Eski milli futbolcu İlhan Mansız hem hafta sonu oynanancak Galatasaray-Fenerbahçe derbisini hem de Türk futbolunun son durumunu değerlendirdi. Mansız, Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi 2-1 yeneceği tahmininde bulundu.
Hürriyet'ten Tarık Demir'in söyleşisi şöyle:
Milli Takımımız en son dünya kupasına gittiğinde sen de kadrodaydın? Başarı anlamında baktığımızda dönemimizin o zamanlardan farkı ne?
Bugünle o zaman arasındaki en büyük fark, biz takım olarak çok iyiydik. Gerek Galatasaray'ın o dönem ki kemik kadrosu gerek yurt dışındaki oyuncular gerek genç futbolcular bir bütün gibiydik. Çok iyi bir uyumumuz vardı. Belki iddialı bir söylem olacak ama o dönem ki A Milli Takım kadrosu, hangi hocaya teslim edilirse edilsin başarı zaten gelirdi. Şimdiye bakarsak kulüplerdeki günlük başarılara odaklanma durumu devam ettiği sürece ve buna bağlı olarak altyapıdan oyuncu yetiştirmek yerine yurt dışından hazır futbolcu transferi yapıldıkça başarı uzak. Daimi ve sürekli başarı için mutlaka altyapıya odaklanılmalı, bu olmazsa olmaz bir durum. Ayrıca jenerasyon değişimi konusuna da katılmıyorum. Eğer Milli Takım'da bir değişim olacaksa yönetimden teknik ekibe kadar, tepeden tırnağa bir değişim sağlanmalı.
Ligde G.Saray'ın iyi bir gidişatı mevcut... Önümüzdeki zaman içerisinde ligdeki senaryo nasıl seyreder?
Şu anki tabloya baktığımızda Galatasaray ipi göğüsler gibi görünüyor ancak lig uzun bir maraton. Senaryolar her an değişebilir. Çünkü ligde gerek Anadolu takımları, gerek kadrosunda önemli yıldızlar barındıran takımlar mevcut. Geride kalan 8 haftalık bölüm bazında baktığımızda tabii ki öne çıkan takım ve avantajlı durumda olan Galatasaray'da ama dediğim gibi daha oynanacak çok maç var, her şey değişebilir.
Beşiktaş'ta da Avrupa'daki performansının aksine ligde bir düşüş mevcut. Nedeni ne olabilir?
Beşiktaş özellikle Şampiyonlar Ligi'ne konsantre olduğu bir dönemden geçiyor. Avrupa'da 3'te 3 yapan ve çok önemli işlere imza atan bir Beşiktaş izliyoruz. Ligdeki son maçına baktığımızda Gençlerbirliği karşılaşmasında hücum organizasyona odaklanmayan ve 'Bu maç bitse de Monaco'ya baksak' diyen bir Beşiktaş vardı. Şayet Beşiktaş, Avrupa Kupaları'na odaklandığı gibi lige de odaklanırsa yarışa dahil olacak ve fark yaratacaktır.
Sezon başlamadan önce 'Tudor gider' deniliyordu... Galatasaray ise yoluna tam gaz devam ediyor. Hırvat hoca ile ilgili bu durum için neler söylersin?
Öncelikle şu var ki Türkiye'de teknik direktörün kim olduğunun, nereden geldiğinin hiçbir önemi yok. Kulüpler, günü birlik başarılara bakıyor ve çok çabuk bir şekilde rotasyon yapabiliyor teknik direktör konusunda. Gelenler için biraz sabır etmek ve beklemek gerekiyor çünkü yeni bir sistem yaratıyorsanız bunun oturması zaman alacaktır. Evet, Tudor için herkes 'Gider' diyordu. Galatasaray'ın sabrı ve Tudor'un baştan aşağıya yaptığı sistem değişikliği meyvesini verdi. Şu an baktığımızda ligin geride kalan kısmını domine eden bir G.Saray var.
Teklif gelmesi durumunda takım çalıştırmayı düşünür müsün?
Aslında hayalim, sportif direktörlük. Ancak bu, Türk Futbolu'ndaki en büyük sorunlardan biri. Maalesef Türkiye'deki kulüpler bu sorumluluğu kimseye vermiyor. Hem kulübü hem ülkeyi tanıyan yönetimle ilişkisi iyi olan, oyuncuların dilinden anlayabilecek bir yapı içerisinde sportif direktörlük, çok önemli bir pozisyon. Takım çalıştırma konusuna gelirsek, herkes futbolcuyken forma giydiği bir takımı çalıştırmak ister. Bu size özgüven verir o kulübün kültürünü bilmeniz orada çalıştığınız sürece ayaklarınızın da yere sağlam basması demektir. Tepeden inme teknik direktör seçiminin doğru olmadığını düşünüyorum. Alt yapıdan ya da kulübü tanıyan birinin takımın başına geçmesi her zaman avantajdır.
İdeal teknik direktör nasıl olmalı? Verebileceğin örnek bir isim var mı?
Evet var, Julian Nagelsmann. Hoffenheim, henüz 28 yaşındayken takımı ona teslim etti. Ve tereddüt bile etmedi. Zaten sonuç ortada. Şu an 30 yaşında olan Nagelsmann'ın takımı, geçtiğimiz sezon UEFA Avrupa Ligi'ne katılma hakkı kazandı ve gayet de iyi bir şekilde ilerliyorlar. 19 yaş altı takımını çalıştırırken A Takım'ın emanet edildiği Nagelsmann, altyapıdan gelen bir ismin teknik direktörlük konusunda neler yapabileceğini göstermesi bakımından çok önemli bir öncülük sembolü olmalı bence.
Ligin 9. haftasında oynanacak Galatasaray - Fenerbahçe maçında hangi takım öne çıkar ve skor tahmininiz nedir?
Derbiyi oynayacak takımların ligdeki sıralamasının hiçbir önemi yok. Derbilerin havası her daim ayrıdır. İki takım da mutlak galibiyet için çıkar her zaman sahaya. Bu maçı kazanan taraf, hem şampiyonluk yarışında, hem de camiası ve taraftarıyla daha kenetlenmiş bir hava yakalayarak önemli bir adım atmış olacak. Oynadıkları futbola bakarsak Galatasaray derbide öne çıkan taraf olabilir. Ama Fenerbahçe'nin yarıştan kopmamak adına da her şeyi yapacağını göz ardı etmemek gerek. Bence skor olarak fark atan bir taraf olmayacaktır. Galatasaray'ın maçı kazanmaya daha yakın olduğunu ve mücadeleyi 2-1 kazanacağını düşünüyorum.
Trabzonspor, Ersun Yanal ile yollarını ayırdı ve Rıza Çalımbay ile anlaştı. Trabzon'daki bu değişim için neler söylersiniz?
Trabzonspor'un son dönemde oynadığı maçlardaki performansı ve ligin son haftasında oynanan Teleset Mobilya Akhisarspor mücadelesini 6-1 kaybetmesi bu değişimin zeminini hazırladı. Bu gibi durumlar ışığında baktığımızda takımlarda kan değişikliği bazen iyidir. Yani bu yerinde bir hamleydi. Kadrodan ziyade, hoca değişikliği takıma olumlu yansıyabilir. Rıza hoca, yapmak istediklerini takıma aktarabilecek zamanı bulabilirse başarılı olacaktır.
Milli Takımımız en son dünya kupasına gittiğinde sen de kadrodaydın? Başarı anlamında baktığımızda dönemimizin o zamanlardan farkı ne?
Bugünle o zaman arasındaki en büyük fark, biz takım olarak çok iyiydik. Gerek Galatasaray'ın o dönem ki kemik kadrosu gerek yurt dışındaki oyuncular gerek genç futbolcular bir bütün gibiydik. Çok iyi bir uyumumuz vardı. Belki iddialı bir söylem olacak ama o dönem ki A Milli Takım kadrosu, hangi hocaya teslim edilirse edilsin başarı zaten gelirdi. Şimdiye bakarsak kulüplerdeki günlük başarılara odaklanma durumu devam ettiği sürece ve buna bağlı olarak altyapıdan oyuncu yetiştirmek yerine yurt dışından hazır futbolcu transferi yapıldıkça başarı uzak. Daimi ve sürekli başarı için mutlaka altyapıya odaklanılmalı, bu olmazsa olmaz bir durum. Ayrıca jenerasyon değişimi konusuna da katılmıyorum. Eğer Milli Takım'da bir değişim olacaksa yönetimden teknik ekibe kadar, tepeden tırnağa bir değişim sağlanmalı.
İşte İlhan Mansız'ın o açıklamaları:
Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi hurriyet.com.tr; Hurriyet.com.tr haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.