29 Mayıs 2025 13:00
Güncelleme: 29 Mayıs 2025 13:12
T24 Dış Haberler
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Rusya ve Ukrayna arasında ikinci tur görüşmelerin İstanbul’da yapılmasını istediklerini söylemesinin ardından, "Bu sayede İstanbul barışı süreci inşallah yeniden başlayacak. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un bu açıklaması hafife alınmamalı. Bu açıklama bizim barış umudumuzu daha da artırmıştır. Biz barış için çabalamaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. Hem Rusya hem Ukrayna ile de temas halindeyiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Bağımsızlık Günü münasebetiyle bulunduğu Azerbaycan'ın Laçın kentinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile gerçekleştirdiği üçlü zirvenin ardından dönüşte gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dış politikayla ilgili yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:
SORU: Bugün burada gerçekleştirdiğiniz üçlü zirvenin ve Uluslararası Laçın Havalimanı'nın açılmasının bölgedeki iş birlikleri açısından önemi nedir? Hangi alanlarda bu iş birlikleri ilerleyecek?
"Bu bölgede işgal yıllarında insanlar çok acılar çekti. Artık o kötü günler geride kaldı. Laçın bölgesi Karabağ'daki yeniden yapılanma sürecinde ulaşım ve lojistik altyapının güçlendirilmesi için kilit konumda yer alıyor. Laçın Havalimanı bölgesinin kalkınmasını hızlandırması bakımından çok önemli. Turizm ve ticaret imkanları bu uluslararası havalimanıyla gelişecek. Uluslararası yatırımcılar da artık bölgeye erişim sorunu yaşamayacak. Savaş ve işgalin izleri hızla bu bölgeden silinecek. Karabağ'da normalleşme sürecinin simgelerinden biri olan bu adım, bölgenin istikrarına hizmet etmesi bakımından ayrıca büyük önem taşıyor. Havalimanı bölgenin ulaşım altyapısını da bir başka seviyeye taşıyacaktır. Bölgeyi dünyaya bağlayacak bu havalimanı, inanıyorum ki Laçın ve çevresini müreffeh bir geleceğe de hazırlayacaktır. Havalimanı sadece bulunduğu bölgenin değil Azerbaycan'ın tamamının potansiyelini yani içeride bir hareketlenmeyi de getirecektir. Bu altyapı yatırımları barışa giden yolu da açacaktır. Türkiye ve Azerbaycan olarak birçok alanda iş birlikleri geliştiriyoruz özellikle savunma, enerji tarım ve hayvancılık alanlarını stratejik görüyoruz. Gıdada tam bağımsızlık bir milli güvenlik konusudur. Gerek salgın gerek su savaşları ve bölgesel krizler, arz güvenliğinin önemini bir kez daha tüm dünyaya gösterdi. Biz de Türkiye’yi bir üretim üssü yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Şimdi Azerbaycan ile istiyoruz ki, gıda arz güvenliği konusunda çok daha sıkı iş birlikleri yapalım. Öyle zannediyorum ki bu iş birliği Türk Devletleri Teşkilatı üyesi diğer kardeş ülkelerimiz için de adeta bir işaret fişeği olacaktır. Arz fazlamız olan ürünlerde kardeş ülkeleri önceleyeceğiz. Hep birlikte daha çok üretip, daha çok paylaşarak yarınlara daha sağlam yürüyeceğiz."
SORU: Kafkasya’da Azerbaycan-Ermenistan barışı konusuna çok kısa değindiniz. Süreç hangi aşamada? Bu çünkü Laçın Havalimanı’nın bölgeye bir katkı sağlayacağını söylüyorsunuz. Ben Zengezur Koridoru'nun şu aşamada ne durumda olduğunu, İran'ın bu aşamada buraya bir bariyerinin olup olmadığını merak ediyorum. Son olarak da “Laçın Koridoru” diye bir mesele vardı. Savaş sırasında tartıştık. Bu koridorun da açılma ihtimali var mıdır?
"Biz artık Güney Kafkasya'da çatışmayı değil huzuru ve barışı görmek istiyoruz. Bölgede sağlanacak kalıcı barış herkese kazandıracaktır. Bizler Azerbaycan-Ermenistan arasında bir barışın ufukta görünmesinden memnunuz. Bu süreci yakından takip ediyoruz. Gereken katkıyı da sunuyoruz. Sağlanacak barış Azerbaycan-Ermenistan ve ülkemiz için de değerli olacaktır. Biz de Ermenistan ile dikkatli bir normalleşme sürecini yaşıyoruz. Hem barış hem normalleşme sağlandığında ülkelerimizin bundan kazançlı çıktığını da göreceğiz. Yani bu konuda en ufak bir endişe söz konusu değil. Zengezur konusuna gelince… Zengezur Geçişi, Azerbaycan için yalnızca Nahçıvan ile kara bağlantısı değil aynı zamanda Türkiye üzerinden Türk dünyasına uzanan yeni bir entegrasyon hattıdır. Bu geçişin kısa sürede açılması Kafkasya'daki ulaşım ve enerji altyapısını da güçlendirecektir. Komşumuz İran'ın da bölgemizde huzura, barışa, kalkınmaya hizmet edecek bu adımlara destek vermesini bekliyoruz. Bu “kazan-kazan” ikliminden onların da faydalanmasını, doğrusu isteriz. Atılan her adım, açılan her kapı, koridor, ekonomik kazanç sağlayacağı gibi, zamanla ülkeleri birbirine daha çok yakınlaştıracaktır."
SORU: Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başından bu yana Türkiye, kalıcı ateşkesin sağlanması noktasında yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. En son 16 Mayıs'ta taraflar bir kez daha müzakere masasına oturdu. Yeni süreci nasıl görüyorsunuz? Barış ne kadar uzak?
"Rusya-Ukrayna Savaşı yalnızca iki ülke arasında değil, küresel aktörlerin de dahil olduğu çok katmanlı bir krize dönüştü. Biliyorsunuz Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan Rusya'daydı. Moskova'da yaptığı görüşmeler neticesinde bugün Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bir açıklama yaptı. Lavrov, Rusya ve Ukrayna arasında ikinci tur görüşmelerin İstanbul’da yapılmasını istediklerini söyledi. Bu sayede İstanbul barışı süreci inşallah yeniden başlayacak. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un bu açıklaması hafife alınmamalı. Bu açıklama bizim barış umudumuzu daha da artırmıştır. Biz barış için çabalamaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. Hem Rusya hem Ukrayna ile de temas halindeyiz. Yakaladığımız ivmeyi bir kalıcı barış fırsatı olarak görüyoruz. Her görüşmemizde bütün muhataplarımıza bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini de hatırlatıyoruz. Kapı aralanmışken, bu kapıyı kapatmayalım diyoruz. Çözüm yolu daha fazla diyalog, daha fazla diplomasiden geçiyor. Biz bütün diplomatik gücümüzü ve potansiyelimizi barış için kullanıyoruz. Bölgemizdeki bu büyük yangını söndürmek, hem insani bir görev hem de ülkemizin çıkarınadır. Umarım barış çabalarımız neticesinde arzuladığımız uzlaşmaya da varırız. Yaşanan dört yıllık süreçte tüm dünya şunu görmüş oldu, bu savaş Avrupa'nın güvenlik mimarisini ve özellikle de enerji politikalarını kökten değiştirdi. Avrupa Birliğinin Rusya'ya enerji alanındaki bağımlılığını azaltmak için yeni arayışlara girmesi, Türkiye gibi enerjide transit ülkelerin jeopolitik değerini de artırmıştır."
© Tüm hakları saklıdır.