"Hukuksuzca" diye niteledikleri duruşma öncesi platform üyeleri Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi.
Öldürülen kadınların yakınları, şiddet gören kadınlar, kadın örgütleri, barolar ve milletvekilleri, “Bizim kararımız, kadın cinayetlerini durduracağız” pankartı açarak, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Eşit, özgür yaşayacağız” sloganı attı.
Açıklama sonrasında iki kadının polis tarafından gözaltına alındığı bildirildi.
Platformun Genel Sekreteri Fidan Ataselim karar öncesi yaptığı açıklamada, "Bu mahkemeden her ne karar çıkarsa çıksın, bizi asla durdurmayacaklar. Nerede bir kadın cinayeti olsa orada bizi görmeye devam edecekler” ifadelerini kullanmıştı
Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça, “Bugün burada platformun kapatma davası sürerken kadınların öncülüğünü ettiği HDP’ye açılan kapatma davası da sürüyor. Yine Mardin’de bir kadına tecavüz eden sanık serbest bırakıldı gerekçe olarak ‘örgüte katılacaktı ben ona tecavüz ederek durdurdum’ dedi. Bu tecavüzcü zihniyete karşı kadın dayanışmamız var" diye konuştu.
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'ndan Selin Nakıpoğlu ise, “Bizler failin yanında değil şiddet gören kadınların yanındayız. Bu dava Anayasa’ya aykırı. Anayasa'yı ihlal edenler bugün yeni Anayasa yapmaya niyetleniyor" dedi.
Kadınlar İçin Eşitlik (EŞİK) adına da Gökçe Çiçek Ayata, "Kadınlar öldürülürken mücadele eden bir kadın örgütü kapatılmak isteniyor. Soruyoruz, kimi kapatıyorsunuz, tüm toplumu mu? Kadınların dayanışmasına son veremeyeceksiniz" dedi.
Ne olmuştu?
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ne açılan kapatma davasının ilk duruşması 1 Haziran 2022'de gerçekleşmişti.
Platform, suçlamanın derneğe yönelik "kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı" yönündeki iddialardan ve "somut hiçbir olguya dayanmayan" yazılı başvurulardan oluştuğunu kaydetmişti.
Platform, fesih davasının sadece kendi mücadelelerine değil, tüm demokratik kamuoyuna yapılmış bir "saldırı" olduğunu söylemişti.
Platformun Genel Sekreteri Ataselim, davayı yapılan kamuoyu çalışmalarının ve tutulan kadın cinayeti ve şüpheli ölüm rakamlarının resmi makamlarca görülmemesinin bir sonucu olarak verilen bir "gözdağı" diye nitelemişti.
