13 Mayıs 2025 11:30
Güncelleme: 13 Mayıs 2025 11:36
Marmara Denizi’nde gerçekleşen depremleri değerlendiren Jeofizik mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Bu deprem bizim beklediğimiz büyük İstanbul depremi değil. Şimdi Silivri'de beklemiş olduğumuz Trakya kolundaki deprem 7, 7,2 büyüklüğünde olacak. Bugünkü depremden 22 kat daha büyük olacak o deprem. Bu deprem büyük depremin süresinin 30-35 saniyeyi geçeceğini gösterdi” dedi. Ercan, yaşanan depremin beklenen ‘Büyük İstanbul Depremi’ ile bağlantısına yönelik, “Olasılığı azaltmaz. Öne de çekmez, geciktirmez de” diye konuştu. Yaşanan depremin öncü değil ana deprem olduğunu belirten Ercan, artçı depremlerin iki hafta boyunca devam edeceğini söyledi.
Marmara Denizi'nde en büyüğü 6,2 büyüklüğünde çok sayıda deprem meydana geldi. Artçıların en büyüğü 5,9 büyüklüğünde yaşandı. Sarsıntılar, İstanbul'un yanı sıra İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Ankara ve Uşak'tan da hissedildi. Vatandaşlar sokaklara döküldü. 151 kişi panik sebebiyle yüksekten atlaması sonucu yaralandı. Deprem nedeniyle kullanım halinde olan herhangi bir yapı zarar görmezken, Fatih ilçesinde bir metruk bina yıkıldı. Anaokullarından üniversitelere kent genelinde tüm eğitim kurumları iki gün süreyle tatil edildi. İstanbul Valiliği, kamu kurumlarında çalışan engelli, hamile, malül gazi ve 10 yaşından küçük çocuğu olan annelerin iki gün süreyle idari izinli sayılacağını bildirdi.
Jeofizik mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yaşanan depremi, beklenen ‘Büyük İstanbul Depremi’ ile olan bağlantısını, bundan sonra neler yaşanabileceğini ve neler yapılması gerektiğini T24’e değerlendirdi.
Yaşanan depremin beklenen ‘Büyük İstanbul Depremi’ ile doğrudan bağlantılı olduğunu ifade eden Ercan, “Bu deprem bize çok büyük bir bilgi verdi. Yani bu deprem bizim beklediğimiz büyük İstanbul depremi değil. Şimdi Silivri'de beklemiş olduğumuz Trakya kolundaki deprem 7, 7,2 büyüklüğünde olacak. Bugünkü depremden 22 kat daha büyük olacak o deprem. Bugün herkes sarsıldı, korktu. Şimdi onu, gelecek depremde 22 kat fazlasını düşünün, o olacak. Dolayısıyla, depremin bize 7 ile 13 kilometre granit katmanı içinde olacağını söyledi. Ve Kuzey Anadolu kırımında sağ atımlı bir kırıkla gerçekleşeceğini söyledi. İşte depremin süresinin 30-35 saniyeyi geçeceğini belirtti. Bize çok önemli bilgiler verdi bugün 6,2 büyüklüğündeki deprem. Her şeyden önce uyardı, uyumayın işte ben geliyorum, elinde sonunda geleceğim diye bir sarstı bizi, uyardı” dedi.
Depremlerin büyük depremin beklendiği fay hattında gerçekleştiği belirten Ercan, “Bugünkü deprem fay hattının Trakya kolunda oldu bu. İki tane kol var; Trakya kolu ve İstanbul kolu. Bu, Trakya kolunda oldu. Bir de bunun İstanbul kolu var. İstanbul kolunda da 6,2 ile 6,7 arasında bir deprem bekliyorum. Ama orayı atlayarak burada yaptı” diye konuştu.
Ercan, yaşanan depremin beklenen büyük depremin etkisini azaltma ve o depremi üretecek fayların stresini düşürme olasılığına dair, “Olasılığı azaltmaz. Öne de çekmez, geciktirmez de” ifadelerini kullandı.
Yaşanan depremin ‘öncü deprem’ olmadığını dile getiren Ercan, şunları söyledi:
“Şimdi öncü deprem olabilmesi için bugün, yarın arkasından çok büyük deprem olması gerekiyor. Yani öncü deprem dediğin anda bugün, yarın büyük bir deprem bekliyorum demektir. Bu, kendi başına ana bir deprem.”
Artçı depremlerin iki hafta daha sürecini ifade eden Ercan, “4, 4,5, 5 büyüklüğündeki artçılar sürer. İnsanlar tekrar korkar. İstanbul'da depremin yıkım eşik değeri 6,4'tür. Dolayısıyla deprem 6,4 yüksekliğine çıkmadığı için yıkım yapmadı. 0,2 puan daha büyük olsaydı yıkımlardan söz ediyor olacaktık” dedi.
Ercan, depreme karşı alınmasına gereken önlemlere ilişkin olarak şunları söyledi:
“Şu anda odaklanmamız gereken nokta bu. Kentsel dönüşüm, vs. para ile yapılıyor. Kentsel dönüşüm için İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun söylediği gibi 25 milyar dolar gerekli. Nerede bu para? Yok. Dolayısıyla kentsel dönüşüm 25 yılda yapılabildi mi, yapılamadı. Yani kısmi olarak İstanbul'un çeperlerinde bazı işler yapıldı, ama İstanbul olduğu gibi duruyor.
Yapısal dönüşüme gitti insanlar. Ama yapısal dönüşüm de kentsel dönüşümü bozar. Dolayısıyla, sadece bireyleri kurtarır; toplumu kurtarmaz. Yapısal dönüşümü de sadece parası olan insanlar yapabilir. Emekliler veya asgari ücretliler kentsel, yapısal dönüşüm yaptıramaz. Yani her zaman için depremde yoksullar ölür.
Rezonans ölçümleri yaptırması gerekiyor herkesin evlerine. Çünkü rezonans ölçüm sırasında evin yıkılıp yıkılmayacağını söyler. Bunun yanı sıra diğer yapı, yer yapı deprem güvenlik belgelerini alması gerekiyor herkesin.”
Prof. Dr. Hasan Sözbilir: 7’nin üzerinde bir depremin olma olasılığı düşük gibi duruyor; yük fayın doğusu ya da batısına giderse ‘deprem fırtınası’ gerçekleşebilir Marmara Denizi’nde gerçekleşen depremleri değerlendiren İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin ‘Büyük İstanbul Depremi’nin beklendiği fayda gerçekleştiğini ancak fayın kısa bir kısmının kırıldığını söyledi. Sözbilir, yaşanan depremin beklenen büyük depreme etkisi hakkında, “Bazı bilim insanları, ‘6,2 büyüklüğünde bir deprem olduysa bu en az 10 km’lik bir parçanın kırıldığı anlamına geliyor. Bu da artık 7’nin üzerinde bir depremin olma olasılığını düşürüyor’ diyor. Bu görüş daha doğru gibi duruyor” diye konuştu. Depremin ardından nasıl artçı depremlerin beklendiğine dair de konuşan Sözbilir, “, Resmi fay denilen fayın geometrisine baktığımızda, hem doğusu hem batısı biraz parçalı bir geometriye bürünüyor. Eğer o taraflara giderse, bizim deprem fırtınası dediğimiz olaylar gerçekleşebilir. Tabii bu büyük deprem anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı. |
© Tüm hakları saklıdır.