Gündem

Kılıçdaroğlu 23 Nisan Özel Oturumu'nda konuştu: Bu meclisin Merkez Bankası'ndaki 128 milyar doların kimlere hangi kur üzerinden satıldığını bilmesi gerekir! 

"Milli Kurtuluş Savaşımız ve sonrası aynı zamanda bir anayasal demokrasi mücadelesidir, bu mücadele bugün halen devam etmektedir"

23 Nisan 2021 14:50

TBMM'de 23 Nisan Özel Oturumu'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası rezervinden eriyen 128 milyar doların hangi bankalar aracılığıyla kimlere hangi kur üzerinden satıldığını bir kez daha sordu. 

"Bu meclis milli kurtuluş savaşını yönettiği için gazi unvanını alan bir meclistir. Özellikle de bu nedenle bu meclisin kendi yetkileri konusunda titiz davranması, yetkilerinin gaspına titiz kalmaması gerekir. Bu meclisin vesayeti, hiçbir gölgeyi üzerinde hissetmemesi gerekir. Bu meclisin kendi özgür iradesiyle çıkardığı yasalara yürütme organının uyup uymadığını denetlemesi gerekir" diye konuşan CHP lideri, "Biz hukuk sistemimizin askeri ve sivil darbe hukukundan arındırılmasını istiyoruz. Biz hak istiyoruz, hukuk, adalet istiyoruz. Biz milletin vekillerini millet seçsin istiyoruz" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Gençler ve çocuklar, kimse umutsuzluğa kapanmasın Allah'ın izniyle bunların tamamını yapacağız. Bu güzel ülkede huzuru ve mutluluğu sağlayacağız. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Her anne ve baba çocuğunu özgüven içinde okula gönderecek. Gençlerimiz geleceklerini yurt dışında değil kendi ülkelerinde çalışarak kazanacaklar" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

Bu büyük meclis 101 yıl önce bir cuma günü açıldığında önüne koyduğu en önemli hedef, düşmanı en kısa sürede Anadolu'dan söküp atmaktı. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının düşmanın Anadolu’dan atılması kadar önemli gördüğü bir diğer konu Kurtuluş Mücadelesi'nin hukuki dayanağını oluşturmaktı. Bu nedenledir ki öncelikle devletin omurgasını belirleyen bir anayasa hazırlanmış ve Meclis'te kabul edilmiştir.  20 Ocak 1921 tarihli teşkilatı esasiye kanunu bu anlayışla hazırlanmış Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Anayasası olmuştur. Bir kişinin değil milletin iradesi esas alındığından 7. Madde hakimiyet bila kulkaydı şart milletindir şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla milli kurtuluş savaşı mücadelemiz sadece askeri mücadele değildir. Milli Kurtuluş Savaşı ve sonrası aynı zamanda bir anayasal demokrasi mücadelesidir. Bu mücadele bugün halen devam etmektedir. Bugün yürürlükte olan anayasamızda da egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz, yine egemenliği kullanılması hiçbir suretle hiçbir kişiye, zümreye, sınıfa bırakılamaz diyor, aynı madde Türk milleti egemenliğini yetkili organların eliyle kullanır diyor. Sizlerin de çok iyi bildiği gibi bu organlar yasama-yargı ve yürütme organlarıdır.

Bu meclis milli kurtuluş savaşını yönettiği için gazi unvanını alan bir meclistir. Özellikle de bu nedenle bu meclisin kendi yetkileri konusunda titiz davranması, yetkilerinin gaspına titiz kalmaması gerekir. Bu meclisin vesayeti, hiçbir gölgeyi üzerinde hissetmemesi gerekir. Bu meclisin kendi özgür iradesiyle çıkardığı yasalara yürütme organının uyup uymadığını denetlemesi gerekir. Bu meclisin halktan toplanan vergiler, yapılan borçlanmaların ve özelleştirme gelirlerinin nerelere nasıl harcandığını bilmesi ve denetlemesi gerekir.  Bu meclisin yolsuzluklar konusunda çok duyarlı olması ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunması gerekir. Bu meclisin Milli Kurtuluş Savaşı sürecinde bile ülkenin KHK ile yönetilmesine izin vermediğini bilmesi gerekir. Bu meclisin Türkiye’nin en temel sorunlarını yeri geldiğinde masaya yatıran, çözümler üreten bir sorumluluğunun olduğunu bilmesi gerekir.

Bu meclisin, insan hakları ihlalleri karşısında en onurlu tavrı takınması gerekir. Bu meclisin devlette aşama aşama yok edilen liyakat edilen sistemini araştırması gerekir. Bu meclisin anayasa yer alan "Basın hürdür, sansür edilemez" maddesini araştırması gerekir. Bu meclisin, sayıları 10 milyonu aşan işsizler ordusunun yaşadığı sorunları ve nedenlerini araştırması gerekir. Bu meclisin bugün, 2 milyon 538 bin öğrencinin neden EBA'ya ulaşamadığını sorgulaması gerekir. Bu meclisin, tek kişilik hükümetin kendi vatandaşlarından kendi ülkesinde niçin dövizle borçlandığını sorgulaması gerekir.

Bu meclisin Merkez Bankası'ndaki 128 milyar doların hangi bankalarla kimlere hangi kur üzerinden satıldığını bilmesi gerekir. 

Bu meclisin kamu kuruluşlarının, kamu kurumlarının neden sadece bazı gazetelere ilan verdiğini araştırması gerekir. Bu meclisin yürütme organının yargı üzerindeki tahakkümüne izin vermemesi gerekir. Bu meclisin gencecik çocuklarımızın neden geleceklerini yurt dışında aradıklarını araştırması gerekir. Bu meclisin Cumhuriyet'imizi demokrasi ile taçlandırmak gibi bir görevinin olduğunu asla ve asla unutmamak gerekir.

Bu meclise tarih önünde saygınlık kazandıracak olan bu söylediklerimin yapılmasıdır. Bunları yapacak sorgulayacak olan meclis halka güven veren bir meclistir. Biz böyle bir meclis istiyoruz. Biz hukuk sistemimizin askeri ve sivil darbe hukukundan arındırılmasını istiyoruz. Biz hak istiyoruz, hukuk, adalet istiyoruz. Biz milletin vekillerini millet seçsin istiyoruz. 

Gençler ve çocuklar, kimse umutsuzluğa kapanmasın Allah'ın izniyle bunların tamamını yapacağız. Bu güzel ülkede huzuru ve mutluluğu sağlayacağız. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Her anne ve baba çocuğunu özgüven içinde okula gönderecek. Gençlerimiz geleceklerini yurt dışında değil kendi ülkelerinde çalışarak kazanacaklar.