TBMM Genel Kurulu'nda 18 Haziran günü DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan'ın konuşması sırasında 1915 yılında yaşanan olaylara ilişkin kullandığı ifadelere TBMM tutanağında not düşülmesi kabul edildi. Notta; kullanılan sözlerin TBMM'nin temsil ettiği misyonla uyuşmayacağı, bu nedenle bu sözlerin reddedileceği ifadelerine yer verilecek.
DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan, 18 Haziran günü TBMM Genel Kurulu'nda, "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından Altındağ ilçesinde Talat Paşa için bir anıt yapıldı. 1915'de öldürülen, sürgüne gönderilen ve malları gasp edilen on binlerce Ermeni için bir anıt dikilmesi gerekirken onların ölüm emrini veren biri için anıt verilmesini kabul etmiyoruz" demişti.
Aslan'ın konuşması sırasında 1915 yılında yaşanan olaylara ilişkin kullandığı ifadelere TBMM tutanağında not düşülmesi kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, Aslan'ın kullandığı ifadelere ilişkin olarak, AKP, İYİ Parti ve MHP'nin oyları ile soykırım ve yok etme ithamlarının TBMM tutanaklarında yer almasının Türk milletinin birlik ve baraberliği ile ortak geçmişine yönelik TBMM'nin temsil ettiği misyonla uyuşmayacağı, bu nedenle bu sözlerin reddedileceğine yönelik ifadenin tutanaklarda ilgili kısma not olarak işlenmesi kabul edildi.
Kavuncu: Talebimizi yineliyor alınan bu kararı eksik bulduğumuzu belirtiyoruz
Konuya ilişkin söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "18 Haziran tarihinde talihsiz bir beyanda bulunulmuştur. Ermeni diasporasının yurtdışında yaptığı faaliyetlere adeta destek verecek, onları besleyecek beyanlarda bulunulmuştur. Bunun üzerinde biz de hem TBMM Başkanına hem diğer siyasi partilere bu konuyla ilgili dilekçe verdik ve ifadenin metinden bir tutanakla çıkartılmasını ve beraberinde bu iddiada bulunan milletvekilinin üç kınama cezası almasını talep ettik. Türk devletini soykırımcılıkla suçlamak bir hakarettir, saygısızlıktır. Divan Katibine verilen cezadan çok daha ağır bir tavırdır bu. Bu talebimizi yineliyor alınan bu kararı eksik bulduğumuzu belirtiyoruz" dedi.
Temelli: Eleştirebilirsiniz ona karşı sözünüzü de söyleyebilirsiniz
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ise, "O konuşma burada belirtildiği gibi değildir. Kaldı ki belirtildiği gibi de olabilirdi. Evet bir sözdür, karşı olabilirsiniz, eleştirebilirsiniz ona karşı sözünüzü de söyleyebilirsiniz. Demokrasi budur. Meclis bu zaten, siz bunu anlamıyorsunuz. Burası farklı sözlerin karşı karşıya geldiği bir meclis. Tahammül etmek zorundayız" ifadelerine yer verdi.
Akçay: Bu soykırım, yok etme gibi ifadeler asla kabul edilmez
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise, "Bu soykırım, yok etme gibi ifadeler asla kabul edilmez. 20 Haziran'da Ermenistan devlet başkanı Cumhurbaşkanımızın davetlisi olarak Türkiye'ye gelişinden iki gün önce yapıldı bu konuşma. Türkiye Azerbaycan ve Ermenistan ilişkilerinin çok olumlu bir sürece girdiği zaman hatta Ermenistan'ın bile bu eski söylemlerini neredeyse bıraktığı bir süreçte kullanılan bu ifadeler asla kabul edilemez" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, "Bu aziz ve asil millet tarihin en şerefli milletidir ve hiçbir halka karşı bir soykırımda bulunmamıştır. Milletimizin bu konuda tarihin gözü önünde cerayan eden hususta bu demokratik ve şeffaf yönetim çerçevesinde bütün kaynaklarımızla bütün tarihçilere açıktır" ifadelerine yer verdi.
Emir: Toplumsal bir yüzleşmenin olması gerektiğine inanırız
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "O günün gerçeklikleri içerisinde doğrusuyla yanlışıyla hatasıyla, günahıyla, sevabıyla hiçbirimizin bugün övünmeyeceği ve hepimizin büyük üzüntü duyacağı olaylar yaşanmıştır. Bu olayların araştırılması, değerlendirilmesi parlamentoların işi olmaktan ziyade bilim insanlarının işi olmak durumundadır. O gün yaşananları, çekilen acıları, kaybedilen canları hem ölen Ermeni vatandaşlarımızı hem Türk ve Kürtleri buradan yadetmek isterim. Toplumsal bir yüzleşmenin olması gerektiğine inanırız. Biz CHP olarak bunun bir soykırım olarak değerlendirilmesini doğru bulmayız" dedi.
Aslan, 18 Haziran günü yaptığı konuşmasında, "Biz 1915 döneminde Hristiyan halklara yönelik yaşanan soykırıma yönelik samimi bir yüzleşme beklerken; aksine, faillerin isimleri kamusal alanlara, sokaklara, parklara, okullara verilmekte ve anıtları dikilmektedir" ifadesini kullanmıştı. (ANKA)
