Gündem

Fatih Altaylı, kardeşinin Türkiye'deki işini bırakıp ABD'ye nasıl döndüğünü anlattı: Bu ülkede namuslu, edepli, haysiyetli olmak fedakârlık ister!

23 Nisan 2024 11:36

Gazeteci Fatih Altaylı, meslektaşı Deniz Zeyrek'in kardeşinin belediye çalışanı olması nedeniyle hedef gösterilmesini, kardeşiyle yaşadığı olayı anlatarak eleştirdi. Altaylı, birkaç yıl önce ismini vermediği bir bürokratla randevulaşan kardeşinin görüşmesini iptal ettiğini ve kardeşinin ABD'ye geri döndüğünü aktararak, "Bu ülkede namuslu, edepli, haysiyetli olmak kolay değildir. Fedakarlık ister. Bazen aile boyu." dedi. 

Sözcü Gazetesi yazarı Deniz Zeyre, kardeşi Ediz Zeyrek Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı olması nedeniyle iktidara yakın medya organları tarafından hedef haline getirildi. Gazeteci Fatih Altaylı, kendisinin de başına gelen bir olayı köşesinden anlattı. 

Altaylı'nın yazısından ilgili bölüm şöyle:  

"Bizim gibi tanınmış, bilinen insanların kardeşi olmak zor iştir. Edepli iseniz hak ettiğinizi bile alsanız sorun olur, edepsiz iseniz yakınlığın faydasınız görürsünüz. Benim de bir kardeşim var. Üniversite eğitimi için gittiği ABD’ye yerleşti, okulu bitirdikten sonra da ABD’de yaşadı, çalıştı. Birkaç yıl önce Türkiye’ye dönme kararı aldı. Türkiye’ye geldiğinde çalışma hayatına atıldı. Bir gün bile benden ne yardım ne destek istedi. Birkaç yıl önce beni bir bürokrat aradı. Ve kardeşimin adını vererek yakınlık derecemi sordu.

Nedenini merak ettim. Randevu istemişti. “Benim adımla mı istedi?” diye sordum. Hayır. Kardeşim olduğunu söylememişti ama randevu istenen kişi soyadını görünce bu ihtimal üzerine beni arayıp sorma ihtiyacı hissetmişti. Telefonu kapattım. Hemen kardeşimi aradım. Böyle bir randevu isteyip istemediğini sordum. Randevu talebi vardı çünkü yönettiği şirketle ilgili bir haksızlık vardı ve bunu dile getirmek için randevu talep etmişti. Kardeşim olduğunu asla söylememişti. “Hemen ara randevu talebini iptal et. Senden rica ediyorum” dedim. “Haksız, usulsüz bir şey istemeyecektim. Zaten senin adını da hiç kullanmadım.” dedi. “Olsun. Sen yine de randevuyu iptal et” dedim. Ertesi gün randevuyu iptal etmekle kalmadı, işi bıraktı. Bir ay içinde pılısını pırtısını toplayıp “Burada senin kardeşin olarak yaşamak zor. Her şeyi düzgün yapsam bile senin adına leke sürmek isteyenler beni kullanabilir. Seni çok iyi anlıyorum ve hak veriyorum.” dedi ve ABD’ye geri döndü. Bundan en zararlı çıkan ise annem oldu." 

Yazının tamamını okumak için tıklayın