Gündem

Erdoğan: "Şu kadar para nerede" diyorlar, o kadar paranın hepsi Merkez Bankası'nda, kaybolan bir şey yok 

"Damat kadar başınıza taş düşsün"

10 Mart 2021 12:03

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin dile getirdiği 128 milyar dolarlık rezerve ilişkin olarak, "Şu kadar para nerede' diyorlar, o kadar paranın hepsi Merkez Bankası'nda, kaybolan bir şey yok" açıklamasını yaptı. 

TIKLAYIN | 15 soruda: Merkez Bankası'nın 128 milyar dolar rezervi nereye gitti? 

Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan,  AK Parti 3 Kasım 2002 seçimlerinde açık ara birinci parti olarak çıkıp iktidara gelmişti. Biz de 9 Mart’ta Meclis’teki yerimizi aldık. 3 Kasım 2002 tarihinden bugüne kadar AK Parti milletvekili olarak milletimize hizmet vermiş olan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzer erinden başkomutanına kadar İstiklal Harbimizi zafere ulaştıran ordumuzun tüm mensuplarını hürmetle anıyorum. Allah bu memlekete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın"  dedi.

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Türkiye’nin son 7-8 yıldır aslında istiklal mücadelesi verdiği gerçeğini anlamak istemeyenlere Rabbim’den hidayet niyaz ediyorum.- Biz milletimizle birlikte bu anlayışla büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için maddi ve manevi imkânlarımızla çalışmaya devam edeceğiz.

"Gelişmiş ülkelerin tamamının çok uzun zamandır faydalandığı nükleer güç santrallerinin ülkemize gelişi her nedense sürekli engellenmiştir"

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin 'Üçüncü Blok Temel Atma Töreni'ne iştirak edeceğiz. Türkiye gerçekleştirdiği enerji yatırımlarıyla bu alanda dünyada en büyük atımları yapan ülkelerdendir. Enerji üretebilecek tüm imkânlarımızda istifade ediyoruz.  Dünyanın gelişmiş ülkelerinin tamamının çok uzun zamandır faydalandığı nükleer güç santrallerinin ülkemize gelişi her nedense sürekli engellenmiştir.

"Damat kadar başınıza taş düşsün"

CHP zihniyeti mensupları tweet yarışındılar, 'damat da damat'. Damat kadar başınıza taş düşsün. 

"Şu kadar para nerede' diyorlar, Merkez Bankası'nda kaybolan bir şey yok"

Sayın Berat Bey attığı adımları CHP zihniyetinin geçmişinde görmek mümkün mü? Tutturmuşlar, 'Şu kadar para nerede'. O kadar paranın hepsi bu milletin hazinesinde ve Merkez Bankası'nda. Kaybolan bir şey yok. 

"Damat diye dalga geçtiğiniz Berat Bey'in döneminde o adımlar atıldı"

Kayıp varsa sizdedir. Sizin o kayıp yıllar dediğiniz yıllar var ya... Orada... Sözcünüz Hazine'de çantacı gibi dolanırdı. Bu ülkenin ne Hazine'sini ne de Merkez Bankası'nı güçlendirmediler. Şu anda da hamdolsun döviz rezervimiz kendini toparlamaya başladı. Bizim ne sismik ne sondaj gemimiz yoktu. ama şimdi mevcut Enerji Bakanımız Berat Bey'in yardımcısıydı. Berat Bey'in görevde olduğu zamanda 2 sondaj, 3 sismik araştırma gemisi aldık. Bir sondaj gemisi daha alıyoruz. Filomuz belki de dünyada en güçlü filolardan biri haline geliyor. İstersem ben bunları kiralarım. Bunlar çok ciddi miktarlarla kiralanıyor. Türkiye eşlini açan değil el veren konumundadır. Ey o tweeti atanlar damat diye dalga geçtiğiniz Berat Bey'in döneminde o adımlar atıldı.

"Kafa yorun da millet sizi adam sansın"

Akkuyu Nükleer Güç Santrali, 4800 megavatlık kurulu gücüyle elektrik üretecektir. Bu tesis tek başına ülkemizin elektrik üretiminin yüzde 10'unu karşılayacak. Bay Kemal bunlardan anlar mısın? Yanındaki çantacıların bunlardan anlar mı? Kafa yorun da millet sizi adam sansın.

Kalkınmanın temel altyapısı olan enerji konusunda geçtiğimiz 18 yılda takdire şayan gelişme gösterdiğimizi kimse inkar edemez. Bunlar istedikleri kadar inkar etsinler, biz işimize bakıyoruz. Maliyeciyim falan diyor ama bunun maliyeci olması bu rakamları değiştirmez, biz işimize bakalım. Bunlar içinde de yerli enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücümüz 19 bin megavattan 61 bin megavatın üzerine çıktı. 

Ülkemizi enerji üssü haline getirecek projeleri birer birer hayata geçiyoruz.

"Merkez Bankası'nın rezervleri nasıl buharlaştı onun hesabını verin"

Kalkıp da bize 'Merkez Bankası'nın şu kadar parası nereye gitti?' diye sorma, siz tarihinize bakın. Merkez Bankası'nın rezervleri nasıl buharlaştı onun hesabını verin. Bizim böyle verilecek hesabımız yok, yere sağlam bastık. Emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz.

Yaptığımız yatırımlarla ülkemizin doğal gaz tüketimi 47,7 milyar metreküpe yükseldi. Doğal gaz kullanım oranı yüzde 80,4'e çıktı. Bu refah düzeyinin nereden nereye geldiğini gösteriyor. Kömür kullanan neredeyse kalmadı. Doğalgaz depolama kapasitemizi 0'dan 3,84 milyar metreküpe ulaştırdık. Maden ihracatımız 4,3 milyar dolar seviyelerine geldi. Linyit rezervimizi 19,5 milyar tona, bor kimyasallarının 2,75 milyon tona yükselttik. Mazıdağı'nda 4 adet altında izabe tesisinin yapımına başladık.

Görüldüğü gibi biz icraatlarımızla konuşuyor, eserlerimizle övünüyoruz. Vatandaşlarımızdan “Allah razı olsun” duasından başka bir şey istemiyoruz.

Biz ülkemize bu eserleri ve hizmetleri kazandırırken tek muhattabımız milletimizdir. Yıllarca altyapıdan hak ve özgürlüklere kadar her konuda ihmal edilmişliğin acısını çeken milletimize layık olduğu hizmetleri sunmak için gece gündüz çalışıyoruz.

Ülkemizde kimi çevrelerden ise ne yaparsak yapalım kalkınma mücadelemize destek bulamadığımızı üzüntüyle ifade etmek isterim. Destek bir yana bu çevrelerin önümüze çıkardıklarını engeller, yalanlarla uğraşmak zorunda kaldık. Sözümüzü milletimize söylemekten vazgeçmedik.

"Lütfen milletin vaktini boşa harcamayın"

Muhalefete düşen 'Bunlar eğitimde 324 bin yeni derslik yaptı, biz 648 bin derslik yapacağız’ demektir. Bizimle yarışa gireceklerse bunlardır. Bunları kuru sözle bile ifade edemiyorsanız lütfen milletin vaktini boşa harcamayın. Kamuoyunun önüne en basitinden bile olsa bir projeyle çıkamıyorsanız ülkenin enerjisini boşa harcamayın. İnşallah bu mesajlarımız yerini bulur da vizyon sahibi muhalefet sevincini eklerler. 

"CHP'nin belediyelerinde ortaya koydukları görüntüler hiç de iç açıcı değil"

Kendimizle yarışmaya devam ediyoruz. CHP'nin belediyelerinde ortaya koydukları görüntüler hiç de iç açıcı değildir.  Türkiye 1990’lı yıllarda CHP’nin çöp, çukur, çamur belediyecilik anlayışının bedelini ödemiştir. Bugün yeniden ülkemizde sokakları ve meydanları dolduran çöp yığınları görüyoruz, su kuyrukları görüyoruz, bugün yeniden yağmur altında kalan binalar görüyoruz."