ABD’nin nükleer programına son vermesini istediği ancak yaptırımlarla geri adım attıramadığı İran’a olası bir askeri operasyon düzenlemesi, bazılarının düşündüğü gibi birkaç sortiden ibaret olmayacak. Wired dergisi, yaptığı analizde olası bir operasyonun çok büyük bir ordu kuvveti gerektiren dev bir operasyon olacağını gözler önüne serdi. Raporda, ABD'nin deniz, hava, kara ve uzay gücünü kullanması gerektiği ifade edildi.
ABD ve müttefikleri, nükleer silah üretmek istediğini öne sürdükleri İran’a her türlü yaptırımı uygulamalarına rağmen Tahran rejimini izlediği yoldan çıkarmayı başaramadı. Wired, ABD’nin en sonunda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun çağrılarına ses vererek askeri operasyon opsiyonunu seçmesi haline, topyekün savaşa gireceği bir kuvvet kullanması gerektiğini belirtti. Bu güç bombardıman ve savaş uçağı filoları, çok sayıda komando tugayı, sayısız balistik füze önleyici füze, çok sayıda donanma taarruz birimi, insansız hava uçakları, tanker uçakları ve büyük bir lojistik desteğin gerekeceğini belirtti.
İran’ın nükleer tesislerini tahmini 10 yıl devre dışı bırakması beklenen böyle bir operasyonun aslında ne kadar zor olduğu, ABD’li savunma analisti Anthony Cordesman’ın hazırladığı son derece kapsamlı ‘envanterde’ gözler önüne serildi. Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi adlı düşünce kuruluşunun analisti Cordesman, olası bir operasyonda yer alması gereken savaş uçağından kullanmaları gereken bombaya kadar kapsamlı bir rapor sundu. Cordesman hem ABD hem de İsrail tarafından düzenlenecek operasyonları ve bu operasyonlarda nükleer güç kullanılıp kullanmama opsiyonlarını da inceledi. Ayrıca, İran’ın nasıl bir savunma yapacağını analiz etmeye çalıştı. ABD’li analist, sonuç olarak iki taraflı bir sonuca vardı:
İsrail operasyonu
“İsrail’in düzenleyeceği, İran’ın nükleer kapasitesini durdurmaya yönelik saldırılar, bu amaca en fazla bir veya iki yıl hizmet edebilir.” Cordesman’ın bu ifadesi, Tel Aviv’in meydan okumalarına karşın, İsrail’in İran’ın karşısında duramayacağı ve hatta operasyon düzenlemesi halinde İran’ın nükleer programı karşısındaki engelleri tamamen kaldırabileceği yönünde.
Dahası, İsrail büyük olasılıkla başarısız olacak operasyonunun ardından İran’ın dalgalar halinde gelecek misillemelerine maruz kalabilir. Cordesman, İran’ın füze, milis ve hücum botlarıyla bölgedeki tüm ülkelere korku saçabilecek bir noktaya gelebileceğini ifade etti. Kısaca, olası İsrail müdahalesi dünyanın en önemli petrol ticaret bölgelerinden birinde kaosa neden olabilir.
ABD operasyonu
“ABD, İran’ın nükleer programını 10 yıla kadar ertelebileyecek bir saldırı düzenleyebilir. Ancak böyle bir operasyona girişmek çok büyük bir çalışma gerektiriyor. Operasyonu başlatacak olan hava taarruzu, “bombardıman uçak filosu kullanılmasını, düşmanın hava savunma sisteminin etkisiz hale getirilmesini, bombardıman uçaklarının korunması için savaş uçaklarının gönderilmesini, düşman savunma sistemlerinin tespit edilip aşılması için siber savaş teknolojilerinin kullanılmasını, İran hava güçlerinin vereceği herhangi bir karşı saldırıya karşılık hava sahasında kapsamlı devriye düzenlenmesini gerektiriyor.” Cordesman, operasyonun en kolay kısmının ise başlangıç safhası, yani hava taarruzu olacağını öne sürdü.
ABD son derece kapsamlı ve zor bir operasyonla uğraştığı esnada, İran’ın 33 km uzunluğundaki, dünya petrol ve sıvı doğalgaz nakliyatının yüzde 20’sinin gerçekleştiği Hürmüz Boğazı’nı İran savaş gemilerinden korumak zorunda. Dahası, Basra Körfezi’ndeki müttefiklerin korunamaması, hem bu müttefiklerin gönderdiği yakıtın geçtiği boğazın hem de büyük önem taşıyan enerji tedarikinin kaybedilmesi anlamına gelebilir.
'İran füzelerini kullanacak'
Cordesman, “İran, ABD ve Körfez’deki müttefiklerini baskı altına almak için hedeflerini dikkatlice seçebilir. Büyük askeri birimlere veya yerleşim bölgelerine karşı uzun menzilli füzelerini kullanabilir. ABD ve müttefiklerinin deniz kuvvetini dalga dalga gelen saldırıların altında bırakmayı veya düzensiz ve tahmin etmesi güç bir saldırı taktiği seçebilir” ifadesini kullandı.
ABD’nin Hürmüz’ü her şart altında koruyabilmesi için Bahreyn yakınlarında konuşlandıracağı devriye uçaklarına, hücum botlarına, mayın temizleyicilerine ve robotik denizaltılara ihtiyacı var. İran’ın yakın mesafedeki her hedefi dört dakikanın altında vurabilecek füzelerini engellemek için, Katar’da kurulacak en son teknoloji X-bant radar istasyonuna ihtiyaç var. İran’ın kısa ve orta menzilli füzelerini etkisiz hale getirmek için Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) milyarlarca dolarlık Patriot ve Yüksek İrtifa Savunma Terminali füzeleri satan ABD, bu füzelere kruvazör ve destroyerlerinde bulunan Aegis balistik füze savunma sistemleriyle destek verecek.
Ya şehirleri vururlarsa...
ABD’nin basit bir ‘vur kaç’ operasyonu gibi görünen planının detayları burada bitmiyor. İran’ın, operasyona maruz kalması halinde bölgesel bir çatışma başlatma ve bunu Riyad veya Kuveyt Şehri’ni vurarak yapması da korkulan ihtimaller arasında. Bu ihtimali sıfırlamak için, ABD’nin İran’a ait 15 füze üretimi tesisi, 22 füze ateşleme tesisi ve sekiz balistik füze tesisini yok etmesi gerekiyor. Cordesman, “ABD’nin üzerine gelecek savaş başlıklarını engellemek için olabildiğince fazla füze rampasını yok etmesi gerekiyor” ifadeisin kullandı.
Bu da oldukça zor bir görev: Her bir hedef, F/A-18 veya F-15E’ten oluşan en az iki savaş uçağı ve bu uçaklara destek verecek F-16C uçağına ihtiyaç duyuyor. Kısaca, toplamda 90 savaş uçağı kullanılması gerek. Dahası, İran’ı tamamen etkisiz hale getirilmesi, daha fazla uçakla petrol rafineleri, enerji şebekesi, asker, üsleri, yolları ve köprülerinin vurulmasından geçiyor.
Cordesman, İran hava kuvvetlerinin çok kuvvetli olmadığını, savunma sistemlerinin ise ABD savaş uçaklarını tehdit edecek alıcılara sahip olmadığını belirtti. Yine de, hedefi bulan bir atış için sürekli ateş açacak bu savunmanın vurulması şart.
Tüm bu çatışmalar esnasında, istihbarat görevi görecek insansız hava uçakları, “sinyal bozma, aldatmaca ve düşman birlikleri ile tesislerinin yok edilmesinde” kullanılacak. Ayrıca keşif yapacak, önemli hedef hakkında yönlendirmede bulunacaklar. Dahası, İran’ın müttefikleri Hamas ve Hizbullah’ın hareketlerini izleyecekler.
Ana saldırı
İran’ın farklı şehirlerindeki beş nükleer tesisini yok etme operasyonu, ABD’nin Hint Okyanusu’ndaki hava ve denizaltı üssü Diego Garcia’dan bir çift B-2 bombardıman uçağının havalanmasıyla başlayacak. Her uçak, dev sığınak imha edici, 13.5 ton ağırlığındaki GBU-57 Massive Ordinance Penetrator taşıyor olacak. Sağlamlaştırılmış çelikten 6.2 metrelik gövdesinde 2.4 ton patlayıcı taşıyan bomba GPS ile yolunu buluyor. Cordesman, “toprak, kaya ve desteklenmiş betonu delebilecek bu bombanın İran’ın nükleer arzularını yıllarca geriye götürebileceğini” düşünüyor.
'İsrail aynısını yapamaz'
Cordesman, İsrail’in aynı operasyonu hava kuvvetlerindeki uçakların çeyreğini ve tüm tanker uçaklarını kullanarak yapabileceğini, bu durumda da ikinci hedeflere saldırmak için uçağının kalmayacağını ifade etti. Ayrıca, İsrail savaş uçaklarının ‘tam müttefik kabul edilmeyen” Suriye-Türkiye sınırı üzerinden uçmasının gerekeceği belirtildi.
Raporda,” Gereken uçak sayısı, uçakların görev boyunca yapmaları gereken yakıt ikmali, hedeflerin düşman tarafından tespit edilmeden vurulması, görevin büyük başarıyla tamamlanması olasılığını azaltıyor” denildi. Cordesman, “Eğer İsrail, nükleer reaktörleri vurmayı başarırsa, İran’ın misillemesi bölgede yıkıcı sonuçlara neden olabilir” yorumunda bulundu.
Wired, “İsrail’in saldırısı sonrasında Orta Doğu’un neye benzeyeceğini düşünmek bile istemezsiniz” derken, tek alternatifin ABD operasyonu olabileceğini belirtti. ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, “ABD teknik olarak bu operasyonu yapabilir ve etkisi İsrail’e kıyasla çok daha büyük olacaktır” demişti.
Cordesman ise raporunu mantıklı bir yorumla sonlandırıyor: “Körfez’de yaşanacak çatışma dünya ekonomisine çok büyük bir darbe vurabilir.”