13 Mayıs 2025 06:30
Güncelleme: 13 Mayıs 2025 06:19
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'de yaptığı çağrı ile başlayan, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın örgüte yaptığı çağrıyla gelişen sürecin sonunda, dün PKK fesih ve silah bırakma kararı aldığını açıkladı. PKK’nın fesih kararı almasının ardından tüm taraflardan, demokratikleşmeye dair adımlar atılacağını vurgulayan açıklamalar geldi. Bu adımların neler olacağı ve ne zaman atılacağı netleşmese de beklentilere dair değerlendirmeler hızlandı.
PKK’nın açıklamasının ardından toplanan DEM Parti Merkez Yönetim Kurulu devam ederken açıklama yapan Ayşegül Doğan, “Hukukun ve siyasetin işlediği bir demokratik cumhuriyeti inşa etme göreviyle karşı karşıyayız. Bunun en önemli adresi Meclis’tir. Meclis, yüzyılın en hayırlı çalışmasını yapma sorumluluğunu taşıyor” dedi.
AKP kurmayları da, bundan sonraki aşamada silah bırakma sürecinin takip edilerek raporlaştırılacağını, demokratikleşmeye ilişkin beklenen adımların bu aşamadan sonra peyderpey atılacağını ifade etti.
DEM Parti kanadından isimler de AKP kanadından isimler de silah bırakma sürecinin çok uzun sürmemesi gerektiği konusunda hemfikir. DEM Partili kurmaylar bu sürecin en fazla birkaç ay içinde tamamlanacağı görüşünde.
Sürecin gerektirdiği yasal düzenlemelerin bir kısmı süreç içerisindeki geçmiş görüşmelerde dillendirilmiş olsa da bir bütün hangi adımların, hangi takvimle atılacağı net değil. Ancak iktidarın halihazırda çalıştığı 10’uncu Yargı Paketi’nin süreç içerisinde dillendirilen bazı düzenlemeleri içereceğine kesin gözüyle bakılıyor. AKP'li isimlerin de pakette olacağını söylediği düzenlemeler şöyle:
-Hasta ve yaşlı tutukluların tahliyesi,
-2020 Covid izninin kapsamının genişletilmesi,
-Cezaevi İdare ve Gözlem Kurullarının kararlarının standardize edilmesi.
Fesih kararıyla birlikte paketin kapsamına dahil edilebilecek yeni maddeler olabileceği de kulislerde dillendiriliyor. AKP'li yetkililer de DEM Partili yetkililer de infaz yasasında eşitsizliklerin giderilmesi gerektiği konusunda benzer görüşler iletirken bu kapsamdaki bir düzenlemenin pakete girebileceği konuşuluyor. Buna göre cezanın dörtte üçünün infaz edildiği "terör" suçlarında da diğer suçlar gibi dörtte iki infaz uygulanması öngörülüyor.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenlerin cezalandırılmalarını" öngören düzenlemenin kaldırılmasının da 10’uncu Yargı Paketi ile gündeme alınabileceği belirtiliyor.
DEM Partili yetkililere göre sürecin öncelikli olması beklenen adımlarından biri de kayyım atamalarının son bulması. Belediyelere kayyım atanmasını mümkün kılan fıkranın ilgili kanundan çıkarılmasına ilişkin tüm partilerin ortaklaştığı bir teklif olduğunu hatırlatan DEM Partililer, bu adımın yakın zamanda atılmasını beklediklerini ifade etti.
DEM Parti kaynaklara göre, bu adımların bazıları bayramdan sonra atılabilir.
DEM Parti de 10. Yargı Paketi’nin içeriğini müzakere etmek üzere siyasi partileri ziyaret etmeyi planlıyor. Ziyaretlerde ayrıca süreç kapsamında birlikte ne yapılabileceğinin de tartışılacağı kaydediliyor.
AKP de 10’uncu Yargı Paketi’nin taslağını muhalefet partileriyle paylaşacak ve parti gruplarını ziyaret ederek görüşlerini alacak.
Sürecin yasal ve toplumsal boyutunun tüm partilerin katılımıyla şekillenmesi, Meclis’in sorumluluk alması hem PKK’nın hem Öcalan’ın talebi. DEM Parti ve CHP’den de benzer yönde açıklamalar geldi.
Meclis’in bu rolünü nasıl oynayacağı ise henüz netleşmedi. Bu kapsamda Meclis’te özel yetkili bir komisyon kurulması seçeneklerden biri. Komisyonun, sürecin ‘herkesin süreci’ olmasını sağlayacağını düşünenler olduğu gibi komisyon tartışmalarının oluşan olumlu havaya zarar vereceğini düşünenler de var. İkinci görüşte olanlar, yasal düzenlemelerin diyalog yoluyla, komisyon kurulmadan da yapılabileceğini düşünüyor.
Örgüt üyelerinin silah bırakması ve sonrasındaki sürecin planlamasının PKK, devlet ve İmralı arasında yapıldığını belirten DEM Parti kaynakları, bu konuda kendilerinin söz kuramayacağını ama bu sürecin hukuki alt yapısının oluşturulması gerektiği görüşünde.
Örgütte yönetici pozisyonunda olmayan örgüt üyelerinin Türkiye’ye dönüşleri ve hukuki güvenceye kavuşmalarına ilişkin özel bir yasal düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çeken kaynaklar, ‘Mevcut yasalarla bu dönüş sağlanamaz’ diyor.
Geri dönüş için gerekli yasal düzenlemeyi Öcalan ve devlet yetkililerinin müzakere edeceğini belirten kaynaklar, "İki tarafın somut durumu müzakere etmesi, uzlaşması ve mutabık kalması gerekiyor. Dünya örnekleri var ama Türkiye’ye özgün bir yasa olacaktır. O mutabakat taraflar arasında sağlandıktan sonra yasa çalışması için Meclis’in, siyasetin gündemine gelecektir” ifadelerini kullanıyor.
Avrupa’daki örgüt üyelerinin Türkiye’ye dönüşü ve cezaevlerindeki örgüt üyeleri ile siyasi tutukluların tahliyeleri de sürecin gündemleri arasında. Avrupa ve cezaevlerindekilerin durumunun 10. Yargı Paketi’nde olmasa da bir sonraki aşamada TCK ve TMK’da yapılacak düzenlemelerle, ekim ayından sonra gündeme gelmesi bekleniyor.
DEM Parti kaynakları sürecin sağlıklı bir biçimde ilerlemesi sonrasında Bahçeli’nin gündeme getirdiği Umut Hakkı düzenlemesinin de gündeme gelebileceğini söylüyor. Şu aşamada 'umut hakkı'nın öncelikli bir gündem olmayacağı kaydediliyor.
Umut hakkı gündeme gelmese de Öcalan’ın çalışma ve iletişim koşullarında iyileşme gündeme gelebilir. Silah bırakma sürecini istihbarat birimleri aracılığıyla Öcalan’ın yönettiğini kaydeden kaynaklar, bundan sonraki süreçte de Öcalan’ın sürekli devrede olması gerektiğini söylüyor.
© Tüm hakları saklıdır.