Gündem

Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Selahattin Demirtaş’ın sözlerini doğruladı: Çözüm süreci sabote edildi

"Doğal olarak bir hukuk devletinde bu kurumlarla bu işbirliğinin döndürülmesi normal"

13 Ocak 2024 09:18

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Kobani Davası'nda sarf ettiği sözlerle ilgili dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, açıklamalarda bulundu. Şu anda DEVA Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı Sadullah Ergin, çözüm sürecinin sabote edildiğini söyledi. Ergin; "Çözüm süreci faaliyetleri içerisinde yapılan çalışmalara dönük bir yargılama varsa bu tek taraflı olmaz” dedi.

"Hukuk devletinde bu kurumlarla işbirliğinin döndürülmesi normal"

Medyacope’den Ferit Aslan'a konuşan Ergin, Demirtaş’ın “Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin çözüm süreci başladığında Abdullah Öcalan’ın iki mektubunun Erdoğan’ın elinde olduğunu söyledi. Süreç devam ederken Sincan Cezaevi’nde açlık grevindeki HDP yöneticilerini ziyaret etti” sözlerine yanıt verdi. Ergin, Demirtaş’ın sözlerinin doğru olduğunu belirterek, “Birtakım mesajlar, birtakım görüşmeler yapılmıştır. Bu başbakan düzeyinde, bakanlar düzeyinde olmuştur. Güvenlik Müsteşarlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı çalışanları düzeyinde olmuştur Doğal olarak bir hukuk devletinde bu kurumlarla bu işbirliğinin döndürülmesi normal" diye konuştu.

”Sabote edildi”

 Ergin, sürecin çalışmalarının yapıldığı dönemde akil insanların Türkiye’nin dört bir yanına gittiğini söyledi ve sorunun çözümü için halka bir araya geldiğini belirtti. Ergin, çalışmaların sabote edildiğini belirterek, “O dönemde toplumsal destek çok yükseldi. Çözüm sürecine yüzde 70’lere varan toplum desteği oluştu. Bu çok kıymetliydi. Toplumun içine yayılmış nifak tohumları, bu defa sevgiye, kardeşliğe dönüşmeye başlamıştı. Ama sabote girişimleri rağbet gördü ve süreç neticelendirilemedi, olumlu sonuçlandırılamadı” ifadelerini kullandı.

"Çözüm süreci yargılaması yapılacaksa herkes beraber yargılanmalı”

Parlamentoda bu çalışmaları yapanlarla ilgili belli hukuki korumalar getiren yasanın çıkarıldığı aktaran Ergin, daha sonra bu çalışmaların içerisinde olan insanların belli noktalarda takibata uğradığını dile getirdi. Ergin, “Bu takibat yapılacaksa, bu çalışmaların içerisinde olanların tamamı, başbakanından, bakanına, bürokratına hep beraber yargılanmalı. O çalışmadan ayrı, başka eylemler varsa onun yargılaması ayrı bir konudur. Ama sadece çözüm süreci faaliyetleri içerisinde yapılan çalışmalara dönük bir yargılama varsa bu tek taraflı olmaz” dedi.

Ne olmuştu?

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in adını Kobani davası savunmasında sıklıkla geçirdi. Demirtaş, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in kendilerine çözüm süreci başladığında Abdullah Öcalan’ın iki mektubunun Erdoğan’ın elinde olduğunu söylediğini belirtti. HDP yöneticilerinin çözüm sürecinde açlık grevinde olduğunu hatırlatan Demirtaş, “Adalet Bakanı’nın kendisi Sincan Cezaevi’ndeki arkadaşları ziyaret etti” dedi. Hükümetin çözüm sürecinde Öcalan’la görüşme hazırlığı yaptığını söyleyen Demirtaş, sürece zarar gelmemesi için açlık grevini bitirmek için harekete geçtiklerini belirterek “Polis ise ‘Öcalan posteri var’ diye on binlerce Kızıltepeli’nin buluştuğu mitingte gençlere işkence yapıyor. O dönem Fethullahçıların da bundan haberi var” diye konuştu.

Erdoğan’ın “Delil olmazsa ben bunlara terörist der miyim?” sözlerinden alıntı yapan Demirtaş, “Siz niye yargılama yapıyorsunuz size ne gerek var. Adam hükmü vermiş. Benim fotoğraflarımı kullanıyor. İmralı ve Kandil’deki fotoğraflar nasıl çekildi? Cezaevine gizli makine mı soktuk, kim çekti fotoğrafları? Cezaevi müdürü sizin talimatınızla fotoğraf makinasını kendisi getirmedi mi? Fotoğrafçı da değil bizzat cezaevi müdürünün kendisi fotoğrafları çekmedi mi, tek tek bunlar olmuş mu diye bize göstermedi mi? Sonra o fotoğrafları size getiren müdür değil miydi, onları bize teslim eden Sadullah Ergin değil miydi? Kandil fotoları nasıl çekildi? KCK yöneticilerinin ‘Silahsızlanmaya hazırız’ mektubunu getirdiğimizde bunlar önemli değil miydi? Çık bunları inkâr et. Biz dönüşte çok yorgunduk, bir gece orada dinlensen diye düşündük. İmralı, Ankara, Kandil yüzbinlerce kilometre yol yaptık. Bunun için danışmandan da faydalanamıyoruz fakat Sadullah Ergin aradı ‘O mektup çok önemli bir an önce getirmeniz gerekir. Beyefendi de dahil herkes çok heyecanlı.’ Sınırda kimliklerimize bile bakmadılar ‘Silah bırakılacak mı? diye sordular biz ‘Evet’ dediğimizde neredeyse sınırdaki polisler halay çekecekti” dedi.

TIKLAYIN-Kobani davası | Selahattin Demirtaş: Kürt sorunun çözümünde en önemli nokta demokratikleşme; silahlar bırakılmalı