Politika

Dervişoğlu'ndan Özel ve Türkeş’e yapılan saldırılara tepki: Bunun sonu kaostur, kargaşadır, anarşidir; iktidar kınamakla yetinmemeli!

05 Mayıs 2025 12:08

Güncelleme: 05 Mayıs 2025 12:48

T24 Haber Merkezi 

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan saldırıya tepki göstererek, “Devlet görevini yapmayınca bir kısım çevreler kendilerini suç işleme imtiyazına sahip görüyor. Bunun sonu kaostur, kargaşadır, anarşidir ” dedi. İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş’a yönelik saldırıya da değinen Dervişoğlu, “Abdullah Öcalan denilen caniyi, gelsin konuşsun diye TBMM’ye davet edenler; Alparslan Türkeş’in kabrini, O’nun kızına ve Türk Milliyetçilerine yasaklayamazlar ” ifadelerini kullandı.

Dervişoğlu’nun gündeminde TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları ile TÜSİAD yöneticileri hakkında yeni iddianame düzenlenmesi de vardı.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Halk TV ekranlarında İsmail Küçükkaya’nın gündeme dair sorularını yanıtladı.

Özgür Özel'e saldırı: İktidar kınamakla yetinmemeli!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan saldırıya dair Dervişoğlu, şunları söyledi:

Meseleye siyasi pencereden bakmıyorum. Türk siyaseti saldırıya uğramıştır ve bu saldırılar, bu tehditler yeni değildir. Yaşananlar geride kalan saldırıların ve günümüzdeki tehditlerin doğal bir sonucudur. Bir muhalefet partisi temsilcisi olarak kınıyorum ama iktidar kınamakla yetinmemelidir. Önlem alarak bu kabil olayların önlenebilmesinin mümkün olabileceğini kabul edilmesi gerekir."

“Bunun sonu kaostur”

Benzer saldırılar ve tehditlere karşı devleti yönetenlerin vaziyet alması gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, “Devlet görevini yapmayınca bir kısım çevreler kutuplaşmaya da bağlı olarak kendilerini suç işleme imtiyazına sahip gibi görüyorlar. İnsan kendisini suç işleme imtiyazına sahip görürse kendi namı hesabına adaleti tesis edebileceğine de inanır. Bunun sonu ise kaostur, kargaşadır, anarşidir. Herkesin aklını başına alması lazım ” şeklinde konuştu.

"Barış süreci diye adlandırılan düşüncelerine şahsen katılmıyorum"

TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in hayatını kaybetmesine dair Dervişoğlu, şöyle konuştu:

“Sırrı Bey’le fikirlerimizi çatışırdı ama insani değerler noktasında da konuşurduk. O kendi davasına hizmet ediyordu, biz de kendi davamıza hizmet etmek noktasında bir yolculuk sürdürüyoruz. Onun davasıyla, benim davam ayrı. Ama ortak bir tarafımız da var. 12 Eylül döneminde aynı acıları çekmişiz. Barış süreci diye adlandırılan, bizim de bu şartlarda imkansız gördüğümüz düşüncelerine şahsen katılmıyorum. "

"Ayyüce Türkeş’e saldırıya izin verenlerin ruh hallerini sorgulamamız lazım"

İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş’ın, babası Alparslan Türkeş'in kabrini ziyareti sırasında saldırıya uğramasına değinen Dervişoğlu, “Bizi yetiştirmesiyle iftihar ettiğimiz bir şahsiyetin yetiştirdiği evlada saldıranların ya da buna izin verenlerin ruh hallerini sorgulamamız lazım " dedi.

TIKLAYIN- Müsavat Dervişoğlu'ndan, Alparslan Türkeş'in kabrinde yaşanan olaylara ilişkin açıklama: Bu saygısızlığı ve sorumlularını kınıyorum!

TIKLAYIN- MHP kurucu lideri Alparslan Türkeş'in kızı Ayyüce Türkeş’e babasının kabrinde saldırı

TIKLAYIN- Alparslan Türkeş'in kızı Ayyüce Türkeş Taş'tan babasının kabrini ziyareti sırasında yaşananlara ilişkin açıklama: Anlatılacak, konuşulacak bir şey değil!

“Yaptıkları iş bölücülüktür”

Alparslan Türkeş’in bir mezarının anıt mezar statüsünde olmadığına değinen Dervişoğlu şöyle konuştu:  

"Oranın bir resmi statüsü de yok. Orası ailenin mi, ailenindir. Türk milletinin midir, Türk milletinindir."

Dervişoğlu, şöyle devam etti:

Orası devletin arazisinin üzerinde milletin evladının yattığı bir yerdir. Kimsenin korumasında olan bir alan değildir.

...Özellikle devlet yetkililerine sesleniyorum. O kabrin bulunduğu yere anıt mezar statüsü kazandıracak kanuni düzenlemeyi yapmak için adım atmaları gerekiyor. Bu yapılan işler doğrudan doğruya Alparslan Türkeş’i milletten koparma çabasıdır.

...Bir adım daha ileriye gideyim. Yaptıkları iş bölücülüktür. Siz sağcı, solcu mezarlığı diye bir yer duydunuz mu?

Alevi, Sünni mezarlığı diye bir şey duydunuz mu? Burada kim, hangi hakla, kimin mezarını gasp etmeye kalkışıyor? ” 

“Bahçeli’nin özür dilemesi gerekir”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile saldırının gerçekleşmesi ardından görüştüğünü hatırlatan Dervişoğlu, şunları kaydetti:

İyi niyetli olduğu hissiyatı edindim ama orada görevlendirilen polisler gözlerinin önünde bir kişiye darp eylemi yapılırken olaylara kayıtsız kalmış. Ayrıca olaylar esnasında bir tane bile gözaltı işlemi yok. Ayyüce Türkeş’in danışmanı darp ediliyor.

...Bunu yapanlar Türkeş’in hatırasına büyük saygısızlık yapıyor. Türkeş’i kendi içlerinde fikren anmaları mümkün olmadığından milletten de koparmaya çalışıyorlar.

...Bunu yapanları bir kere daha uyarıyorum. Bu son derece tehlikelidir. Başta Sayın Devlet Bahçeli olmak üzere buna sebep olanların önce Türkeş ailesinden ve büyük Türk milletinden özür dilemesi gerekir.” 

Dervişoğlu, “Abdullah Öcalan denilen caniyi, gelsin konuşsun diye TBMM’ye davet edenler; Alparslan Türkeş’in kabrini, O’nun kızına ve Türk Milliyetçilerine yasaklayamazlar ” diye ekledi.

Dervişoğlu’ndan merkez siyaset vurgusu: “Bu riski alacağım”

Türkiye’de siyasetin merkezini yeniden inşa edeceklerini vurgulayan Dervişoğlu, şunları söyledi:

Her türlü taassuptan uzaklaşarak bunu gerçekleştireceğiz. Siyasetin merkezi boşaldı. Boşalan merkeze dönemin şartlarına göre partiler ikame edildi. O partiler sistem değişikliğine vesile oldu. Değişiklik de partilerin özgün kimliklerini yok etti ve kutuplaşmanın oluşmasına zemin sağlandı.

Benim iddiam şu; böyle bir siyasi vasatta böyle bir iddiayı ortaya koymak kolay değil. Çünkü demokrasimiz iki partili sisteme doğru zorlanıyor. Böyle bir durumda siyasetin merkezini inşa edeceğiz demek siyasete bir risk olabilir.

Siyasi risk başımın üzerinedir. Ben siyaseti Türkiye için yapıyorum. Bu riski alacağım. Millet doğru söylemlerimizden hareketle bizi anlayacak, bizi takdir edecek ve bizi tercih edecek. Bu tercih de Türkiye’nin kurtuluş reçetesini yazmamıza vesile olacak.” 

“Bu Anayasa’daki yetkileri Atatürk’e vermeye kalksalar karşı çıkarım”

AKP içinde de sistem eleştirilerinin olduğunun aktarılması üzerine Dervişoğlu, şunları aktardı:

Onlar da prangalarından kurtulmak istiyorlar. Parlamenter Demokratik Sisteme dönüşün yol taşlarını dizmesi gerekenlerin iktidar partileri olduğunu söylemiştim. Türkiye’yi getirdikleri noktaları görüyorlar. Sistem kilitlendi. Sistemde kurumlar bertaraf edildi.

Türkiye’de bir takım strateji merkezleri var, devlet planlama teşkilatı yok. Müsteşarlıklar kaldırılınca otomatik olarak devlet hafızası yok oldu. Adımız Cumhuriyet ama Kongo da cumhuriyet.

İktidarın yetkilerinin sınırlandırılmadığı yerde demokrasiden bahsedilmesi mümkün değil. Bugün iktidarın yetkilerini sınırlayamıyorsunuz. Bir anayasa yapılmış ve Erdoğan’ın ölçülerine göre tanzim edilmiş.

Bu Anayasa’daki yetkileri Mustafa Kemal geri dönse de O’na vermeye kalksalar ben buna da karşı çıkarım."

“İmamoğlu siyaseten tasfiye edilmek isteniyor” 

Hakkındaki soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan Ekrem İmamoğlu için “Haksız ve adaletsiz bir sorgulama sürecinin kurbanı edilmek isteniyor ” dedi.

Dervişoğlu, şöyle ekledi:

"Bu soruşturmaların bir tek amacı var. Bu da İmamoğlu’nun siyaseten tasfiye edilmesidir.” 

“Yaptığınız haksız uygulamalar doğrularınızı da gölgeliyor” 

Dervişoğlu, şunları ekledi:

Böyle bir ülke olabilir mi? 1968 senesinde babasının kurduğu şirkete kayyum atanır mı? Adamın kendisini içeri almışsın, eşi ve ailesi zaten mağdur durumda. Bir de ağabeyini içeri alma hakkını nereden kendinizde görüyorsunuz? Bu millete bu soruşturmanın hukuki olduğunu nasıl göstereceksiniz?

Delil üretiyorsunuz; hakiki mi sahte mi geçerliliği tartışılıyor. Soruşturma yapıyorsunuz; adil mi değil mi bu tartışılıyor.

Erdoğan’a ve iktidar yetkililerine sesleniyorum; yaptıkları bu haksız uygulamalar onların doğrularını da gölgeliyor.” 

"Böyle bir ülke olmaz"

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında yeni iddianame düzenlendiği aktarılan Dervişoğlu, “Devlet önüne gelenle hesaplaşıyor. Böyle bir şey olmaz. Vatandaşların yarısı birbiriyle davalık, milletin tamamı devletle davalık. Böyle bir ülke olmaz ” dedi.

TIKLAYIN- TÜSİAD yöneticileri hakkında ikinci iddianame: Düşünce ve ifade özgürlüğünü aşıyor; yargıyı manipüle etme amacı taşıyor!

TIKLAYIN- TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras'a dava: 5 yıl 3 aya kadar hapis istemi