10 Haziran 2025 10:08
Güncelleme: 10 Haziran 2025 14:21
Halk TV yazarı İsmail Saymaz, CHP Kurultayı’na ilişkin açılan davada yer alan tanık beyanlarının büyük bölümünün doğrulanmadığını belirtti. İddianamenin dayanağını oluşturan ifadelerin çelişkili ve teyitsiz olduğunu yazan Saymaz, "Bu davada CHP’yi Özel ve İmamoğlu’ndan ‘geri almak’ için çabalayan kimi CHP’lilerle iktidar arasında fiili işbirliği var" dedi.
İsmail Saymaz, bugünkü köşesinde, CHP Kurultayı’na ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameyi “CHP’ye kumpas davası” olarak değerlendirdi. Saymaz, kurultay günü Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında geçen bir telefon görüşmesinin kaydedilip basına sızdırıldığını hatırlattı ve bu kaydın herhangi bir şaibe içermediğini, Kılıçdaroğlu’nun daha önce Sözcü’ye verdiği röportajda bu görüşmeyi doğruladığını ifade etti. Saymaz, bu kayıtla, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın savcılığa verdiği ifadenin çeliştiğini belirtti.
TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz | Savcının işi artık iyice zorlaştı
Saymaz, Lütfü Savaş’ın kendisi hakkında da gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu yazdı. 31 Mart seçimlerinden önce kendisiyle görüşmek isteyen Savaş’ın, daha sonra savcılığa verdiği ifadede, “İmamoğlu’nun yönlendirmesiyle Kılıçdaroğlu’nun çekildiği yönünde yanlış bilgi verdiğimi” iddia ettiğini aktardı. Oysa kurultay günü Sözcü TV’de canlı yayında olduğunu belirten Saymaz, bu bilgiyi gazeteci Altan Sancar’dan aldığını, teyit için Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Bülent Kuşoğlu’nu aradığını ve “Çekildi, çekiliyor” yanıtını aldıktan sonra yayında ve sosyal medyada paylaştığını ifade etti. Saymaz, TV kaydı incelenseydi Savaş’ın iddialarının doğru olmadığının anlaşılabileceğini belirtti.
Yazıda, iddianamede yer alan başka tanıkların da güvenilirliğinin sorgulanması gerektiği vurguladı. Özellikle Tolgahan Erdoğan ve Hasan Hüseyin Özyurt gibi isimlerin, asılsız iddialarıyla davaya yön verdiklerini ifade eden Saymaz, delil yerine söylentiye dayalı beyanların esas alındığını ileri sürdü. Özyurt’un, KİPTAŞ üzerinden daire, telefon ve alışveriş kartlarının dağıtıldığı iddiasını kanıtlayamadığını, buna rağmen ciddiye alındığını söyledi.
İddianamede yalnızca iki tanığın beyanlarının nispeten somut olduğuna dikkat çeken Saymaz, Erzurum ve Bitlis’ten gelen iddiaların diğerlerine kıyasla daha ciddi olduğunu fakat yine de yeterince doğrulanmadığını kaydetti.
İsmail Saymaz ilgili bölümde şunları aktardı:
"Hiç mi itibar edilecek tanık ya da iddia yok?
Var.
İki tane…
Örneğin, Erzurum Uzundere İlçe Başkanı Yusuf Göğerkaya, İl Başkanı Serhat Can Eş tarafından Özel’i desteklemeleri karşılığında kendisine ve iki delegeye biner dolar verildiğini öne sürüyor.
Eş, iddiayı reddediyor.
İki delegenin ya ifadesi alınmamış…
Ya da alınmış ama iddianameye konmamış.
Göğerkaya’nın iddiası başka tanık ve kanıtlarla doğrulanmıyor.
Buna rağmen Eş, davanın 12 sanığından biri.
Aynı şekilde eski Bitlis İl Başkanı Veysi Uyanık, CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’tan delegeye dağıtmak üzere 100 bin TL TL ve alışveriş kartları aldığını ileri sürüyor. Paraları il başkanına, ilçe başkanına ve iki delegeye 20’şer bin TL halinde dağıttığını, kalan 20 bin TL ile onlara içki ve yemek ısmarladığını savunuyor.
Uyanık’ın para verdiğini söylediği Metin Güzelkaya, iddiaları kabul etmiyor. Adı geçen diğer CHP’lilerin ifadesini göremiyoruz.
Buna rağmen Güzelkaya da yargılanıyor.
İki iddia dışında iddianame 40 sayfalık iftira yığını…"
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
© Tüm hakları saklıdır.