Seçim 2024

Gültan Kışanak: Ankara'dan siyasi rehine olup aday olmak da bir ilktir; Türkiye tarihine büyük ayıp olarak girecek

Kışanak, Selahattin Demirtaş'ın da 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cezaevinden aday olduğunu hatırlattı

01 Mart 2024 21:19

DEM Parti'nin ABB Başkan adayı Gültan Kışanak, yargılandığı Kobani davasında adaylığıyla ilgili olarak, "Cumhuriyetin başkentinden, Ankara'dan siyasi bir rehine olup aday olmak da bir ilktir. Bu da Türkiye siyasi tarihine büyük ayıp olarak girecektir" dedi.

DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Gültan Kışanak, 7 buçuk yıldır tutuklu bulunduğu Kocaeli Cezaevi'nden SEGBİS ile bağlanarak Kobani davasında savunma yaptı.

7 yıllık azami tutukluluk süresi dolmasına rağmen tahliye edilmediğini hatırlatan Gültan Kışanak, adaylığına ilişkin de konuştu. 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aday olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın cezaevinde tutulduğunu hatırlatan Kışanak, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu demokrasi açısından büyük bir ayıp, büyük bir karadır. Cumhurbaşkanı adayı olmasına rağmen özgürlüğünü teslim etmediniz. Kendisi sahalarda diğer siyasi rakipleri gibi programını ve projesini anlatamadı, bu imkana sahip olmadı. Türkiye siyasi tarihinde çok fazla hapishane öyküsü var ama Cumhuriyetin başkentinden, Ankara'dan siyasi bir rehine olup aday olmak da bir ilktir. Bu da Türkiye siyasi tarihine büyük ayıp olarak girecektir."

Kürt siyasi hareketinin uzun zamandır 'Diyarbakır ve Ankara'yı buluşturmayı' amaçladığını ancak her defasından engeller çıkarıldığını belirten Kışanak, bu amaç için aday olduğunu ifade etti:

"Biz bu iki kenti buluşturmak için aday olduk. Çünkü demokratik siyasette, cumhuriyette ısrar ediyoruz. Bize yapılan tüm kötülüğe rağmen ortak vatanda, özgür ve eşit olmakta ısrar ediyoruz. Çözümün de ne tek başına Diyarbakır’da ne de tek başına Ankara’da olamayacağını çok iyi biliyoruz. Biz bu ülkenin hem demokrasi sorununu hem de Kürt ve kadın özgürlük sorununu başkentin gündemine taşımak istiyoruz. Ben de bunun için aday oldum.

Adaylığım açıklandığı günden bugüne iki tavırla karşılaştık. Birisi yok sayma tavrı. Bunun benim açımdan, DEM Parti açısından bir önemi yok. Çünkü biz biliyoruz ki, bu ülkede egemenlerin siyaseti medyayı teslim almış durumda. Onlardan başka kimse medyada görünmüyor. Görmezden gelinmek biz ötekilerin alışık olduğu bir durum. Bununla nasıl baş edeceğimizi de biliyoruz. Bizim asıl derdimiz bizim gibi derdi olanlarla buluşmak. Kadınlarla, yoksullarla, emekçilerle, ezilenlerle buluşacağız. Bu savaşın acısını yüreğinde hisseden Türk, Kürt herkesle buluşacağız. Cezaevinde olsak da biz bunun yolunu biliyoruz."