Gündem
BBC Türkçe

İstanbul Üniversitesi'nde cinsiyet değiştirme tartışması: 'Kurallara uygun' işlemler, neden soruşturma konusu oldu?

17 Ağustos 2023 15:38

Asya Robins

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, 15 Ağustos'ta sosyal medya hesabından şu duyuruyu yaptı: "Basında ve sosyal medyada 18 yaş altı cinsiyet değişikliği süreçleri ile ilgili İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinin yazarı olduğu makalede yer alan işlemlere ilişkin dekanlık tarafından çok yönlü bir inceleme başlatıldı."

İnceleme, Yeni Şafak Gazetesi'nin 'Biri bu doktorları durdursun: 15-16 yaşlarındaki çocukların cinsiyetini değiştiriyorlar' başlıklı haberinden sonra başlatıldı.

Haberde İstanbul Üniversitesi (İÜ) ve çeşitli diğer kuruluşlardan 11 uzman, bir araştırma kapsamında henüz reşit olmamış 22 çocuğa "kanunsuzca" ve tıbbi ilkelere aykırı biçimde cinsiyet değiştirme ameliyatı ve hormon tedavisi uygulamakla suçlandı.

22 çocukta ergenlik durdurucu hormonlar kullanıldığı, 7 çocukta ise 18 yaşından önce geri dönüşü mümkün olmayan cinsiyet değiştirme ameliyatları yapıldığı iddia edildi.

İÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek sosyal medyadan yaptığı açıklamada fakülte hastanesinde 2017 yılından beri cinsiyet sorunu yaşayan bireylerin değerlendirildiği ve tedavi edildiği kapsamlı bir kurul bulunduğunu söyledi.

Tükek, "Birçok hastaneden yönlendirilen hastaların bu kurulda değerlendirildikten ve aile onayı alındıktan sonra tamamen yasal ve tıbbi gerekçelere dayandırılarak tedavisi uygulanmaktadır. Bu işlemler cinsiyet değişimi değil, 18 yaşına kadar ara dönem hazırlık dönemi işlemleri olmaktadır" dedi.

Türkiye'de cinsiyet değiştirme tedavi süreci nasıl işliyor? Bilimsel araştırmalar nasıl denetleniyor? Araştırmaya yönelik suçlamaların zemini var mı? Uzmanlara sorduk.

Cinsiyet değiştirme süreci nasıl işliyor?

Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesine göre 18 yaşını doldurmuş ve evli olmayan bireyler cinsiyetlerini değiştirmek için mahkemeye başvuruda bulunabiliyor.

Bu kişilerin ilk etapta bir eğitim ve araştırma hastanesine başvurması ve "transseksüel yapıda olduklarını ve cinsiyet değişikliğinin ruh sağlıkları açısından zorunlu olduğunu" resmi sağlık kurulu raporuyla belgelemesi gerekiyor.

Hastaneye başvurular psikiyatri, çocuk ve erişkin endokrinoloji, üroloji, adli tıp ve kadın doğum gibi çok sayıda disiplinden uzmanların bulunduğu kurullar tarafından değerlendiriliyor.

Mahkeme izni alındıktan sonra cinsiyet değiştirme ameliyatı ve ardından nüfus kaydında düzeltmeler yapılıyor.

Öte yandan henüz reşit olmamış ve cinsiyet hoşnutsuzluğu şikayetiyle hastaneye başvuran gençlerin hormon tedavisine ve cinsiyet kimlikleriyle uyumsuz beden yapılarına yönelik kozmetik cerrahiye erişmesi yasal olarak mümkün.

Bu tedaviler hastanelerde farklı disiplinlerden uzmanların fiziksel ve psikolojik izleme ve değerlendirme sürecinden sonra, genç kişinin ve vasilerinin onamı alındığı takdirde yapılıyor.

Tedavi süreci üç aşamadan oluşuyor;

  • Ergenliğin ikinci evresine ulaşmış olan gençlerde ilk etapta hormon tedavisi uygulanarak ergenlik baskılanıyor. Bu evrede göğüs gelişimi veya yüz kılları gibi ergenliğin fiziksel değişiklikleri duraklıyor.
  • İkinci aşamada, istenen cinsiyetle tutarlı cinsiyet özelliklerini uyarmak için hormon tedavisine estrojen ve testosteron gibi cinsiyetler arası steroid hormonları ekleniyor. Bu hormonlar, göğüs gelişimi veya sesin kırılması veya kalınlaşması gibi bazı geri dönüşü olmayan değişikliklere neden oluyor.
  • Son aşamada ise kişi 18 yaşına ulaştıktan sonra genital cerrahi işlemine başvuruluyor.

Uzmanlar, yıllar sürebilen bu tedavi sürecinin ardından uzun vadeli fiziksel ve psikolojik takibin önemini vurguluyor.

Araştırmaya yönelik iddialar ne?

29 Mart'ta Pediatrik Endokrinolojide Klinik Araştırmalar Dergisi'nde (JCRPE) yayımlanan araştırma, cinsiyet disforisiyle (hoşnutsuzluğu) İstanbul Üniversitesi'ne sevk edilen 53 ergenin klinik özelliklerini, tedavilerini ve tedavi sonrası süreçlerini inceliyor.

Araştırma, cinsiyet disforisi için tedavi arayan kişi sayısındaki önemli artışın yanı sıra, çeşitli nedenlerle tedaviye erişemeyen bireylerde uygunsuz ilaç kullanımına ve ruhsal sorunlara dikkat çekiyor.

Araştırmada ayrıca tedavi süreçlerinin ilgili kanuna ve güncel uluslararası kılavuzlara uygun olduğu ve sadece erişkin dönemde (18 yaştan sonra) uygulanan cerrahi müdahalelerin Türkiye'de ilgili kurulların onayı ile yapıldığı belirtiliyor.

BBC Türkçe'ye konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı, çalışmada yer alan gençlere uygulanan tedavilerde yasa dışı herhangi bir işlemin söz konusu olmadığını söylüyor.

Fincancı haberlerin "bilimsel bilginin tartışılması ve sorgulanması olanaklarını ortadan kaldırdığı için toplum açısından çok büyük risk barındırdığını" belirtiyor.

Fincancı "Hedef gösteren, yanıltıcı" haberlerin sağlık çalışanlarının güvende hissetmemesine ve çalışmalarından kaçınmasına yol açtığını söylüyor.

Bunun da toplumu sağlığa erişim hakkından yoksun bıraktığını söyleyen Financı aynı zamanda cinsiyet hoşnutsuzluğu yaşayan gençlerin tedaviye başvurmaktan çekinebileceğine dikkat çekiyor:

"Damgalanacaklarına dair kaygı oluşumuyla beraber tedaviden uzaklaşmaları ve bununla beraber ortaya çıkabilecek sağlık sorunları kaygı verici."

Haberlerin tedavi olanaklarının yaygınlaşmasının önünde engel oluşturduğunu söyleyen Financı, "Yerleşik tıp fakültelerinde tedavi uygulanıyor. Ama bunlar da her an kapanabilir. Bunun sonucunda tedaviye erişemeyen insanların sağlıksız süreçleriyle karşı karşıya kalabiliriz" diyor.

BBC Türkçe'ye konuşan Tıp Hukuku Derneği Başkanı Avukat Sunay Akyıldız, adli soruşturma sürerken olaya ilişkin hukuki yorum yapmanın doğru olmadığını söylüyor. Ancak bununla birlikte, hukukun bu alanda Medeni Kanunu'nun 40. maddesiyle sınırlı olduğunu belirtiyor.

Hastanelerin gençlerin söz konusu olduğu vakalarda tedavinin gerekli olup olmadığını belirlemek için komisyonlar kurduğuna ve belli bir aşamadan sonra tedavi başlattığına dikkat çeken Akyıldız, bunun hukukta da karşılığı olması gerektiğini söylüyor.

"Hukuk genelde ihtiyaca yönelik şekillenir ve geriden gelir. 10 sene önce bu konuyu konuşmuyorduk ama artık konuşmamız gerekiyor" diyen Akyıldız şöyle devam ediyor:

"18 yaş altındaki çocuklara tıbbi tedavi yapılmalı mı sorusuna önce tıp cevap verecek. Devletin bir üniversitesi de mutlaka belli standartlara uygun tedavi yapıyor. [Çocuklar için] ne gerekiyorsa yapılmalı ama bununla ilgili bir yasal düzenleme de yapılmalı."

Doktorlar

 

Bilimsel çalışmalar nasıl denetleniyor?

Dr. Şebnem Korur Financı, İstanbul Üniversitesi'nin dahil olduğu araştırmanın retrospektif, yani zaten ilgili yasalar ve kurul onayları çerçevesinde uygulanan tedavilerden deneyimlerin paylaşıldığı bir çalışma olduğuna dikkat çekiyor.

Tedavilerin de uzun yıllardır yapılmış çalışmalara, uluslararası kılavuzlara ve bilimsel standartlara uygun şekilde yapıldığının altını çizen Fincancı şöyle devam ediyor:

"Burada mevzuata aykırı herhangi bir uygulama söz konusu olmadığı gibi bilimsel bilgi açısından da çok kıymetli veriler var" diyor.

Yönergelere göre cinsiyet hoşnutsuzluğuyla hastanelere başvuran her gencin durumunu inceleyen bilimsel kurullar, ulusal mevzuata ve uluslararası tıbbi uygulama kılavuzlarına göre değerlendirme yapıyor.

Bunun yanı sıra, bilimsel araştırmaların metodolojisini, yönetimini, yapılma koşullarını, yapan kişilerin yeterliliklerini ve kamuoyuyla paylaşımını değerlendiren ve çalışmanın verilerinin uygun şekilde paylaşılıp paylaşılmadığını denetleyen bir etik kurul da bulunuyor.

Tepkiler ne oldu?

İstanbul Tabip Odası (İTO) da sosyal medyadan, "Hakemli uluslararası bir dergide yayınlanan makaleleri nedeniyle meslektaşlarımız Yeni Şafak Gazetesi tarafından yine hedef gösterildi. Herhangi bir bilimsel itirazın olmadığı, etik kurul onayı alınarak yapılan bu bilimsel yayını, toplumda infial yaratmaya çalışan bir dille magazin malzemesi haline getirmeye hiçbir meslektaşımızın ve yayın organının hakkı yoktur" açıklamasını yaptı.


Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir