geçen unsurların PYD unsurları olmadığı yönünde. Daha çok Arap. Bu konudaki kararlığımız açık bir şekilde dile getirilmiştir.
