Spor

Alperen Şengün kaldığı yerden devam ediyor

Alperen Şengün 16 sayı, 15 ribauntla oynadı

alperen şengün

26 Ekim 2024 10:32

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin kurultayı ile ilgili yargı üzerinden yürütülen tartışmalara ilişkin olarak konuştu. 30 Haziran'daki davadan çıkacak olası butlan kararında "Partiyi kayyuma bırakmam" diyerek görevi kabul edeceği mesajını veren önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na mesajlar verdi. Yineledikleri kurultayda delegenin iradesini tazelediğine işaret eden Özel, "Bunu bir kenara bırakmam mümkün değil. Butlandan sonra görev kabul etmek tarihsel bir hata olur" dedi.

“Siyasi Partiler Kanunu’nda kayyum değil, Çağrı Heyeti var. Onda da ‘40 gün içinde seçim yapılır’ yazıyor" diyerek Kılıçdaroğlu'nun "kayyım" ifadesine atıfta bulunan Özel, "Sayın genel başkan kayyum meselesini yanlış biliyor olabilir ama CHP’yi, kurultayda seçilmemiş kimse yönetemez" diye konuştu. "Parti birinci partiyken, partinin başına seçimsiz gelip, milletvekillerini ihraç edip, 2 yıl partiyi yönetmek falan... Çağrı heyeti olsun, demokratik bir yarışın önü açılsın, delege bütün iradesini Türkiye’nin gözü önünde tazelesin. Çok daha doğru bu" diyen Özel, "Ben bana emanet edilen İBB’yi de İBB Başkanlığı’nı da bırakmadım. CHP’de de emaneti yere bırakmam" ifadelerini kullandı.

TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu: CHP vesayeti kabul etmez; Özgür Bey’i görevi devrederken uyardım ama şu anda karar almakta zorlanıyor

CHP lideri, Cumhuriyet yazarı Işık Kansu ve Ankara Temsilcisi Sertaç Eş’e yaptığı değerlendirmelerde, Kılıçdaroğlu’nun ‘Partiyi kayyuma bırakmam’ sözleri hakkında şunları kaydetti:

“Biz kayyuma da partiyi bırakmayız, butlana da bırakmayız”

“Siyasi Partiler Kanunu’nda kayyum değil, Çağrı Heyeti var. Onda da ‘40 gün içinde seçim yapılır’ yazıyor. Kayyum dediğiniz yapı partiyi yönetmiyor zaten, seçimleri yapıyor. Biz kayyuma da partiyi bırakmayız, butlana da bırakmayız.

Kılıçdaroğlu’na: Kayyum meselesini yanlış biliyor olabilir, CHP’yi, kurultayda seçilmemiş kimse yönetemez

Biz eğer 19 Mart’ta Erdoğan’ın darbesine direnmeyip, “Bırakalım, yargı kararını versin” deseydik, Saraçhane’ye gitmeyip, milyonlarla birlikte bu mücadeleyi vermeseydik, İstanbul’un iradesine kayyum atanacak ve İBB’yi 4 yıl yönetecekti. Biz olağanüstü kurultayda delegeye bir daha sorduk ve geçerli oyların tamamını aldık. Delege iradesini tazeledi. Bunu bir kenara bırakmam mümkün değil. Sayın genel başkan kayyum meselesini yanlış biliyor olabilir ama CHP’yi, kurultayda seçilmemiş kimse yönetemez. 81 il başkanı ve belediye başkanları da buna karşı. AKP’nin oyununa gelmemek gerekir.

“Şaibe tuzağına düşen arkadaşlarımız oldu”

İlçe kongrelerine kadar bu noktaya gelmiş birisi, mahalleden itibaren delegelerini seçerek inşa edilen kurultaya şaibeli diyorlar. Bu tuzağa düşen arkadaşlarımız oldu. Bunu takip edenler oldu. Ben ‘Tayyip Erdoğan’ın bizi çekmeye çalıştığı çukura düşersek oradan çıkamayız’ dedim. Biz geçmişteki hatalardan ders alarak bir süreç yürütüyoruz. Butlan kararı çıkacak olursa takınılacak hatalı bir tutum tarihsel olarak vebal doğurur. Butlandan sonra görev kabul etmek tarihsel bir hata olur. CHP de bunu hak etmez.”

Kılıçdaroğlu’nun butlan kararıyla gelme ihtimaline böyle yanıt verdi: Çağrı heyeti olsun, demokratik bir yarışın önü açılsın, çok daha doğru

CHP lideri, kulislerde konuşulan bazı ihraç iddiaları hakkında da şunları kaydetti:

“Parti birinci partiyken, partinin başına seçimsiz gelip, milletvekillerini ihraç edip, 2 yıl partiyi yönetmek falan... Çağrı heyeti olsun, demokratik bir yarışın önü açılsın, delege bütün iradesini Türkiye’nin gözü önünde tazelesin. Çok daha doğru bu.

“Seçim kaybetmeden ya da seçim kazanmadan kimseye partiyi bırakmayız”

Ben böyle bir seçime girip kaybedersem de partinin neferi olarak çalışırım yine... Önceki genel başkanı olarak. Ama seçim kaybetmeden ya da biri seçim kazanmadan kimseye de partiyi bırakmayız. Mahkeme diyelim ki, en kötü çağrı heyetini belirlesen, 40 gün içinde seçim yapması lazım. Çağrı heyeti kimseyi ihraç edemiyor. Çok açık siyasi partiler kanunu. Olasılıklar planımız da var. Ben zaten böyle bir şeyin sonuç değil, süreç odaklı olduğunu görüyorum; ama en kötüsünde de ben bana emanet edilen İBB’yi de İBB Başkanlığı’nı da bırakmadım. CHP’de de emaneti yere bırakmam.”