Gündem

Kartalkaya davasında 9. gün | Ocaklarda davlumbazlar üzerinde yangın söndürme sistemleri yokmuş

Kartalkaya dava

16 Temmuz 2025 10:50

Güncelleme: 16 Temmuz 2025 20:35

 

 

 

T24 Haber Merkezi

78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davada tanıklar dinlenmeye devam edildi. Kat şefi İdris Erol, yangından önce oteli denetleyen itfaiye eri İrfan Acar’ın “Ocaklarda davlumbazların üzerinde söndürme sistemi olması gerekir” dediğini aktardı. Tanıklar, alarm sistemlerinin çalışmadığını ve duman dedektörlerinin devreye girmediğini belirtti.

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davada dokuzuncu güne girildi. Aralarında otelin sahibi Halit Ergül, genel müdür Emir Aras ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı dava, 15 Temmuz nedeniyle bir günlük aranın ardından bugün yeniden başladı.

"Odalarda sigara içildiğinde duman dedektörleri çalışmıyordu"

Duruşmanın 9. günü tanıkların dinlenmesiyle başladı. DHA'da yer alan habere göre, SEGBİS ile tanık olarak ifade veren Batuhan Mehmet Cansız, resepsiyon görevlisi olarak çalıştığını ve yangın sırasında otelin 2. katında kaldığını ifade ederek şunları söyledi:

"Resepsiyon görevlisinin haber vermesi ile yangından haberim oldu. Arkadaşım beni uyandırdı. Üstümüzü değiştirirken bazı arkadaşlar 2. kattaki personellerin odalarının kapılarına vurdu. 5. kata çıkmak istedik dumandan çıkamadık. Hızlıca aşağıya, kayak odasının oraya inmek istedik. Kayak odasının çıkış kapısı kapalıydı zorla açtık. Dışarı çıkıncaya kadar bu kadar büyük bir olayın olduğunun farkında değildik.4. katın komple yandığını gördük. Resepsiyon kısmında yangın alarmı ya da uyarı sistemi görmedim. Oteldeki yangın güvenlik sistemi ile ilgili hiçbir haberim yok. Odalarda sigara içildiğinde duman dedektörleri hiç çalışmıyordu. Otelde bulunduğum zamanlarda yangın eğitimi verildiğini de hiç görmedim.”

"Acil durum eylem planındaki imza bana ait değil"

Kat şefi İdris Erol, saat 03.28'de "Yaşar" isimli personelin kendilerini uyandırdığını, duman nedeniyle 3'üncü kattan 4. kata çıkamadığını söyledi.

Merdivenle otelin 6. katında bir odaya girerek "Kimse var mı?" diye sorduğunu ancak cevap alamadığı için çıktığını ifade eden Erol, daha sonra misafirlere otelden çıkmaları için yardımcı olduğunu kaydetti.

AA'nın aktardığına göre, Erol, yangından önce itfaiye eri tutuksuz sanık İrfan Acar'ın denetime geldiğini dile getirerek, şunları anlattı:

"İrfan Acar, 4. ve 5. katta kapıların eksikleri olduğunu, ocaklarda davlumbazlar üzerinde söndürme sistemi olması gerektiğini söyledi. (Muhasebe personeli tutuklu sanık) Cemal Özer bu eksikleri temize çekmek için muhasebeye çıktı. Resepsiyonda (Gazelle Otel Genel Müdürü tutuklu sanık) Ahmet Demir, eksikleri Emir Bey'e (şirketin genel müdürü tutuklu sanık Emir Aras) gönderdi. Bu eksikler Emir Bey ya da Halit Bey'in (otelin sahibi tutuklu sanık) talimatıyla giderilebilirdi. (Otel müdürü tutuklu sanık) Zeki Yılmaz ya da (muhasebe müdürü tutuklu sanık) Kadir Özdemir'in talimatıyla giderilemezdi. Bu eksikleri giderildi mi? Bilmiyorum. Başka denetim de geldi, 12. kattan 1. kata kadar gezdiler. Onlara Emir Bey ve Zeki Bey refakat ediyordu."

Emir Aras'ın otelde talimat verme yetkisinin bulunduğunu aktaran Erol, otelde yangın alarm sisteminin bulunduğunu ancak olay anında çalışmadığını belirtti.

Erol, personelin 2. ve 3. katta sigara içtiğini ancak duman dedektörünün çalmadığını belirterek, "Sistem, dumanı algıladığında Zeki Yılmaz'ın odasında uyarı sistemi vardı, oradan ses gelirdi." dedi.

Mahkeme başkanının "Acil durum eylem planındaki kurtarma ekibinde ismin var, bu imza sana mı ait?" sorusu üzerine Erol, imzanın kendisine ait olmadığını savundu.

Otelin statik hesap projesini yapan inşaat mühendisi İsmail Haluk İnceler'e söz verildi.

Grand Kartal Otel'in 1997 yılında statik hesaplarını ve projesini hazırladıklarını belirten İnceler, "İnşaat bitimine kadar denetimleri yaptık. Daha sonra binaya yapı kullanma izin belgesi alındı ve bizim sorumluluğumuz bitti. Sonrasında yapıda tadilat yapılıp yapılmadığını bilmiyorum." ifadesini kullandı.

Önceki ifadesinde "Yapıda tadilatla değişiklik yapılmış" beyanının sorulması üzerine İnceler, "O ifade sehven yazılmış olabilir, bilmiyorum." dedi.

"Emir Aras'ı saat 03.35-03.40 sıralarında gördüm"

Danışma saha görevlisi Mehmet Kuran da saat 03.15'te uyandığında bağırma sesi duyarak resepsiyona indiğini ve yoğun dumanı gördüğünü aktararak, resepsiyondaki personele 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aramasını söylediğini belirtti.

Dışarıya çıkıp "Yangın var." diye bağırmaya başladığını dile getiren Kuran, "Bu sırada gelen araçtan maske aldım, içeri girmek istedim ama olmadı. 'Yangın var.' diye bağırarak insanlara duyurmaya çalıştım. Teleski görevlisi Mehmet Bey'den uzun merdiven istedik. Onlar geldikten sonra odalardan insanları sundurmanın üzerine indirdik. (Otel müdürü tutuklu sanık) Zeki Yılmaz'ın resepsiyondan çıkışını gördüm. (Şirketin genel müdürü tutuklu sanık) Emir Aras'ı saat 03.35-03.40 sıralarında gördüm." diye konuştu.

Kuran, müşteki avukatının, "Yangında aracın anahtarını getirmesini neden istediniz?" sorusuna ilişkin, "Oğlumu arkadaşımdan arattırdım. Oğlum bana saat 06.30 sıralarında kıyafetleri ve aracın yedek anahtarını getirdi. Aracımın anahtarı odada yanmıştı. Araçlara yangın sıçrarsa yanar, diğer araçlar da çıkarılamaz diyerek kıyafetlerin yanında anahtarı da istedim ve çektim." ifadelerini kullandı.

"White Fox'a müşteri alınıyordu"

Otel bünyesinde kiralanan "White Fox" isimli kafede çalışan Mehmet İşçioğlu, SEGBİS aracılığıyla verdiği ifadesinde kafeteryaya müşteri alındığını belirterek, yılbaşından önce denetime gelen itfaiye erini karşıladığını kaydetti.

Aşçı Şenol Bakır'ın kendisinden büyük olduğu için itfaiye erini içeride gezdirdiğini dile getiren İşçioğlu'na mahkeme başkanı, denetime gelen itfaiye erinin kim olduğunu sordu.

Teşhis için 4 sanık ayağa kaldırılarak tanığa gösterildi. İşçioğlu, denetime gelen kişinin itfaiye eri tutuksuz sanık İrfan Acar olduğunu teşhis etti.

İtfaiyede araç şoförü Ersin Kazan, Acar ile geçen yıl aralık ayında White Fox'a denetim için gittiklerini aktararak, kendisinin denetim sonrasında Acar'ı kimseye imza attırırken görmediğini söyledi.

İtfaiyede araç şoförü Selami Subay, 16 Aralık 2024'te Acar ile denetim için otele gittiklerini belirtti.

Asansör muayene uzmanı Çağrı Gültekin de 2004 yılında oteli denetlediklerinde 1 asansörün yeşil, 3'ünün de mavi etiket aldığını ifade etti.

8. günde duygusal ifadeler ve çarpıcı iddialar öne çıktı

Davanın sekizinci gününde hayatını kaybedenlerin yakınları, otel çalışanları ve tanıklar dinlendi. Yangında 11 yaşındaki kızı Mina Akisli’yi kaybeden Mesude Turan, “Ben çocuğumu morgdan alamadım. Kızarmış tavuk dorsesinin içinden teslim aldım” diyerek duygusal anlar yaşattı. Turan, otel yöneticilerinin yangını fark ettikleri hâlde kimseye haber vermediklerini belirterek, “Otelin yedinci katında genel müdür Emir Aras’la aynı katta kalıyorlardı. Kapılara dahi vurmadan rahat rahat çıkmışlar. Ama benim kızım yatağında ölü bulundu” dedi.

Yangında ailesinden dört kişiyi kaybeden Gülşen Boncuk da sanıklara, “Gözümün içine bakın. Oğlum, gelinim, iki torunum öldü. Ben artık kuzucuklarımızı göremeyecek miyim? Hayat kaynaklarımızı aldınız” diye seslendi.

“Yangın alarmı duymadım, tatbikat yapılmadı”

Tanık olarak ifade veren otel çalışanı Şenol Güven, kaldığı odada alarm sesi duymadığını, yangın eğitimi ya da tatbikat yapılmadığını söyledi. Otelde yangın güvenliği konusunda eksiklikler olduğunu belirten Güven, yangın anında dışarı çıkarak bazı kişilerin tahliyesine yardımcı olduğunu anlattı.

Çamaşırhanede çalışan Tahsin Öztürk ise yangın sırasında havlu alıp yukarı çıkmak istediğini, ancak duman nedeniyle çıkamadığını ve dışarıda yardıma çalıştığını söyledi.

“Dedektörler sigara içildiği için kapatıldı” iddiası

Otelde minibarlardan sorumlu olan çalışan Tuni Urhan, yangın anında otel müdürü Zeki Yılmaz’ın “Kimseye haber vermeyin, kendi aramızda halledelim” dediğini personelden duyduğunu söyledi. Urhan ayrıca, “Odada sigara içildiği için yangın dedektörlerinin kapatıldığını duydum. Ne alarm duydum ne de tatbikat gördüm. İş güvenliği uzmanı da yoktu” dedi.

Sanık Aras’ın ifadesiyle güvenlik görüntüleri çelişti

Davanın tutuklu sanıklarından, Grand Kartal Otel Genel Müdürü Emir Aras’ın güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri de mahkemede izlendi. Görüntülere göre Aras, koridora çıktıktan sonra kimseyi uyarmadan odasına döndü ve eşi Elif Aras ile birlikte otelden ayrıldı. Bu görüntülerin Aras’ın savunmasıyla çeliştiği belirtildi.

Baro Başkanı: “Sanıkların bazıları için tutuklama, bazıları için tahliye kararı verilebilir”

Bolu Baro Başkanı Sinan Barut, duruşmaların sabah 09.00’dan gece 00.00’a kadar sürdüğünü, sanık savunmaları ve mağdur ifadelerinin alındığını belirtti. Barut, bilirkişi raporuna sanıkların itiraz ettiğini, bazı tutuksuz sanıklar hakkında adli kontrol kararı verildiğini ve cuma günü ara kararların açıklanmasının beklendiğini aktardı.

Barut, Kültür ve Turizm ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının da soruşturma izni verilmemiş olması nedeniyle dosyada yer almadığını ancak bu izinlerin çıkması halinde bakanlık yetkililerinin de sanık olabileceğini ifade etti.

Müştekilerin davaya katılma taleplerinin kabul edilmesini isteyen cumhuriyet savcısı, sanıklar Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ve itfaiye eri İrfan Acar için ev hapsi şartını içeren adli kontrol hükümlerinin devamını talep etti.

Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

Duruşmaya, yarına kadar ara verildi.

 


TIKLAYIN - Kartalkaya davasında sekizinci gün | Otel çalışanından skandal iddia: Personel arasında müdürün 'Kimseye haber vermeyin, kendi aramızda halledelim' dediği konuşuluyordu
TIKLAYIN - Kartalkaya davasında yedinci gün | Duruşmada çarpıcı iddia; otelin sirenleri 30-40 yıldır hiç çalmamış, yangın alarm paneli kayıpmış!
TIKLAYIN - Kartalkaya davasında altıncı gün | Yangından sağ kurtulan 19 yaşındaki Sevgi Selvi'nin avukatı: Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz