21 Mayıs 2025 20:27
Güncelleme: 21 Mayıs 2025 20:29
İsrail ordusu bugün işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentinde içinde diplomatların bulunduğu bir heyete ateş açtı. Heyette bir Türk yetkili de vardı.
İsrail, bunun bir "uyarı ateşi" olduğunu ve heyetin "onaylanan rotanın dışına çıkması nedeniyle" yapıldığını, kimsenin yaralanmadığını açıkladı.
Filistinli yetkililerse, insani koşulları incelemekle görevli heyetin "gerçek mermilerle kasıtlı bir şekilde hedef alındığını" savundu.
Olaya çok sayıda ülkeden tepki geldi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada heyette Kudüs'teki başkonsolosluktan bir görevlinin de olduğunu söyledi.
Açıklamada heyete "Cenin kentine gerçekleştirdikleri ziyaret sırasında İsrail askerleri tarafından ateş açılmasını en güçlü biçimde kınıyoruz" ifadeleri yer aldı.
Bakanlık, bu saldırının diplomatların hayatını tehlikeye attığını ve İsrail'in uluslararası hukuku hiçe saydığını ekledi:
"Diplomatların hedef alınması, yalnızca bireysel güvenliğe değil, aynı zamanda devletler arası ilişkilerin temelini oluşturan saygı ve güven ortamına yönelik ciddi bir tehdittir."
Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, İsrail'den bu olayın sorumlularından hesap sorması çağrısında bulundu.
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, kendi diplomatlarının da bu heyette olduğunu söyledi ve İsrail Büyükelçisi'ni bakanlığa çağırdı.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, olayı doğruladı ve "Bu kabul edilemez" dedi. Barrot, İsrail Büyükelçisi'ni bakanlığa çağıracağını söyledi.
Almanya ve İrlanda dışişleri bakanlıkları da olayı kınadı.
Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp "Diplomatların tehdit edilmesi kabul edilemez" derken Mısır Dışişleri Bakanlığı ise bu olayın "tüm diplomatik normları ihlal ettiğini" belirtti.
Öte yandan Birleşmiş Milletler, İsrail'in 11 haftalık ablukasının ardından yardım malzemesi kamyonlarının Gazze'ye girmesine karşın, herhangi bir yardım dağıtımı yapılmadığını duyurdu.
Uluslararası yardım kuruluşları bir süredir Gazze'de nüfusun açlığın eşiğinde olduğuna dair uyarılar yapıyor.
İsrailli yetkililer Salı günü Gazze'ye un, bebek maması, tıbbi malteme ve ilaç yüklü 93 kamyonun girdiğini söyledi.
Ancak Birleşmiş Milletler kamyonların Kerem Şalom sınır kapısının Filistin tarafına ulaşmış olmasına karşın, şu ana kadar yardım dağıtımı yapılmadığını belirtti.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric bir ekibin İsrail'in kamyonların bölgeye geçişine izin vermesini "birkaç saat boyunca beklediğini" belirtti ama "maalesef yardım malzemelerini depolarımıza getiremediler" dedi.
İsrail, uluslararası yardım kuruluşlarının açlık krizi uyarısı yaptığı Gazze'ye pazar günü "asgari gıda yardımı" girişine izin vereceğini duyurmuştu.
İsrail 2 Mart'tan bu yana Gazze'ye yiyecek, yakıt ve ilaç sokulmasına izin vermiyor.
İsrail ordusu 18 Mayıs'ta ayrıca Gazze'de "Gideon'un Savaş Arabaları" adıyla yeni ve "kapsamlı bir kara operasyonu" başlattığını açıkladı.
İsrail'in Mayıs ayı ortasından bu yana yoğunlaştırdığı saldırılarda yüzlerce Filistinli öldü.
İsrail üzerindeki uluslararası baskı da büyüyor.
İngiltere, Fransa ve Kanada, İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarını "ağır şekilde" genişletmeye devam etmesi durumunda "somut adımlar" atacakları uyarısında bulundu.
İngiltere 20 Mayıs'ta İsrail hükümetiyle yeni ticaret anlaşması için müzakereleri askıya aldığını ve İsrail'in Londra Büyükelçisinin bakanlığa çağrıldığını duyurdu.
Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da aynı gün AB ile İsrail arasındaki serbest ticaret anlaşmasının gözden geçirilmesi talimatı verdiğini açıkladı.
Vatikan'da göreve başlamasının ardından ilk kez Aziz Petrus Meydanı'nda genel kabul konuşması yapan Papa Leo da İsrail'e Gazze'ye insani yardım girişine izin vermesi yönünde çağrıda bulundu.
8 Mayıs'ta seçilen yeni papa, konuşmasında ayrıca bölgede süren çatışmaların sona ermesini istedi.
Papa Leo, "Bu düşmanlıkların bedelini çocuklar, yaşlılar ve hastalar ödüyor" dedi.
© Tüm hakları saklıdır.