Gündem

Sedat Ergin: Türkiye’nin Libya ile yaptığı anlaşma Yunanistan’ın Akdeniz’deki kıta sahanlığı tezlerine kuvvetli bir yanıt olarak görülebilir

07 Aralık 2019 10:09

Hürriyet yazarı Sedat Ergin, "Türkiye’nin Libya ile yaptığı anlaşma Yunanistan’ın Akdeniz’deki kıta sahanlığı tezlerine kuvvetli bir yanıt olarak görülebilir" değerlendirmesinde bulundu.

Ergin, Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım'da imzalanan deniz yetki alanları sınırlandırmasına dair mutabakat muhtırasın öneminin "Ankara'daki Akdeniz’deki tezlerine ilk kez bir başka ülkeyle akdettiği bir anlaşma üzerinden destek sağlayabilmiş olması" olduğunu ifade etti.

Ergin'in Hürriyet'teki yazısının ilgili bölümü şöyle:

Türkiye’nin Libya ile yaptığı anlaşma Yunanistan’ın Akdeniz’deki kıta sahanlığı tezlerine kuvvetli bir yanıt olarak görülebilir. Aslında Libya hamlesini hazırlayan ilk adım anlaşmanın imzalanmasından kısa bir süre önce Türkiye’nin BM Daimi Delegesi Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu tarafından 13 Kasım’da BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e iletilen bir mektupla atıldı.

Türkiye, bu bildirimiyle 28’inci meridyenin yani (D) noktasının batısındaki kıta sahanlığı sınırlarını ilk kez tam olarak netleştirdi. Bu bildirimde, Türkiye’nin kıta sahanlığının 28’inci meridyenin batısında kalan alanlardaki Yunan adalarının (6 mil olan) karasuları sınırına kadar uzandığı belirtildi. Burada kastedilen Girit, Kaşot, Kerpe, Rodos ve Meis adalarının oluşturduğu hat. Ankara’nın tezinde bu hattaki adaların kıta sahanlığı sınırlanınca Türkiye’nin kıta sahanlığı da Akdeniz’in ortasına kadar iniyor.

Bu bildirimi destekleyen ikinci hamle Libya ile 27 Kasım tarihinde imzalanan anlaşmaydı. Anlaşmada haritada E-F hattı olarak görünen yaklaşık 30 kilometrelik hat Türkiye ile Libya arasındaki kıta sahanlığı sınırını çiziyor. Bu hattın bitiminin Girit adasının hemen güneyinde olduğu dikkate alınırsa, Türkiye kendi pozisyonunda kıta sahanlığını Girit adasının güneyine kadar indirmiş oldu. Türkiye’nin Libya ile bu anlaşmayı imzalamasının önemi, Akdeniz’deki tezlerine ilk kez bir başka ülkeyle akdettiği bir anlaşma üzerinden destek sağlayabilmiş olmasıdır.

Bu adımları tamamlayan kritik bir diğer gelişme geçen pazartesi günü (2 Aralık) tarihinde Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İlişkiler ve Havacılık Denizcilik Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes’in yaptığı bir tweet paylaşımı oldu. Bu paylaşımda bugünkü köşemizde yayımlanan harita yer alıyordu. Türkiye, daha önce BM’ye yaptığı bildirimlerde kavramlar üzerinden tarif ettiği  kıta sahanlığı sınırını bu kez harita üzerinde somut bir çizgiyle gösteriyordu. Dışişleri Bakanlığı’nın resmi tweet hesabı da bu paylaşımı retweet etti.

Bu haritada Girit, Kaşot, Kerpe ve Rodos adalarına kıta sahanlığı olarak yalnızca karasuları kadar, yani 6 millik bir alan bırakılıyor. Meis için kıta sahanlığı gösterilmiyor. Bu harita, Yunanistan’ın yetki bölgesinin doğuya doğru genişlemesini sınırlarken, Türkiye’ye Akdeniz’in ortasına kadar inen bir deniz yetki alanı bırakıyor.