11 Mayıs 2025 17:30
Güncelleme: 11 Mayıs 2025 17:40
T24 Haber Merkezi
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in mülakat mağduru bir öğretmenle tartışmasına tepki gösterdi. Tanal, "Anayasa’nın 2. ve 49. maddeleri sosyal devleti ve eğitim hakkını açıkça tanımlar. Milli Eğitim Bakanı'nın görevi öğretmeni azarlamak değil, görevine başlatmaktır" dedi.
Zeytinburnu Belediyesi tarafından düzenlenen 19. Geleneksel Kitap Okuma Yarışması Ödül Töreni’ne katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mülakat mağduru, ek atama bekleyen öğretmenlerin tepkileriyle karşılaştı.
Mülakat mağduru olduğunu belirten ve protestolara sıkça katılan öğretmen Özkan Özdemir, konuşması sırasında Bakan Tekin'e seslenerek “188 gündür sizi bekliyoruz. 5 dakika da siz bizi bekleyin. Bizler mülakat mağduru öğretmenler olarak kapınızda bekledik. Bizimle yüzleşmek yerine toplumu, kamuoyunu algılarla manipüle ettiniz. Bizler mülakat zulmünde acı çektik. Kar demeden, boran demeden kapınızda bekledik. Bizim adımıza siyasetçilere cevap verdiniz. Ama bizimle cevaplaşmak, bizimle hesaplaşmak noktasında..." dedi.
Bakan Tekin, Özdemir’in bu sözleri üzerine “Dışarıda bekle, konuşalım” dedikten sonra protestocu mülakat mağduru öğretmen görevliler tarafından salondan çıkarılırken “En az 30 defa sizlerle konuştuk. Sen o kadar megaloman bir çocuksun ki seninle konuşmamayı diğerleriyle konuşmak gibi algılıyorsun. Bu tavrın terbiyesizce ve ahlaksızca bir tavır” diye ekledi.
Mahmut Tanal Sosyal medya hesabından, Bakan Tekin'e tepki gösterdi.
Tanal'ın sosyal medya paylaşımının tamamı şu şekilde:
"Ataması yapılmayan öğretmenlerimiz yalnız değildir!
Milli Eğitim Bakanı'nın bir öğretmeni azarlaması, sadece siyasi değil, hukuki açıdan da kabul edilemez bir tutumdur.
Anayasa’nın 2. ve 49. maddeleri sosyal devleti ve eğitim hakkını açıkça tanımlar. Milli Eğitim Bakanı'nın görevi öğretmeni azarlamak değil, görevine başlatmaktır.
Yüz binlerce öğretmen atama beklerken kontenjan daraltmak, mülakat adı altında elemek, adalet ve likayat ilkesini yok etmektir!
Bu tablo yalnızca işsizlik değil, bir kamu yönetimi krizidir!
Ataması yapılmayan öğretmenler çocuklarının yüzüne bakamaz hale geldiklerini söylüyor, devletimizin bir yıllık eğitim planı nedir bilmiyoruz diyorlar.
Öğretmenlerimiz sadaka değil, anayasal hakları olan kadrolarını istiyor. Keyfi mülakat sistemine son verilmeli, şeffaf ve objektif atama süreçleri derhal hayata geçirilmelidir.
Eğitimi yok sayan bir devlet, geleceğini yok eder!
Öğretmenini ezen bir iktidar, halkın vicdanında hükümsüzdür!"
© Tüm hakları saklıdır.