Gündem

Karar yazarı Taşgetiren: Tolga Şardan'ın tutuklanması ile Türk medya camiasına ne denmiş oluyor?

03 Kasım 2023 09:32

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, gazeteci ve T24 yazarı Tolga Şardan'ın "MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı köşe yazısında  “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla tutuklanmasına değinerek, " Öncelikle “Hangi bilginin halkı yanıltıcı olduğu”na kim karar verecek sorusu var. Yanlış bir bilgi varsa yalanlarsınız olur biter, bundan gazeteciyi tutuklamak neyin nesi?" dedi.

"Bundan sonra gazeteciler her haberlerinde böyle bir tutuklama tehdidini enselerinde mi hissedecekler?" diyen Taşgetiren, yazısında şu sözleri kullandı:

"Ortada doğru olmayan bir haber varsa Dezenformasyon Başkanlığı neden yazı yayınlandığında yalanlama yapmadı da, 43 saat bekleme gereği duydu?

Tolga Şardan Emniyet ve Yargı haberleri yapan bir gazeteci. Bu tutuklama ile Şardan’a ne denmiş oluyor, tüm medya camiasına ne denmiş oluyor?

Memlekette bir şeyler çok çok ters gidiyor ama anlayana aşk olsun…"

Yazının tamamı için tıklayın

Tolga Şardan savcılık ifadesinde, "Sadece halkı bilgilendirmek için gazetecilik yaptım" dedi; avukatı yazının ihbar niteliğinde sayılması gerektiğini söyledi

"MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı sonrası hakkında başlatılan soruşturma kapsamında 1 Kasım'da tutuklanan T24 yazarı Tolga Şardan, savcılığa verdiği ifadede, "Sayın Uçar'ın dilekçesinin ardından HSK'ya yine Anadolu’nun değişik köşelerinde görev yapan yargı mensupları tarafından ihbarlar yapılmaktadır. Ve HSK tarafından görevlendirilen müfettişler söz konusu iddialar çerçevesinde aralarında üst düzey yargı mensupları da olmak üzere birçok kişinin bilgi sahibi konumunda ifadelerini almışlardır. Görüleceği üzere devletin en saygın kurumlarından olan MİT Başkanlığı da söz konusu iddialar çerçevesinde bilhassa Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen talimat sonrasında, adı geçen yargı mensupları üzerinde de detaylı araştırma yapmıştır. Dolayısıyla kulislerden elde ettiğim bilgileri söz konusu yazıda kaleme alırken tarafıma yönelttiğiniz TCK 217/A maddesi hükümlerine aykırı herhangi bir girişimim olmamıştır" diye belirtti.

Suçlamayı kabul etmeyen Şardan, "Ben 35 yıldır gazetecilik yapmaktayım. 35 yıldır Türkiye Cumhuriyeti'nin yargı ve güvenlik bürokrasisini yakından takip eden bir gazeteci olarak hangi konuların suç teşkil edeceğini, hangi konuların suç teşkil etmeyeceğini bilecek tecrübeye sahibim. Bana bildirmiş olduğunuz suç iddiasıyla ilgili olarak atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Altını çizerek söylüyorum sadece halkı bilgilendirmek çerçevesinde gazetecilik yaptım" dedi. Şardan'ın avukatı ise, "Müvekkilin yazısının ihbar niteliği sayılıp soruşturmayı açan savcılıkça araştırılması gerekirdi" dedi.

"Katalog suç" diyen mahkeme, "kaçma şüphesi" ile "beklenen ceza ve güvenlik önlemi" gerekçesi sundu!

Kararında TCK 217/A’nın katalog suçlardan olduğunu yazan İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklamaya gerekçe olarak, "işlendiği iddia edilen suçun önemli ve ciddi sayılan katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklama nedenin ‘kanun gereğince’ var sayıldığı, kaçma şüphesi ile delilleri yok etme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphesinin bulunduğunu” öne sürdü. Mahkemenin tutuklamaya sunduğu gerekçelerden biri de “beklenen ceza veya güvenlik önlemi” oldu. Tutuklanan Şardan, Sincan Cezaevine gönderildi.

Mahkemenin kararında "katalog suçlardan" diye yazdığı ve bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören TCK 217/A suçu, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 100. maddesinde sıralanan ve kanun gereğince tutuklama kararı verilen katalog suçlar arasında yer almıyor.

DOĞAN AKIN YAZDI - Tolga’yla birlikte bütün hayal kırıklıklarının en güzelini yaşıyoruz!

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI - Tolga Şardan’ın tutuklanması ve hakikatler: Yargı bir sopa mıdır?