Yaşam

'Evcil hayvanların kanser riskini azaltıyor, hastalık ihtimalini düşürüyor': 10 soruda çiğ beslenme nedir?

Türkiye’de ilk defa evcil hayvanlar için 'dondurarak kurutma' teknolojisini kullanan Raw For Us’ın kurucusu Naz Çakıroğlu, evcil hayvan sağlığı açısından çiğ beslenmenin önemini anlattı

27 Aralık 2022 00:00

Evcil hayvanlar için hangi beslenme şeklinin daha sağlıklı olduğu tartışması sürerken; kuru ve yaş mamanın ardından son yıllarda "çiğ beslenme" de seçenekler arasına girdi.  

Yapılan araştırmalar; kedi ve köpekler için; çiğ et, kemik, taze mevsim sebze ve meyveleri ile çeşitli bakliyat gruplarının karışımından hazırlanan bir besleme biçimi olan "çiğ beslenme"nin, evcil hayvan sağlığında olumlu anlamda ciddi fark yarattığını ortaya koydu. Sonuçlar; çiğ beslenmenin bağırsak ve böbrek sağlığı, kilo kontrolü, kanserden artrite birçok farklı hastalığın önlenmesinde büyük rol oynadığını gösterdi. 

2000-2030 yıllarını kapsayan, çiğ beslenen kedi ve köpeklerdeki yaşam sürelerini ve kansere yakalanma oranlarını değerlendiren Uzun Ömürlü Evcil Hayvanlar Araştırması’nın 22 yıllık sonuçları da işlenmiş kuru mamalarla beslenmeyen; çiğ gıdalarla beslenen köpeklerde kansere yakalanma oranının yüzde 3’e düştüğünü ortaya koydu. 

Türkiye’de ilk defa evcil hayvanlar için freeze-dried (dondurarak kurutma) teknolojisini kullanarak özgün çiğ besinler üreten Raw For Us’ın kurucusu Naz Çakıroğlu, çiğ beslenmenin detaylarını T24'e anlattı. 

1- Evcil hayvanların çiğ beslenmesi ne demektir, neden bu beslenme yöntemi tercih edilmeli?

"Mümkün olan en az seviyede işlenmiş, yalnızca kıyma çekilip, harmanlanıp, dondurulmuş olan, sentetik ve koruyucu içermeyen beslenme tipine Çiğ Besleyen Veteriner Hekimler Topluluğu beslenmenin altın standardı adını veriyorlar. 

Pişirdiğimizde vitamin ve mineraller büyük çoğunlukla etkisiz hale geliyor, amino asitler çok hızlı bozuluyor ve kısa vadede geçiş sürecinde veya hastalıklarda seçicilik sebebi ile hafifçe pişirilmesi önerilse de uzun vadede deride hassasiyetlere yol açabiliyor.

Araştırmalar gösteriyor ki çiğ beslenen dostlarımızda hastalık göstergeleri 4 katına kadar düşerken, 4 yaş sonrası oluşmaya başlayan ağız, sindirim, kalp ve metabolizma rahatsızlıkları besin seçimleriyle büyük ölçüde önlenebiliyor. Tüylü dostlarımızın çiğ beslenmesi ise temelde taze et ve sakatat gibi hayvansal protein kaynakları çoğunlukta olmak üzere uzun vadede çeşitlerle dengelenmesi gereken bir menü düzeni gerektiriyor. Kasaptan aldığımız etleri doğrudan vermemek bir yana kendi yemeyeceğimiz tazelikte et kaynaklarını da dostlarımızla paylaşmak ideal sonuçları doğurmuyor."


Naz Çakıroğlu


2- Türkiye'de hayvan sahiplerinin çoğunluğunun tercih ettiği kuru/yaş mamalar hayvan sağlığı için zararlı mı?

"Esasında Türkiye’de tüm dünyaya nazaran işlenmiş mama yaygınlığı kayda değer şekilde az. Kedi dostlarımızın ilk insanlarla buluştuğu Mezopotamya topraklarında yaşadığımız gerçeğinin üzerine; Kangal gibi bir ırkın anayurdu olarak dostlarımızla çok uzun zamandır kendi aşımızı paylaştığımız derin ilişkiler içerisindeyiz.

100 yıl kadar genç olan kuru ve yaş mama alışkanlıkları, endüstriyelleşmenin hızı ve hazır gıdaya eğilim gösteren yaşam şekillerimizle birlikte gelişti. Şimdi ise kendi sağlığımıza dair yaşadığımız farkındalıklar tüylü dostlarımıza da yansıyor.

İçeriğinde besin niteliğinde taze formunda tüketemeyeceğimiz, çoğunlukla görmek istemeyeceğimiz hammaddeler bulunduran, mikrobiyolojik güvenlik için yoğun ısı ve basınç altında kaldıktan sonra yıllar boyu bozulmalarını engelleyen kimyasal koruyucularla işlenmiş mamaların sağlığı nasıl etkileyebileceği her insanın kendi başına cevaplayabileceği bir soru. Özellikle de aralıksız, her gün tüketim söz konusu ise."



3- Çiğ beslenen ve kuru mama ile beslenen evcil hayvanların sağlıkları arasında ne gibi farklılıklar gözlenebilir? Bu kıyaslamaya ilişkin olarak yapılan araştırmalar bize neler söylüyor?

"İçten dışa yansıyan değişim öncelikle davranışlarda takiben tüylerde, gözlerde, dişlerde ve elbette gözle göremediğimiz ancak klinik değerlerinde okunabilen iç organ fonksiyonlarında gözlenebilir. Beslenme seçimleriyle kanser olasılığının düşürüldüğünü geçtiğimiz Eylül ayındaki ziyareti sırasında Çiğ Besleyen Veteriner Topluluğu Başkanı açıkladı.

İlk soruda bahsettiğim hastalık göstergelerinin azalması ve bir çok farklı hastalıktaki etkilerini araştıran DogRisk, Helsinki Üniversitesi Hayvan Besleme bölümünün araştırmalarını özetliyor.

Bilimsel yönleriyle öğrenmek isteyenler için rfvs.info Çiğ Besleyen Veteriner Topluluğu sitesi, Dr. Conor Brady’nin Feeding Dogs adlı kitabı ve Rodney Habib ve Dr. Karen Becker’ın Forever Dog kitabını öneririm. Benim gibi dünyadaki milyonlarca bilinçli evcil hayvan ebeveyni farklı vakalarda gözlemlenen olumlu yöndeki sağlık gelişmelerini internetten veya tanıdıklarından takip ederek bu işe girişiyor. Bu konudaki en kapsamlı, gerçek ve güncel vaka raporlarını Hayvan Besleme Uzmanı Thomas Sandberg’ün @longlivingpets Instagram sayfasında bulunabiliyor."

4- Çiğ ette parazit ve bakteri bulunduğu biliniyor. Çiğ beslenme, hayvan sağlığını bu yönden olumsuz etkilemiyor mu?

"Çiğ ette bulunan parazit ve bakterinin sağlıklı yollarla bertaraf edilmesi, indirgenmesi veya üremesinin durdurulması için yöntemler var. Bunlardan bir tanesi, Avrupa Evcil Hayvan Gıda Endüstrisi Federasyonu (FEDIAF) önerilerince, -özellikle balık için daha uzun olmakla birlikte- dondurma süreleri ve dereceleri. Ev uygulamaları için güvenli içeriklerle ilgilenen tüm izleyenlere çiğ besinler hazırlamaları için YouTube’da tarifler veriyorum."

"Fiziksel ve zihinsel enerjilerini harcayan dostlarımız daha huzurlu oluyor"

5 - Çiğ etle beslemenin hayvanları saldırgan yaptığına dair bir kanı hâkim. Bunun doğruluğu nedir?

"Aksine özellikle yerken çaba gerektiren, yalnızca bedensel değil zihinsel enerjilerini de harcamalarına olanak sağlayan daha büyük parçalı, doğal olarak dişlere yapışmayan ve asiditesi yüksek besinlerin tüketimi dostlarımızın genel anlamda daha huzurlu olmalarını sağlıyor. Sürekli yüksek seyreden kan şekeri daha fazla enerji birikmesine ve dolayısıyla hiperaktivite ve saldırganlığa neden olabileceği gibi depresif bir hal de yaratabiliyor.

Ancak çiğ besinler, işlenmiş mamalardan çok daha kıymetli olduğu için dostlarımızı beslerken eğer deneyimli değilsek ve içlerinden biri diğerinin yemeğini almaya meyilliyse farklı alanlarda beslemekte veya beslerken gözlemde kalmakta fayda var.

Saldırganlık konusu, besinden bağımsız, bizim dostlarımızla olan ilişkilerimizi de yansıtır. Hangi davranışları saldırgan olarak tanımladığımıza bakmakta ve bu davranışları tetiklemek adına yapmış olabileceğimiz bir hareket olabilir mi sorgulamakta fayda var."

"Çiğ besinlere geçenlerin tedavi masraflarında yüzde 82 azalma var" 

6- Pek çok evcil hayvan sahibi; çiğ beslemenin maliyetini yüksek bulduğu gerekçesiyle tercihini kuru mamadan yana kullanıyor. Çiğ beslenme, sanıldığı gibi pahalı mı?

"Dr. Judy Morgan, Amerikalı veteriner hekim ve dünya üzerinde tüylü dostlarımıza sağlıklı besin ve tedaviler konusunda mükemmel bir kaynak olarak ön plana çıkıyor. Geçtiğimiz hafta, 216 üyesi bulunan Guide Dogs Queensland kuruluşunun çiğ besinlere geçmelerini takiben sürüdeki sayının artmasına rağmen genel tedavi masraflarında 1 yıl içerisinde %82 azalma görüldüğünü paylaştı. Bu veriyi, kazancımızı daha net anlatmak adına paylaşıyorum.

Elbette burada yazmayan, dostlarımızın ifade ettiği yaşama sevinci ve yemek yeme mutluluğu var. Uzun yaşam çalışmalarınca hastalıkları en iyi önleme potansiyeline sahip seçimler hangileri ise uygulayarak dostlarımızın yanımızda kaldıkları süreyi uzatmak için insani olarak elimizden geleni yapıyoruz. Bu görüşle konuya yaklaştığımız zaman uzun dönemdeki kazançlarımızı daha net görebiliyoruz."

"Hayvan sahipleri kendi mutfaklarında da hazırlayabilir ancak dikkat edilmesi gerekenler var" 

7- Evcil hayvanı için çiğ beslenmeye geçmek isteyenler, bu yiyecekleri kendi mutfağında da hazırlayabilir mi?

"Elbette hazırlayabilir ancak güvenle tüketime uygun şekilde hazırlamanın belli bir kural kitabı olmadığının altını çizmekle birlikte genel anlamda uymamız gereken çerçevenin varlığından haberdar olmak adına dünya üzerindeki tüm ev düzeninde çiğ besleyen dostlarımızın takip ettikleri kaynakları takip ederek başlamalılar.

Tüm iyi niyetli girişimlerde olduğu gibi başarı, ilgi, vakit ve adanmışlık gerektiriyor. Ciddiye alınmadan yapılan ve bilinçsiz hazırlanan öğünler, kendilerinden öğrendiğim kadarıyla, veteriner hekimlerin bu konuda destek vermemelerinin en büyük sebepleri."

Kuru mamadan çiğ besinlere geçiş süreci 

8- Kuru mama çeşidini değiştirirken eski ve yenisinin karıştırılarak kedi/köpeğe verilmesi öneriliyor. Kuru mamadan çiğ beslenmeye geçiş için de hayvanlar alışma sürecine tabi tutuluyor mu?

"Uyulması zorunlu olmamakla birlikte 6-12 saatlik bir bekleme süresini en son yedikleri mamadan sonra tavsiye ediyoruz. Özellikle freeze-dried besinlerle hızlı geçiş yapmak çok kolay. Nemi alınmış yapılarıyla kuru mamaya çok benzer algılanarak geçişi dostlarımız için olduğu gibi insanları için de kolay hale getiriyor. Paketten çıktığı anda servis edilebilmesi özelliğine ek içme suyu ile yaş kıvama getirilebilmesi ise yaş mama imkanı da sunarak ilgi çekiyor.

Alışkanlıklarına çok bağlı kedi dostlarımızda geçiş küresel boyutta okuduğum ve görüştüğüm kadarıyla daha uzun sürüyor ve bu anlamda erişimimizi çok başarılı buluyorum çünkü aile üyelerimizde kedi dostlarımızın sayısı köpek dostlarımızla neredeyse aynı.

Çok nadir ve tamamen altta yatan bağışıklık durumlarına bağlı olarak dostlarımız geçiş sürecinde ve özellikle donuk besinlere geçişte kuru mamanın sebep olduğu bazik sindirim ortamından asidik bir mide sıvısına dönüşüm yaşanırken detoks etkileri gözlemlenebiliyor. Ancak etkiler geçici olduğu gibi yeni beslenme düzenine devam edildiği takdirde iyileşme gözlemleyeceğimiz durumları ifade ediyor."


"Avrupa, İngiltere ve Amerika’da çiğ besinler pazarı hızla büyüyor"

9- Çiğ beslenmeyi Türkiye’de son yıllarda duymaya başladık ve henüz en yaygın beslenme şekli değil. Avrupa, İngiltere ve Amerika’da durum nasıl? 

"Avrupa, İngiltere ve Amerika’da çiğ besinler pazarda büyüme hızıyla dikkat çekiyor. Elbette kuru ve konserve mamalar hâlâ yaygın olmasına rağmen dondurucu alanı yaratan ve tüketicilerini özellikle bilgilendiren mağazalar ve klinikler hızla çoğalıyor. Daha büyük üreticiler de “sağlıklı olma” yönündeki girişimlerini hızlandırıyor. Daha sağlıklı mama markalarını satın alıyor veya markalarını yeni mesajlarla güncelliyorlar. Dostlarımıza küresel anlamda gösterdiğimiz yoğun ilgi ve onları çocuklarımız olarak görmemiz onlar için giderek daha sağlıklı seçimler yapacağımız anlamına geliyor."

10 - Evcil hayvanını nasıl beslemesi konusunda kafasında soru işaretleri olan hayvan sahiplerine tavsiyeniz ne olur?

"Çiğ besinlerde bulunan canlı amino asitler ve ısıl işlemle yapıları bozulmamış proteinler dostlarımızın sağlığı üzerindeki çarpıcı olumlu etkileriyle öne çıkıyor. Ancak bizim de yiyebileceğimiz besinleri dostlarımıza bilinçle hazırlayarak sunduğumuz tüm iyi niyetli uygulamaları destekliyorum.

Tüylü dostlarımıza iyi gelmeyen; 'ev tipi besleme', sofradan rastgele verdiğimiz bizler için hazırlanan gıda artıklarının ve özellikle peynir gibi alerjenlere ek, pişmiş kemik gibi verilmemesi gereken içeriklerin paylaşılmasıdır."



Raw For Us Hakkında

Raw For Us, Türkiye’de ilk defa özgün marka ve Ar-Ge’ye dayanarak kedi köpeklerin uzun yaşamalarını destekleyen geleneksel çiğ beslenmeyi freeze-dried teknolojisi ile sunuyor.

Çiğ besinlerin soğuk zincire gerek kalmadan taşınmasını ve servis edilmesini sağlayan Raw For Us; sunumlar, reçete etkinlikleri ve kullanım kolaylıklarıyla özel bir menü yarattı.

2018 yılında Naz Çakıroğlu tarafından İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Zekeriyaköy’de 70 m2 kiralık üretim alanında kurulan Raw For Us, şu anda Kocaeli’nde kendine ait tesisin 600 m2 alanında üretim faaliyetlerine devam ediyor. Her gün taze ve et, tavuk, hindi, hamsi, sebze, keçi sütü, zencefil, gezen tavuk yumurtası gibi içeriklerle sadece iyilik için üretim yapılıyor.

Taze üretilen besinler www.rawforus.com üzerinden kargo ile tüm Türkiye’ye ve istek üzerine yurtdışına gönderiliyor. Her alışveriş, sokakta özgür yaşayan, bakım evleri, dernek ve barınaklarda koruma altında olan can dostlarımıza sağlıklı besinler ulaştırılmasına katkıda bulunuyor.