Medya

Emre Kongar: Hiçbir ülke uzun zaman 'bağırta bağırta' yönetilemez!

"Belki bu anayasa önerisi de, her şeye karşın, yine 'bağırta bağırta' geçirilebilir"

29 Aralık 2016 13:31

Cumhuriyet yazarı Emre Kongar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in  "CHP’liler anayasa için bas bas bağırıyorlar, nefes tüketmeyin, bağırta bağırta geçireceğiz" ifadesiyle ilgili olarak "Belki bu anayasa önerisi de, her şeye karşın, yine 'bağırta bağırta' geçirilebilir. Ama herkes bilmeli ki, hiçbir ülke uzun zaman 'bağırta bağırta' yönetilemez" dedi.

Emre Kongar'ın "Bağırta bağırta anayasa yapmak!" başlığıyla yayımlanan (29 Aralık 2016) yazısı şöyle:

“Bağırta bağırta” anayasa yapmak marifet değildir... “Bağırta bağırta” anayasa yapmak demokratik de değildir... Üstelik “Bağırta bağırta” yapılan anayasa ile ne barış sağlanır ne de güvenlik!

***

Türkiye Cumhuriyeti, Birinci Dünya Savaşı’nı kazanan emperyalist devletlerin merhametiyle, sınırları cetvelle çizilerek kurulmadı, anayasası da onlar tarafından yazılmadı... Cumhuriyet, savaşla, kanla, zaferle kuruldu, anayasası da böyle yazıldı... Mucize gibi bir zaferdi bu! Askeri zaferle de yetinmedi Gazi Mustafa Kemal Atatürk: Bir başka mucizevi bir işe, feodal bir din/tarım toplumundan çağdaş bir devlet yaratmaya soyundu! 1923-1938 arasında, 15 yıl gibi kısa bir zamanda çok yol alındı... Ama çağdaş bir devletin temellerini oluşturan demokrasinin kurulması ve işletilmesi için gerekli olan sermaye ve işçi sınıflarını yaratmak için yeterli bir zaman değildi 15 yıl! Başladığı çağdaş devlet kuruluşunu tamamlamaya ömrü vefa etmedi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün...

Onun yerine geçen asker ve kader arkadaşı İsmet İnönü, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar “Şeytan Üçgeni”nin ortasındaki Türkiye’yi İkinci Dünya Savaşı’nın dışında tutmak başarısını gösterdi... Bu da mucize gibi bir başarıydı. Bununla da yetinmedi İsmet Paşa: Sermaye sınıfı ve işçi sınıfı gelişmemiş olan Türkiye’de, Çok Partili Düzeni ilan etti ve inanılmazı gerçekleştirdi: “Cumhuriyeti” geliştirmek, “Çok Partili Demokrasiyle” taçlandırmak için, Tek Adam olarak, iktidarından vazgeçti; serbest seçim yaptı... Seçimi kazanan, toprak ağalarının kurduğu muhalefet partisine, iktidarı teslim etti... Türkiye Cumhuriyeti, böylece “Demokrasi uğruna”, yeniden feodal din/ tarım toplumunu savunanların pençesine düştü.

***

Türkiye’nin Çok Partili Düzen tarihi, çağdaş toplumla Ortaçağ kalıntısı olan feodal din/tarım toplumu çelişkisinin ve çatışmasının tarihi olagelmiştir. Bu mücadelede, ne yazık ki, feodal din/tarım toplumunun savunucuları olan sağcı partilere ordu da destek vermiş, Türkiye 1971, 1980 darbeleri ve bu darbelerin ürünü olan 1982 Anayasası ile bugünlere sürüklenmiştir.

***

Şimdi ülkenin anayasal yapısı Cumhuriyet’in bile gerisine götürülmek, Ortaçağ kalıntısı bir Tek Adam düzenine göre değiştirilmek isteniyor... Üstelik de bunun “Bağırta bağırta” yapılacağı ilan ediliyor! Belki bu anayasa önerisi de, her şeye karşın, yine “Bağırta bağırta” geçirilebilir... Ama herkes bilmeli ki, hiçbir ülke uzun zaman “Bağırta bağırta” yönetilemez!