Koronavirüs

Sedat Ergin: Bilim Kurulu ölüm vakalarının raporlanması konusunda kamuoyunu tatmin edici bir şekilde aydınlatmalı

"Türkiye’deki uygulamada yalnızca ‘U07.1 COVID-19’ kodunun esas alındığını anlıyoruz"

22 Nisan 2020 07:52

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Bu, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) ölçütleri çerçevesinde hangi bulgulara dayanan ölüm vakalarının Covid-19 tanısıyla raporlanacağı meselesinde Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun kamuoyunu tatmin edici bir şekilde aydınlatması gerektiğini belirtti. 

Ergin, "DSÖ’nün her iki kodun da kullanılması beklentisine karşılık Türkiye’deki uygulamada yalnızca ‘U07.1 COVID-19’ kodunun esas alındığını anlıyoruz. Kuşkusuz, tek kodun ölçüt kabul edilmesiyle iki kodun birlikte kabul edilmesinin ölüm sayılarının hesaplanmasında farklı sonuçlar vereceğini tahmin  etmek güç değildir." görüşünü savundu. 

Ergin, " Peki DSÖ’nün bu kodları bize ne anlatıyor? DSÖ’nün web sitesindeki bilgilendirmeye göre, COVID-19 virüsüne tanı konabilmesi için iki kod tanımlamış bulunuyor. Birinci kod ‘U07.1 COVID -19’. Bu, laboratuvar testinde teyit edilerek COVID-19 teşhisinin konduğu ‘virüs tanımlanmış’ kod. İkinci kod ise ‘U07.2 COVID/19’ başlığı altında düzenlenmiş. Bu, laboratuvar testinin yapılamadığı ya da sonuç vermediği durumlarda klinik ya da epidemiyolojik bulgular üzerinden COVID-19 teşhisine ulaşılan ‘virüs tanımlanmamış’ kodu anlatıyor. DSÖ, bu tanımlamaları yaptıktan sonra her iki kodun da COVID-19’dan ölüm nedeni olarak gösterilebileceğini belirtiyor. Görüleceği gibi DSÖ, COVID-19 testi yapılmadığı ya da yapılsa da sonuçsuz kaldığı -ancak klinik bulguların ve temas örgüsünün tanıyı desteklediği durumlarda da- hastanın kaybı halinde ölüm raporuna ‘COVID-19 olarak’ yazılabileceğini söylüyor üye ülkelere. Her ikisinin de kullanılmasını genel bir kural halinde bütün ülkeler açısından kayda geçiriyor." ifadesini kullandı. 

Ergin, "Meselenin önümüzdeki günlerde de tartışma konusu olarak gündemdeki yerini koruması kaçınılmazdır. Her halükârda konunun salgının doğru bir şekilde yönetilebilmesi açısından da önem taşıdığı göz ardı edilemez. Bu durumda, COVID-19 ile mücadele amacıyla oluşturulan ve başından beri bu salgınla mücadelede kritik bir rol oynayan Bilim Kurulu’nun bu konuyu etraflıca değerlendirerek ölüm vakalarının raporlanması meselesinde kamuoyunu tatmin edici bir şekilde aydınlatmasında yarar vardır." düşüncesini dile getirdi. 

Yazının devamı için tıklayın